Altı

229 34 35
                                    





Yeosang'ın anlatımından

"Hyung beş dakika daha uyusam? Söz hemen kalkıcam sonra..." uyku arasında mırıldanırken, yorganımın üstünden çekilmesi ile soğuktan dolayı hızla gözlerimi açtım.

"Hyung senden nefret ediyorum!" Sinirle bağırdığımda Yunho hyung gülümsedi. "Bende sana aşığım bebek, hadi kalk bu gün programa gideceğiz. Ayrıca dün neden geç geldin?"

"Annemle konuşmaya dalmışız..."
"Peki, hadi kalk bakalım."

Yataktan doğrulurken dudağımı sarkıttım. "Ben gelmesem olmuyor mu? Hasta diyin?" Yunho hyung başını iki yana sallayıp ellerimi tuttu ve beni yataktan kaldırdı. "Hadi git duş al gel."

"Bana bir iki kıyafet çıkartır mısın hyung? Mümkünse bol bir kaç şey olsun..."

"Elbette bebeğim..."

Odadan çıkıp banyoya ilerledim. Evde sesler vardı sanırım herkes uyanmıştı. Banyoya girip üstümdekileri çıkartıp, duşakabine girdim. Sıcak suyu açarken suyun altına girip derin bir nefes aldım.

Saçlarım ıslanırken gülümsedim. Sıcak su çok iyi geliyordu. Gözlerimin hafiften kararması ile mermere elimi koyup gözlerimi kapadım.

Yavaşça gözlerimi açıp yere oturdum. Suyun sesi kulaklarımdan uğultu şeklinde geçerken kapının vurulmasını duyuyordum ama sanki cevaplayamayacak kadar yorgundum.

Sakin ol Yeosang iyisin.

Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdığımda karşımda endişe ile bakan Wooyoung ile dizlermi kendime çektim. "Ç...çık." "Yeosang! İyi misin bana bak?"

Yavaşça kendime gelirken derin bir nefes alıp Wooyoung'un kollarını ittim. "Git bakma bana!"
"Şişhh, sakin ol burdayım ben.."

Ayağa kalkmama yardım ettiğinde kenardan havluyu alıp bana sardı. "Yeosang hastaneye gidelim mi?" Başımı hızla iki yana sallayıp havluya sarıldım.

"İstemiyorum iyiyim ben."
"Yalan söyleme!"
"İyiyim..."

Wooyoung'un yardımı ile banyodan çıkmıştım. Gözlerim kapanırken Woo'nun bağırdığını duymuştum ama son hatırladığım birinin beni kucaklamasaydı.

Wooyoung

Yunho, Yeosang'ı kucaklayıp odaya götürürken peşinden gitmiştim. Ne olduğunu bilmiyordum ama tek bildiğim şey Yeosang'ın iyi olmadığı idi.

"Hyung... onun nesi var? Doktor çağıracak mıyız?" Jongho konuşurken hepsinin odaya doluştuğunu görmüştüm.

"Bilmiyorum... çağımalıyız san-"
"Çağırmayacağız. Siz çıkın odadan, Yeosang uyanınca duruma göre bakarız."

Yunho sinirle konuşup bizi odadan çıkarttı.
"Ben dursam?" Mırıltı ile konuşurken, Yunho başını iki yana salladı. "Lütfen hyung..." Bir iki saniye sessiz kalsada başı ile beni onayladığında hızla odaya girdim.

Yeosang yatakta uyuyordu. Hızla dolabına ilerleyip aldığım pijama takımı ile yanına geldim. Kıyafetleri giydirip yanına oturdum ve sarı saçlarına elimi koyup okşadım.

"Gördün değil mi? Ne kadar kilo verdiğini... o aylardır bu haldeydi Wooyoung... bize hiç bir şey farkettirmemiş."

Dudaklarım büzülürken gözümden akan yaşlara engel olamadım. Oysaki ben ona söz vermiştim her zaman yanında olacağım diye ama şuna bak. Bu halini fark etmemiştim bile.

"Kendini suçlamalısın çünkü olayların çoğunu sen kaplıyorsun." "Ben... üzgünüm çok üzgünüm gerçekten hyung..."

Yunho omuz silkip ayağa kalktı. "Ben su alıp gelicem uyanırsa kalkmasın ayağa."

Leucémie ~seongsang~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin