41. Bölüm 🌾

1.7K 158 36
                                    

Her ne kadar bakmamaya özen göstersemde önümde olmaları bu çabamı boşa çıkarıyordu.

Alışabilirim. Alışabilirim.

Derin nefes alıp yüzümü sol tarafa çevirdiğimde Aras'ın gelip gelmediğini kontrol ettim. Hâlâ gelmemişti.

"Cemre?"

"Efendim Ela"

"Neden önüne bakmıyorsun?"

Sorusuyla başımı ona doğru çevirip tek kaşımı kaldırmaya çalıştım.

"Sence?"

Sorumla beraber Ömer'in tuttuğu elini gösterdiğimde yüzüme ispanyolca konuşmuşum gibi baktı. Anlamadı yani.

"Sen bizim el ele dolaşmamızdan rahatsız mı oldun?"

Omuz silkdim.

"Gözlerim, bu görüntüye henüz alışamadı. Zamana ihtiyacım var."

Ömer gülerek bana baktığında eliyle yanına gitmemi işaret etmişti. Yanına gittiğimde beni koltuğunun altına alarak sarılmıştı. Kendimi mutlu aile tablosunda ki aşk dolu çiftin meyvesi gibi hissediyordum. Yukardan bağlı olan saçlarımı düzeltip

"Öff Ömer çek şu kolunu." diyip geri çekildiğimde Arasla buluşacağımız yere gelmiştik. Şafak Amca'nın bakkalının önünde buluşucaktık. Aras istemişti.

Önümde duran Arabayla bakışlarım oraya kaydı. Araba'nın camı indiğinde bir adet Arasla gözgöze geldim. Hayretle kaşlarım havalanırken bir adım atmıştım ki duraksadım.
Aras'ın üzerinde taba rengi bir tişört ve siyah kot pantolon vardı. Benim üzerimde ise salopet, taba renginde dizlerimin üzerinde elbise vardı.

Şimdi biz yan yana durunca çift gibi görünürmüydük?

Off ne çifti Cemre yaa?!

Ne çifti olucak eşek çifti (!)

Kendimle olan iç çatışmama bir son verip araba'nın kapısını açtım.

"Demek araba kullanmaya karar verdin"

"Kursta ki hocalar benden bıkmaya başlamıştı. Zor durum da kaldım."

Oturup ehliyet kemerimi taktıktan sonra Ela ve Ömer'e el salladım.  Aras'a döndüğümde gözkırpıp gülümsedi.

"Hadi gidelim." 

Başımı salladığımda yola çıktık. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonuma baktığımda yks hazırlık kurslarından mesaj geldiğini gördüm. Bu durumla bir ara tekrar ilgilenmem gerekicekti. Başımı koltuğa yasladığımda aramızda ki bu sessizlik canımı sıkmaya başlamıştı.

"Aras?"

"Hım?"

"Size geldiğimde bir tane kız vardı evde. O kim? Adı Sanemdi galiba."

Bana bir bakış atıp vites değiştirdi.

"Kuzenim. Neden sordun?"

"Hiç öylesine."

Cevabımla başını salladı.

"O zaman soru sorma sırası ben de."

Bakışlarım yüzünü bulurken sorusunu bekledim.

"Dün mesajlaştığımızda tam olarak neye kızdın?"

Omuz silkdim.

"Kızmadım."

"Kızdın ve hatta trip attın."

İtiraz edicekken bana engel olup konuştu.

"Sakın itiraz etme. Trip attığın konusunda bir anlaşalım."

"Önemli bir konu değil. Bilmesende olur gibi şeyler dediğin için biraz kızdım."

Araba durduğunda ehliyet kemerini çıkarıp bana doğru döndü.

"Neden?"

Bu da durmadan aynı soruyu soruyor.

"Çünkü sen benim arkadaşımsın Aras. Sana değer veriyorum. Haliyle senin öyle konuşman üzdü biraz."

Gözlerime anlayışla bakıp gülümsedi.

"Seni üzebileceğini tahmin edemedim afedersin neyse hadi gidelim ama önce şunları alalım."

Arka koltukta ki poşetlere uzanıp eline aldığında arabadan indi. Bende arabadan indiğimde arabayı kilitleyip yanıma geldi.

"Onlar ne Aras?"

Elinde ki poşetleri sırayla göstererek

"Bu erik, bu çikolatalı pasta, bu da çiğköfte. Abla'nın hamile olduğunu dün sen söyleyince ben de almak istedim. Belki canı çeker falan." dedi.

Gülerek Aras'a bakarken beni tanıdığı için kapıyı açan güvenliğe el sallayıp Aras'a baktım.

"Ablam bunları gördükten sonra eminim seni çok sever."

⏳⌛

"Arascım, Bursaya taşınıyormuşsun neden?"

Ablamın sorularıyla eniştem ve ben bayık bakışlar atarken Aras tebessüm etti.

"Abim rahatsız olduğu için ortam değiştirmesi iyi olur diye düşündük."

Ablam tekrar konuşmak için ağzını açmıştı ki

"Abla sen pastanı yesene bak çocuğunun canı çekiyordur."

Devlet sırrı vermişim gibi ciddiyetle beni dinleyip başını salladı. Pastasını yemeye başladığında derin bir nefes verdim. Geldiğimizden beri çenesi bir susmamıştı.

Tatlılarımızı yedikten sonra gitmek için kalktığımızda ben çantamı alırken Aras ayakkabılarını giyiniyordu. Ablam ise eniştemin kolunun altına girmiş bizi izliyordu. Ablam gülümseyerek enişteme baktığında eniştem de gözkırpmıştı.

Bu durum beni ürkütüyordu. Neyse ki iki kişinin arasına girilmeyeceğini biliyordum.

Hızla ayakkabılarımı giydiğimde ablama sarıldım. Tam geri çekilicekken kulağıma

"Aynı renkte giyinmişsiniz fark etmedim sanma. Bu ne demek bilirsin." dedikten sonra sinsice gülerek geri çekildi. Yutkunup geri çekildiğimde zora ki bir şekilde gülümseyip eniştemle yumruklarımızı tokuşturduk.

"Bir şey olursa bir mesajına bakıyor portakal kafa unutma."

"Sana da iyi günler enişte hazretleri."

Arasla birlikte asansör'e bindiğimizde ben bir kenara Aras da diğer kenara yaslanmıştı.

"Ablan gerçekten tatlı biri."

"Hıhı"

"Eniştenle de iyi anlaştık sadece biraz kafası büyük."

"Hıhı"

Ne dediğini idrak etmemle 'ha?' diye bir ses çıkardığımda güldü.

"Bugün fazla sessizsin."

"Bilmem farkında değilim."

"Halsiz hissediyor musun? İlaçlarını içmiş miydin?"

Telaşlı sesiyle istemsizce gülümsedim.

"Bir şeyim yok Aras."

Açılan asansörden ikimizde çıktıktan sonra binadan çıkıp güvenliği geçtik. Arabaya bindiğimizde gelişimizde olduğu gibi bütün sessizliğiyle yolculuğumuz başladı. Fakat bu sessizlik benim ani sorum ve arabanın tiz fren sesiyle bozuldu.

"Aras gitmesen olmaz mı?"

Bölüm Sonu.🌱

Hoşuna mı gidiyo o o ooo
Beni deli ediyor o o ooo
Sevdiğini korkmadan söylemek bana zoruna mı gidiyor ooooo ksfjdjfjsjdj

Benim sesimle okumamanız büyük şans skfjshfhsjdj

Siz vote atmak yorum yapmak ben diğer bölümü yazmak hadi bay bay 🖐

Umut Dolu Günler Dilerim.❤

BAKKAL | TamamlandıWhere stories live. Discover now