38. Bölüm 🌾

1.7K 169 41
                                    

10 gün sonra-

"Haksızlık yapıyorsun Aras!"

"Saçmala Cemre oyunun kuralı böyle."

"Bu zar bozuk bence."

Aslan abi'ni gür kahkahasıyla ikimizin de bakışları ona döndü. Fırsattan istifade Aras'ın elinde ki taşları almak için elimi uzattığımda son anda elini geriye doğru çekti.

Sıkıntıyla ofladığımda geri çekildim. Son on gündür bir gün arayla Aras'ın abisi Aslan abiyi ziyarete geliyordum Arasla birlikte. Aslan abi'nin durumu şu anlık iyiydi ama doktorun dediğine göre bir süre daha hastanede kalıcaktı.

"Tamam başka bir şey oynayalım."

Aslan abi'nin söyledikleriyle başımı salladım. Canımız sıkıldığı için oyun oynuyorduk. Taa ki şans bana arkasını dönüp Arasla kucaklaşana kadar. Her seferinde o kazanıyordu.

E benim sabrımda bir yere kadardı ama...

"Soru cevap yapalım. İlk ben soruyorum. Nefret ettiğiniz bir şey?"

Aslan abi'nin ortaya attığı soruyla ben,

"Nişastaya dokunmak." Aras ise,

"Çiğitli mandalina." demişti.

Aslan abi ikimize de bakıp gözdevirdi sonra da,

"Cevaplara bak." diye homurdandı.

"Senin ney?"

Sorumla bana bakıp yutkundu.

"Uyuşturucu."

Ortam da bir kaç saniye sessizlik olduğunda kendimi kötü hissettim. İstemeden de olsa konusu açılmıştı işte.

"Çiğitli mandalinayı bende sevmem. Mandalinayı tam yutucakken çiğitinin olduğunu fark etmek ve sonra mutfağa gidip çiğiti çöpe atmak çok sinir bozucu."

Söylediklerimle ortamda ki sessizlik bozulduğunda Aras da bana katıldı.

"Mutfağa gitmeye üşendiğim için koltuğun arkasına atıyordum ben."

Aslan abi, kaşları hava da ikimize bakarken bakışları yüzümde oyalandı.

"Cemre sen iyi misin? Bugün biraz solgun görünüyorsun."

"İyiyim."

Aslan abi başını sallayıp kafasını yastığa yasladığında alnımda hissettiğim elle bakışlarım Aras'a döndü.

"İyi değilsin."

"İyiyim Aras."

"Boşversene seninle tartışmayacağım. Çok solgun görünüyorsun."

Ayağa kalktığında kolumdan tutup benide kaldırdı. Ani hareketiyle dengemi bir kaç saniye kaybetsemde Aras belimden tutunca dengemi sağlamıştım.

"Aras ne yapıyorsun?"

Sorumu duymamazlıktan gelip Aslan abi'ye kantine ineceğimizi söylediğinde itiraz etsemde beni duymamış gibi yaptı.

Aslan abi'nin odasından çıktığımızda yan yana yürümeye başladık. Aras'a itiraz edemiyordum çünkü o her seferinde beni susturmayı başarıyordu. Bu durum bazen can sıkıcı olsa da beni pek rahatsız etmiyordu.

"Kantinde bir şeyler atıştıralım."

Tam ağzımı konuşmak için açmıştım ki konuşmama izin vermedi.

"Çok az yemek yediğinin farkındayım. Sakın itiraz etme ve kantine gidelim."

Gözdevirdim.

BAKKAL | TamamlandıWhere stories live. Discover now