Görücü Usulü Aşk

İlk kıpırtılar

Keyifli okumalar...

Merve yorgunlukla gözlerini aralamaya çalıştı fakat göz kapakları tekrar kapandı. Kendini zorlayarak tek gözünü açtı ve yataktan attı kendi. Sabahın soğuğu içine işlediğinde terliklerini ayağına geçirip lavaboya gitti ve yüzünü defalarca yıkadı. Sonunda gözlerini tam olarak açabiliyordu. Banyoda ki işlerini halledip mutfağa gitti ve çaydanlığa su koydu. Odasına gidip üzerini değiştirdi . Yüzüne nemlendirici, güneş kremi ve bb krem üçlüsünü sürüp tekrar mutfağa geçti ve çayı demleyip ufak bir sandviç hazırladı. Kahvaltısını yaptıktan sonra baş örtüsünü de bağladı ve montunu giyip çantasını alarak otobüs durağına yürümeye başladı. Durakta sadece bir kişi daha vardı. Çok geçmeden otobüste gelmişti. İşe başlayalı 3 hafta olduğu için artık otobüs saatlerini ve işe gidiş geliş saatlerini oturtmuştu. Tabi çıkış saatleri değişkendi ama yine de epeyce alışmıştı. Bu üç hafta oldukça güzel geçmişti, iş arkadaşlarını sevmişti. İbrahim'i görmemişti . Ekipten Hakan diye biri ile görüşme yapmıştı birkaç kez tasarım için İbrahim. Dila Hanım tam bir yöneticiydi ve ekibi inanılmaz güzel idare ediyordu. Ve bu gün büyük gündü. Ürettikleri ürünler piyasaya giriyordu. Tabii Merve yine şirkette olacak ve çalışmalarını yürütecekti. Onun çalışma yaptığı ürün henüz piyasaya sunulmak için hazır değildi. Merve daha çok dermokozmetikle ilgileniyordu. 

Gün oldukça koşuşturmalı geçti. Fakat bu gün laboratuvarda beklenmedik sonuçlar almıştı ve bunun nedenini bir türlü çözememişti. Araştırmaları sonuçsuz kalınca Dila Hanıma durumu anlatmıştı. Dila Hanım incelediğinde onunda çözemediği bir durum olduğunu anlamışlardı. Dila Hanım birkaç arkadaşıyla irtibat kurmuş ve durumu anlatıp yardım rica etmişti. Üniversitede profesör olan bir arkadaşı birkaç saat sonra gelmişti ve bazı incelemeler yapmıştı. Sonucunda kullandığımız numunelerde problem olduğunu söylemişti. Bazı testler yapmıştı net bir şey söyleyemese de bitkisel numunelerimizi gözden geçirmemizi tavsiye etmişti. Mesai bitmesine rağmen saatlerce bitkisel numunelerin analizini yapmıştı Merve.  Ve sonunda farklılığı tespit etmişti fakat bunun taksonomisini yapacak bilgiye sahip değildi. Tedarikçilerle de iletişim kurulmuştu fakat yine de Dila Hanım özel bir rica ile durumu Melek Hanıma bildirmişti. Melek Hanım tedarikçilerle iletişime geçerek sorunun nedenine inecekti fakat bu noktada Merve'nin yapacağı bir şey yoktu. Mecburen baştan başlayacaktı sentezlerine. Mesai biteli çok olmuştu ve kimse kalmamış sayılırdı. Merve de laboratuvarı kontrol ederek her şeyin kapalı olduğuna emin olup laboratuvardan çıktı. Akşam çoktan çökmüştü. 

İbrahim ise gayet sakin bir gün geçirmişti. Mesaisinin bitmesine 1 saat kala iş arkadaşının önemli bir işi çıktığı için onun işini devralmıştı. İşin çoğu bitmişti zaten ama İbrahim'in devam ettirebilmesi için biraz zaman harcaması gerekiyordu. 

İşi bittiğinde saate baktı ibrahim. Çoktan akşam olmuştu. Asansörü çağırdığında önce yukarıya çıkmıştı asansör sonra İbrahim'in katında durmuştu. Asansörün kapısı açıldığında Merve'nin meraklı bakışlarıyla karşı karşıya geldi. İbrahim de kısa bir şaşkınlık yaşayıp Merve'nin koca gözlerine takılı kalmıştı. Sonra boğazını temizleyerek kendine geldi ve başını aşağı eğerek asansöre bindi. Merve'ye döndüğünde onun da bakışlarını önüne çevirdiğini fark etti.

''İyi akşamlar.''

İlk konuşan İbrahim olmuştu.

''İyi akşamlar .''

İbrahim neden bu kadar geç çıktığını merak ediyordu Merve'nin ama sormaya da çekiniyordu. içten içe onu sorguluyor gibi hissediyordu ve bu onu hiç iyi hissettirmemişti. Ama merakına da engel olamıyordu. Yine de sormadı İbrahim. Sonra saatin geç olduğu aklına geldi.