İlk gün

4.8K 246 75
                                    

Keyifli okumalar...

Merve ilk iş günü için büyük bir heyecanla hazırlanıyordu. Tamamen hazır olduğunda kahvaltı yapmak istese de pek bir şeyler yiyecek durumda değildi. Sadece bir bardak çay içip dün yaptığı poğaçadan biraz yemişti. 

Evden çıkıp ilk iş günü olduğu için kendine jest yaparak işe taksiyle gitti. Aslında araba kullanmayı biliyordu fakat tek arabaları vardı ve o arabayı da babası kullanıyordu. Babası emekli olabilirdi fakat mesleğini bırakamıyordu. Ferhat Bey tecrübeli ve başarılı bir  avukattı. Eski müvekkilleri çok olmasına karşın gün geçtikte yeni müvekkilleri de oluyordu. Aynı zamanda kendisi her davayı da almıyordu. Savunduğu şeyin doğruluğundan emin olmak istiyordu.

Merve camdan dışarıya dalmışken taksinin durduğunu hissetti. Hemen ücreti ödeyip taksiden indi. İçten içe kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. İçeri girip asansöre bindi ve çalıştığı kata çıktı. İlk günü olduğu için öncelikle Namık Beyin yanına gitmeliydi. Namık Beyin  odasının önüne geldi ve odanın önünde ki masada oturan kadına gerekli bilgilendirmeyi yaptı. Kadın Namık Bey'in odasına girip çıktığında Namık Bey'in Merve'yi beklediğini söyledi. Merve kapıyı tık tıklayarak içeri girdi. 

Namık Bey genç sayılabilecek yaşlarda kumral bir adamdı. Merve'ye gülümseyerek önünde ki koltukları işaret etti.

''Merhabalar ,Merve Hanım. Şöyle geçin lütfen. ''

''Merhabalar''

Merve çekingence koltuğa oturdu ve heyecanını belli etmemeye çalışarak sırtını dikleştirdi.

'' İlk iş gününüz hayırlı olsun. Biz sözleşmenizi hazırlattık. Buyurun siz de okuyun. Takıldığınız bir yer olursa sormaktan çekinmeyin lütfen. Bir şey içer misiniz?''

''Teşekkürler''

Merve sözleşmeyi alıp dikkatle okumaya başladı. Karşısındaki adamın kendine bakıyor olması Merve'yi her ne kadar gerse de dikkatini dağıtmamaya çalışıyordu. Sözleşmeyi okumayı bitirdiğinde imzaladı ve kendine gösterilen masaya yerleşerek işe hakim olmaya çalıştı. Laboratuvarda bu kattaydı. Çalışmalarını yapmaları için uygun ortam oluşturulmuştu. Geniş bir odanın içersinde birkaç masa vardı. Merve'nin masası da gayet hoş bir konumdaydı. Kendi masasına en yakın masada oturan kişi ile tanışmak istemişti. İlk iş günü gerçekten insanı geriyordu ve Merve bu günü olabildiğince güzel geçirmeye çalışıyordu. Tam Merve ayaklanacakken yan masasındaki kadın gülümseyerek Merve'ye doğru ilerledi.

''Merhaba, ben Mihrimah. Siz?''

"Ben de Merve... Memnun oldum."

"Ben de... Siz eczacıydınız sanırım değil mi?"

"Evet."

" Ekibimize eczacı katılacağını söylemişti Dila Hanım."

"Anladım... Benden başka eczacı yok mu ekipte?"

"Dila Hanım var işte bir de... Başka yok şu anlık. Zaten bu iş yeni bir girişim bu firma için. Ekibi çok büyük tutmadılar."

"Sizin mesleğiniz nedir?"

"Ben kimya mühendisiyim. Yüksek lisansını kozmetoloji üzerine yaptım ama."

"Ben de... Ve sanırım ekibimizdeki çoğu kişinin uzmanlık alanı bu."

"Evet. Genelde işe alırken buna dikkat ettiler."

"Peki... Ben nereden başlayayım? Dila Hanım bu gün yokmuş sanırım."

"Evet. Şu an burada yok fakat sizin için bana bazı şeyler bıraktı. Öncelikle ne üzerine çalıştığımızı yakalamanız gerek tabii ki. Aslında herkes bağımsız çalışıyor gibi gözüküyor ama hepimiz belli bir uyumla bir işin farklı noktalarını ele alıyoruz. Her üç günde bir toplanıp gelişmeleri birbirimizle paylaşıyoruz. Ve hafta da bir kez herhangi birimizin tıkandığı konu üzerine hep birlikte çalışıyoruz. "

Görücü Usulü AşkWhere stories live. Discover now