Bölüm 12

5.8K 395 5
                                    

Öncelikle uzun zamandır bölüm atamadığım için özür dilerim. Sağlık öğrencisi olduğumdan stajım başladı. Pek vaktim olmuyor. Yine de sabredip beklediğiniz için teşekkür ederim. Şuan ayda bir bölüm atmaya çalışacağım ama yazın iki üç günde bir bölüm sizi bekliyor. Keyifli okumalar. Oylarınızı eksik etmeyin.

"Oğlum şimdi sana anlatacaklarımı iyi dinle."

Altay, Ömer Bey'in söyledikleriyle kaşlarını çattı. Duyacakları hoşuna gitmeyecekti biliyordu. 

"Üç gün önce beylikte bir adam yakaladık. Tüccar kılığına girmiş.  Dilimizi iyi konuşuyor görsen bizden biri sanırsın ama bizim alplerden biri boynunda ki haç işaretini görmüş tesadüf eseri. Tabi normalde de geliyor gavur tüccarlar ama bu bir garipmiş. Olmadık kişilere bir kızla ilgili sorular falan soruyormuş. Bizim alpte bunu takip etmiş iki gün boyunca. Adam gece yarısı pazarda ki handa bir adamla buluşmuş. Tabi bizim alpte çaktırmadan dinlemiş ne konuşuyorlar diye. Gelip bana anlattı. Sonra bende şüphelendim, yakalayıp adamı sorguladık Lima Bey'in kızını arıyormuş. Kız evden kaçmış sevdiğiyle. Başka bir şey söylemedi. Tabi ne olduğunu bilmediğimizden bende Lima beyliğine bir elçi gönderdim ama anlaşılan o gelmeden meselenin aslı ortaya çıktı."

Üç gün önce han 

"Arthur bulamadın mı kızı bu gezdiğimiz üçüncü beylik." dedi adam sinirle. Bu iş canını sıkmaya başlamıştı. Eğer elleri boş dönerlerse Leo kellerini uçurmak için asla beklemezdi.

"Arıyorum Alex ama kimse bir şey bilmiyor. Hem bu iğne aramaktan farksız kim bilir hangi beyliğe gitti. Üstelik civarda ki köylere de baktık ama kimse kızı görmemiş. "

Alex sinirle önündeki bardağı devirdi. Etrafta ki bir kaç insan onlara baksa da tekrar önlerine döndüler. Daha fazla dikkat çekmemek için Alex sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. Aptal kız yer yarılmıştı da içine girmişti.

"Arthur burada ki son günümüz yarın iyice araştır gece yarısı yola çıkacağız bir haftadır buradayız daha fazla vakit kaybedemeyiz."

Arthur başıyla onayladı. Zaten dikkat çekmeye de başlamıştı. Önünde ki bardakta duran şerbeti içip kalktı. Şimdi bir kadeh şaraba hayır demezdi ama daha bu müslüman Türklerin topraklarındayken anca rüyasında görürdü.  Etrafına göz atıp sessizce handan ayrıldı. 

Alp ne yapacağını bilemeyerek bir süre daha handa bekledi. Şimdi fark edilmeyi göze alamazdı. Zaten adamın kaldığı yeri biliyordu. Diğer adamında mekanı terk etmesiyle hızla handan dışarı çıktı. Duyduklarını beye anlatmalıydı.

Ömer beyin anlattıklarını dikkatle dinledi Altay. Ne diyeceğini bilemiyordu. Leo iyice çığırından çıkmıştı. Duyduğu her kelimeyle kıskançlık ve hırs onu biraz daha ele geçirdi. O adamın karısını düşünmesi onu böyle araması sinirlerini bozdu. Öfkeyle ayağa kalktı. Bir yerleri yumruklamak istiyordu.  Ömer beyde yeğeniyle birlikte ayağa kalktı. Onun öfkelenince gözünün döndüğünü biliyordu. 

"Dayı nerede bu adam hala tutuyor musunuz?" 

"Oğlum çok sinirlisin biraz öfken geçsin görüşürsün." 

"Dayı nerede dedim bu adam ?" Altay karşısında dayısının olduğunun bilinciyle ne kadar bağırmamaya çalışsa da öfkesine hakim olamıyordu.

Ömer bey onun öfkesini bastırmak için bağırarak konuştu. 

"Bu sinirle gidersen onu öldürmekten başka bir şey yapmayacaksın. Biraz sakin ol ki adamı yakalamamız bir işe yarasın. Hem ne zamandan beri sözümün üzerine söz söyler oldun. Karının yanına mı gidiyorsun nereye gidiyorsan git sakinlemeden karşıma çıkma." dedi ve  çadırın iç odalarından birine girdi. 

Cesur Gelin (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin