"ben de seni seviyorum."

felix lip balmın kapağını kapatıp. koltuğun herhangi bir yerine koydu.

ardından kollarını hyunjin'in boynuna doladı.
hyunjin de felix'in belindeki ellerini sevgilisin kalçasına indirdi.

felix hyunjin'in hem lip balmadan, gel hem de birkaç dakika önce gerçekleşen öpüşmelerinden dolayı kırmızı olan dudaklarına tekrar kapandı.
yavaş yavaş öpüyordu kiraz dudakları. tadını çıkararak.

ayrıldıklarında hyunjin uzanıp sevgilisinin dudaklarına öpücük kondurdu.

felix sevgilisinin kucağından inip koltukta yanına sokuldu.
ardından felix kafasını havaya kaldırıp "of"ladı.

hyunjin kafasını sevgilisine döndürüp "noldu." dedi.

"bugün, son gün, yayınevine göndermem gerekiyor kitabın çevirisini."

"kaç sayfa kaldı."

"hatırlamıyorum bebeğim ama sanırım 17'ydi."

"geçe kalma sevgilim hadi kalk bakayım." dedi hyunjin.
sevgilisinin ellerini tutup onu kaldırmaya çalışırken.

"şirkete gitmeyecek misin?"

"gitmeyeceğim, dosyaları gönderdi jiwon. bayağı bir üstünde durulması okunması gereken şey var.
hem, gitmeye meraklı olmadığımı biliyorsun."

üst kata çıktıklarında felix bilgisayarını, kitabının ve gerekli birkaç şeyi daha alıp,
odalarındaki küçük balkona geçti.
hyunjin ise evde çalışmak için ayırdıkları odaya.

_______________________________________

felix, kahvesinin son yudumunu içip,
kupasını önündeki masaya koydu.
bacaklarını örttüğü örtüyü toplayıp koltuğun köşesine koydu.
aykalanıp çıktı balkondan.
hyunjin'in oldugu odaya gidip kapıyı çaldı. hyunjin içerden gelmesi hakkında bir şeyler söylediğinde içeriye girdi.

hyunjin kapıya dönüp felix'e baktı.
ardından gözündeki gözlükleri çıkarıp masaya koydu.

"sevgilim ara vermedin mi sen, gözlerin kıpkırmızı olmuş."

hyunjin uzun parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu.

"zaman hızlı geçmiş." dedi. omuzlarını silkerek.

"daha çok mu?"

hyunjin mızmızlanarak onayladı sevgilisini.

felix kapıdan konuşmayı bırakarak sevgilisine yürüdü.

hyunjin'in alnına öpücük kondurup omuzlarına masaj yapmaya başladı.

"istediğin bir şey var mı?"

"öpücüğümü verebilirsin."

hyunjin kafasını arkaya eğdi.
felix de çenesini öptü hyunjin'in.

"gidiyorum ben."

hyunjin felix'in bileğini tutup kendine çevirdi, dudağın kenarını öpüp,

"şimdi gidebilirsin,
gitmemeni tercih ederim gerçi ama."

felix güldü.

"sen şurada otur. ben de seni izleye izleye çalışayım hm?"

"çalışabileceğini mi düşünüyorsun."

"denesek?"

"e iyi bakalım kitap okuyayım ben de bari, bekle alıp geliyorum."

felix odasından kitabının ve telefonu alıp hyunjin'in yanına geldi. ardından koltuğa oturup kitabında ayracın oldugu sayfayı açtı.

œil | hyunlixWhere stories live. Discover now