Kısa bir çıt sesi yankıladığında, Jin de istediği sıcaklığı bulmuştu. Memnuniyetle duş başlığını yerine koyarken Taehyung'a ''Birbirimize yakın durursak, ikimiz için de yeterli olur.'' dedi. Arkasını dönerken ıslak ellerini savsak bir şekilde sallayıp üzerindeki fazla suyu attı. Hala soyunmayan sevgilisinin önüne gitti, onunla ilgilenmesi gerektiğini düşünerek. Saatlerce böyle ıslak durabilecekmiş gibi duran görüntüsüne doğru, saçlarına uzandı.

İlk öncelikle alnına düşen saçlarını elleriyle iki yana ayırarak yumuşak saçlarının önüne gelmesini engelledi. Birazdan tekrar ıslanacak olmalarına rağmen kıyafetini değiştirirken rahatsız olmasını istemedi. Üzerine dikilen iki göz de bunu sorgular derecedeydi. Kocaman açılan gözlerine bakmamasına rağmen, gözlerine teker teker bakarak hücum ediyordu. Bu, yavaşça gülümsemesine sebep oldu. ''Saçlarının ıslaklığından hindistan cevizi kokusu gelince hatırladım da, benim şampuanımı kullanmak ister misin yeniden?''

Gözlerini onunla buluşturmadan işini bitirdiğinde Taehyung sessizce kafasını salladı. Hücumdan savunmaya geçen gözleri ilk defa denizin çekilmesi gibi çekildi. Hiçbir şey yapmayan elleri bu sefer soyunmak için gömleğinin düğmelerine yöneldiler. Üstten Taehyung başlarken, alttan da Jin onun düğmelerini açmaya başladı.

Yavaşça akan su sesine ilaveten gömleğinin her bir gömleği de yavaşça açıldı. Küçük delikleri ıslaklık yüzünden zar zor aralanırken parmakları birbirlerine yaklaştı. Taehyung'un bedeninin ortası aralanırken üzerindeki izler ortaya çıktı. Gömleğinin yakasına gizlenmiş morluklar kendilerini açık bir şekilde göstermeye başladılar. Göğüslerine yakın kısımlarda ise küçük kabarıklar renk olarak kırmızılık ekledi.

İkisinin parmakları tek bir gömlek düğmesinde buluştuğunda Taehyung ilerlemedi. Elleri boşa düştüğünde, bir şey yapmadan durdu. Başını yukarı kaldırıp Jin'in yüzüne baktı, aralanan dudağının parlaklığına dikkati kaydı. Elleri ölesiye odaklı bir işte çalışıyorken, dudaklarının bu kadar serbestçe görünmesi, adil değildi. Ondan gözlerini kaçırarak başka bir yere baktı. Parmaklarını birbirlerine geçirip sıktığından haberi yoktu.

Jin'in sıcak parmakları çıplak tenine daha da çok değerken, huylandı. Refleks olarak geri çekildiği bir huylanmadan ziyade, içindeki duyguları huylandırdı. Boynundaki morluklar ayağa kalkıp yanmaya başladılar. Özgürleşmek isteyen bedeninin protestosuna katılmış kadar hararetliydiler. Asla vazgeçmeksizin, varlıklarının yaşadığını ve o öpücüklerin yaşadığını kanıtlamak istercesine devam ettiler.

Son bir düğmeden sonra gömleği serbestçe açıldı. Yana çevirdiği başını bu sefer Jin'e çevirerek gözlerine baktı. Başından beri düğmelerinde olan gözleri bu sefer, keskinleşirken kendisiyle buluştu. İşi bitmesine rağmen elleri bedeninden ayrılmadı. Gömleğinden içeriye, bedenine doğru kıvrılarak girdiler. Taehyung istemeden bir adım geri attı, Jin ise bir adım ileri.

Parmak uçlarından fışkıran sıcaklık beline temas etti. İlk dokunuştan sonra kalbi heyecanla çarpmaya, göğsünü delecek kadar hıza yükselmeye başladı. Tenindeki sıcak parmaklar yavaşça yukarıda doğru uzandılar. Yağmur damlası gibi süzüldüler omzuna doğru, ama ne onun kadar soğuk, ne onun kadar ferahlatıcıydılar.

Yakasına doğru uzandıkları sırada, Taehyung bu parmakların sırtına kadar gideceğini bile düşünmüştü. Fakat bu gece öpücüklerle süslenen köprücük kemiğinden yanlara doğru kaydılar sadece. Tenine dokunan parmaklar gibi, gözleri Jin'den ayrılmadı. Ciddileştiği zaman hafif aşağı inen göz kapağı tarafından esir alınmıştı. Başka bir yere bakamıyordu, baktığı zaman büyük bir şey kaçıracak gibiydi.

Jin bunun farkındalığını taşıyarak doğrudan kendisine bakıyordu, daha çok bakmasını da istiyordu. Parmakları nereye gitmeleri gerektiğini bilirken, gözlerinde tatmin edici bir bakış vardı. Islak kirpiklerinin ardında göz bebekleri genişliyor, dudakları gittikçe kızarıyordu. Bir kelime etmeden, yeni açılan bir çiçek gibi bekliyorlardı. O boşluğun doldurulması, o çiçek yapraklarının koklanması için arzu duyuyordu.

NIGHT CHANGES ~TaeJin~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin