✨3✨

1.7K 150 62
                                    

"Hmm~ Senin başka kıyafetin yok mu?"

"Nasıl yani?"

"Hani hep üzerindeki bu kostümle mi geziniyorsun?"

"E-evet. Yoksa yakışmıyor mu?"

"Hayır! Yanlış anlama oldu. Sen kıyafetin içinde oldukça iyisin. Ama rahat mısın onun içinde? İstersen sana kıyafet verebilirim."

"Rahat sayılır. Ama verirsen mutlu olurum."

"Tamam o zaman getiriyorum."

Chuuya salonda beklerken üzerindeki kıyafete bakıyordu. Gerçekten ağır ve gösterişli bir kıyafetti. Ama rahatsız ediciydi. Ama kaç sene boyunca katlanmıştı buna. Daha fazla da katlanabilirdi. Ama Dazai onu kurtarmıştı.

"Al bakalım. Sana bu eşofman uzun gelecektir. O yüzden bacaklarını katla. Belindeki ipide sıkılaştır. Zaten tişörtün uzun gelsede sorun olmaz."

"Teşekkürler Dazai."

"Birşey değil. Git dene bi!"

"Tamam!"

Chuuya hızlıca Dazai'nin odasına girdi ve kapıyı kapattı. Dazai ise Chuuya'nın bu davranışlarını çok tatlı buluyordu. Chuuya hızlıca üzerindekileri çıkarttı. Hemen eşofmanı giyip, bacaklarını katladı. Bel kısmındaki ipi sıkılaştırdıktan sonra tişörtünü giydi. Aynaya bakıp saçlarını düzeltti. Ve yeniden salona döndü.

"Oooo~ Oldukça güzel olmuşsun Chuuya."

"Teşekkürler.."

Chuuya utanmıştı. Dazai ise Chuuya'nın bu tatlı hareketleri yüzünden ölecekti.

"Rahat mı bari?"

"Evet! Çok rahatlar!"

"Bunu duyduğuma sevindim."

"Dazai.. üst kata çıkabilir miyiz?"

"Tabi.. Ne oldu ki?"

"Üst katta bazı eşyalarım var. Ama o kadar kalabalık ki uzun zamandır oraya girmeye aklım kesmiyordu."

"Oh~ Tamam! Hadi girelim! Belki güzel şeyler çıkar ha?"

"Evet! Eski bu evde kalan kişilerinde eşyaları var orda. Bırakıp gitmişler."

"Bakalım neler varmış!"

Dazai ile Chuuya merdivenlerden çıktılar. Dazai tavandaki küçük kulpu görünce onu çekti ve aşağı indirdi. Önlerine merdiven gelince, hemen o merdiven ile yukarı çıktılar. Yukarı çıktıklarında gerçekten Chuuya'nın dediği kadar vardı. Çok fazla eşya vardı. Ve oldukça tozlu ve havasızdı. Dazai hemen bazı kutuları aşağı indirdi. Chuuya'da ona yardım etti. Yukarıdaki o havasız alanda bakamazlardı ya. İndirdikleri kutuları açıp içinde neler olduğuna bakmaya başladılar.

"Burda bazı kitaplar- bunlar günlük."

"Günlük mü?"

Chuuya hızlıca Dazai'nin yanına geçti. Günlüğü açmaya çalışıyorlardı ama açılmıyordu. Daha sonradan Chuuya bu günlüklerin kendisine ait olduğunu hatırladı. Hemen Dazai'nin elindeki günlükleri almaya çalıştı.

"Dazai! Bu günlükler bana ait! Ben onları ölmeden önce öyle kilitlemiştim. Onları yakabilir miyiz?"

"Yakmak mı istiyorsun?"

"Evet.. Onların içindeki yazanlar.. benim için güzel şeyler değil."

"Tamam~ Karışmıyorum o zaman. Yakarız daha sonra."

"Sağol.. Şimdi bu kutuya bakalım."

"Ne var bunda?

"Bilmem."

Dazai elindeki falçata ile kutuyu açtı. İçinden bazı resimler, albüm ve bazı ıvır zıvırlar vardı.

"Benim günlüğüm! Aman tanrım! Bu günlük kayboldu diye çok üzülmüştüm. Çok mutluyum! Bunun içinde neredeyse tüm hatıralarım var. O zamanlar annemin bana aldığı fotoğraf makinesi ile her şeyi çekiyor veya her anımı çekiyordum."

"Açsana!"

"Tamam. Bakalım ilk sayfa.. bunu hatırladım! Bu fotoğrafta daha yeni okula başlamıştım."

"Ya burda?"

"O benim sevgilimdi."

"Sevgilin ha?"

"Evet. Ama daha sonradan ayrılmıştık.. Burda annem var."

"Aynı sana benziyor."

"Evet. Gerçekten birbirimize benziyoruz."

"Peki baba-"

"O adamı hayatımda hiç görmedim. Ben doğduğum zaman annemi yalnız bırakmış gitmiş. O adamdan nefret ediyorum.."

"Chuuya.. anlıyorum.."

"Her neyse.. Bak burda öğretmen olduğum günün ilk hatırası."

"Öğretmen miydin?"

"Ne sandın? Liselilerin arasında popüler fizik öğretmeniydim."

"Vay be!"

"Daha neler var bı bilsen!"

"Sen anlatırsında dinlemem mi?"

✨| Chuuya'nın kıyafeti ;

✨| Chuuya'nın kıyafeti ;

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
home - soukoku Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang