|3|

5 1 0
                                    

uzun bir zaman sonrasından..*

Elimde bir kılıç tutuyordum.
Annem, (birine bu şekilde hitap etmek cidden çok zormuş...) mektubu okuduktan iki gün sonra beni evden aldı ve bi alana getirdi.

Anlatmaya çalışamayacağım kadar uzun şeyler konuştuk
Konuşmanın sonunda ise,
beni eğitime sokma kararı aldı.
Kılıçla.

Ben
Elimde
Kılıç
Tutmak!

İlginç ama muhteşem hissettiriyordu! Şaka gibi!?!?

Adım Darcy Adelina.
Soyadım Dragon.
17 yaşındayım.
Bir cadıyım.
Büyü yapabiliyorum.
Normal bir hayatım var- vardı.

___

Annem bana temel büyüleri öğretiyordu.

Usta büyücüler, henüz asa kullanmama izin vermediği için, ellerim ile saçma sapan hareketler yapıp büyüleri uygulamaya çalışıyordum.

Açıkçası, beni uzaktan gören birisi, deli olduğumu düşünebilirdi...

Sanırım gerçekten deliydim.

Son 3 gündür hayatım olduğundan daha değişik bir hâl almıştı...
Tabii, şu an yaşadığım çoğu şeyden mutluydum.

Önümde, büyük bir felaket olduğunu bildiğim halde hemde.

Her neyse.

Bir kaç büyüyü yapabiliyordum. Tabii, doğuştan gelen büyü bilgim, bu konuda bana gerçekten çok yardım ediyordu...

Ah, durun.
Şimdi annem, bi düello yapıp pekiştirmeye karar vermiş...

___

Düelloyu şans eseri bir şekilde kazanmıştım. Büyük ihtimalle annemin acıması ile.

Çok zorlanmasam bile yorulmuştum.
Annem, öğrenmeye yeni başladığım için beni pek zorlamamaya çalışmıştı. Ben de zaten pek bir şey bilmediğim için işime gelmişti.

Fakat, ani bir panik ile annemi yaralamıştım.

Bazı şifacılar (ya da doktor? her ne deniliyorsa artık...) annemi kontrol etmiş ve ciddi bir sıkıntı olmadığını söylemişti.

Kendi annemi yaraladım.

Daha aşağılık birisi olamam sanırım.

Annem, tedavisini olduktan sonra yaşadığım yere geldi. Ve bana, son bir gün daha burada kalacaksın. Yarın veya ertesi gün seni buradan götüreceğim ve daha mutlu bir yaşamımız olacak. dedi.

Bu aralar fazla mutluyum...
Korkmaya başladım.
En son bu kadar mutlu olduğumda kasabada bana 'fahişe' denmişti.

Uzun hikaye...

Aslında-
pek de uzun değil.

~ (küçük bir anı) ~

Kasabada bir arkadaşım vardı.

Adı Erich'ti.

Kahverengi saçları ve koyu yeşil gözleri vardı. Kendisi, yanlış hatırlamıyorsam eğer, İrlanda'dan gelmişti.

Babasının işi olduğu için, bir süre 'benim' kasabada kalmıştılar.

Yalan yok.
Bi' aralar ona aşık olmuştum.
Yani.. Sanırım?
Tamam, pekala. Aşk denilemez ama küçük bi hoşlantım olmadı değildi yani.

Cadı Where stories live. Discover now