Hoşuma giden yabancı dildeki reactionları çeviriyorum. Çeviri yaparken birebir çevirmek mümkün olmadığı için bazı kısımları değiştirebiliyorum. Beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz şeyleri belirtmeyi unutmayın.
İyi eğlenceler!
✦ Kavga sırasında size vuracaklarını düşündüğünüz için geri çekiliyorsunuz ✦
Junhui
Jun, her zaman çıktığı kişiyle küçük tartışmalara girecek türden biri gibi görünüyor, ama hiçbiri büyüyecek ya da beş dakikadan daha kısa sürede çözülemeyecek değildi. Ancak bu, onun derinliğinin dışındaydı.
Bu tartışma, başta herhangi bir küçük tartışmanın başlayacağı şekilde başladı. Küçük bir oyun gibi geldi, hiçbirinizin kaybetmeye hazır olmadığı bir oyun. Ve ne yazık ki, bu gurur verici yaklaşım ikinizin de sinirlerinin yükselmesine yol açacaktır. Tartışma hızla yükseldi ve daha önce sahip olduğunuz herhangi bir seviyeyi geçti ve çığlık atan bir maça dönüştü. Hiçbiriniz kaybetmek istemediniz, ama çok geçmeden ikinizin de kazanamayacağı belli oldu. İkiniz de boş ve sağır kulaklara çığlık atıyordunuz, ama nedense ikiniz de duramadınız. Bir noktada, Jun bunun yeterince büyüdüğüne karar verdi ve odayı terk etmek için harekete geçti ta ki, sen onu zayıf olduğu için/korktuğu için kaçtığını söyleyene kadardı. Jun daha önce çıkmaya karar verdiği kapıyı o kadar sert çarptı ki bütün evi salladığına yemin ettin. Batırdığını biliyordun, ama şimdi geri almanın bir yolu yoktu. Öfke ondan kaynıyordu. Arkasını döndü ve tartışmaya devam etmek için büyük ve güçlü adımlarla size doğru gelmeye başladığında, korkunun içine kapandı. Küçük bir iniltiye izin verirken ondan uzaklaştığını görmek, onu hemen olduğu yerde durdurdu.
Farkındalık onu çok etkiledi. Seni hiç bu kadar korkmuş ve savunmasız görmemişti ve buna neden olduğu fikri aklını vızıldayarak gönderecekti. Özel olarak hiçbir şey düşünmüyordu, ama zihninde dolaşan her şey onu daha da çok acıtmasına neden olacaktı. Bunu düzeltmesi gerekiyordu. Jun buna daha önce yaptığınız herhangi bir tartışma gibi yaklaşırdı, hafif yürekli bir hız değişikliği ile. Yumuşak, tatlı bir itirazla size doğru gelirdi. İkiniz de ilişkinizi berbat etmiştiniz ve o bunu düzeltip düzeltemeyeceğinizi bilmiyordu, ama onu öldürse bile elinden gelen her şeyi deneyecekti.
"Hey bebeğim, bunu demek istemediğimi biliyorsun? Ben asla sana bir şey yapmam."
Hareketleri normal tavrı gibiydi ama gözlerinde ve sesinde derin bir acı vardı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Soonyoung
Gerçek konuşursak, eğer böyle bir şey olursa bu çocuk kesinlikle mahvolur. Seni korku noktasına getirecek bir şey yapmak, onu paramparça edecektir. Seni mutlu etme ve rahat ettirme becerisiyle gurur duyuyor, bu yüzden sen bu kadar savunmasız bir yerdeyken onun seni böyle etkilediğini görmek onu mahveder.
Yeni geri dönüş için koreografi konusunda özellikle zor zamanlar geçiriyordu. Önerdiği her şey ya diğer üyeler ya da şirket tarafından reddedildi. Bu onu çok değersiz hissettirdi, üzülmesine ve kızmasına yol açtı. Asla sana kızmak istemedi, ama sana bir şey hakkında fikrini sorduğunda (dansla ilgili bile değil) ve ona karşı çıkacak bir düşünceyi dile getirdiğinde kendine hakim olamadı. Önceden hissettiği tüm öfke ve hayal kırıklığı, şimdi hepsi sana yöneldi. Neden kızdığını bile bilmiyordu ama bunu dışarı çıkarma ihtiyacı hissetti ve maalesef tüm bu öfkenin alıcı tarafındaydın. Kırılma noktasına gelene kadar, özellikle hiçbir şey için sana bağırmaya devam edecekti. Şapkasını biraz hızlı çıkarmak için uzanıyordu ve işte o zaman her şey ona çarptı.
