42. Bölüm

140 10 2
                                    

Sabah ezanı alarmıyla uykumdan uyanmıştım. Yatağımdan kalkarken aklıma dün akşam olanlar gelmişti.

Odadan çıkmış misafir  lavobasına girdikten sonra abdest almış sabah namazımı yattığım odada kılmıştım. Sonra da Fahri'yi kaldırmak için odasının kapısına kadar gitmiştim. Elim kapının kolunda öylece duruyordu. Girsem mi girmesem mi karar veremiyordum. Tam o sırada kapının kolu açılıp, Fahri'yi bir anda karşımda görünce olduğum yerde sıçramıştım.


Gözleri kızarmıştı. Onu ilk defa bu kadar berbat halde görmüştüm. Üzeri giyinikti.

+Ben, ben seni namaz için kaldırmaya gelmiştim.

-kıldım. Diye söyleyip başka da bir şey demeden yanımdan geçip aşağıya inmişti.

Ben de bir süre odada kalıp akşam Warda'ya uygulamadan yazdığım mesaja dönmüş mü diye bakmıştım. Warda'ya akşam olan tüm her şeyi yazmıştım. Wi-fi'ye bağlandığımda Warda'dan bir sürü mesaj geldiğini görmüştüm.


#inanmayacaksın belki ama aklımdan geçiyordu böyle bir şey olacağı

#sen nasılsın peki?

#ne yapmayı düşünüyorsun?

#Fahri demek ki gerçekten de seni seviyormuş. Seni görmek için 2 günlüğüne de olsa o kadar yolu çıkıp gelmiş.

#ona şans versen? Bir denesen olmaz mı?

#biliyorum senin için gerçekten çok zor, ama Fahri'yi sen de çok iyi tanıyorsun. Şans verdiğin için hiç bir zaman pişman olmayacağın bir insan...
İkinizde benim için çok değerlisiniz, ikinizin de üzülmesi bu hayatta isteyeceğim en son şey olur.

#uyandığında haber edersin ararım konuşalım.

Yazmıştı...




+Uyandım... Geç oldu ama sonunda uyandım uykumdan... Ben onu sevmiyorum Warda. Yani seviyorum ama öyle bir sevgi değil ki benimki...  Yazıp yanına da üzgün olan emojiyi ekleyip yollamıştım.

Kahvaltı hazırlamak için aşağıya mutfağa giderken göz ucuyla oturma odasına bakmıştım.
Fahri oturma odasında koltuğa uzanmış telefonuna bakıyordu. Arkası dönük olduğu için beni büyük ihtimalle görmemişti.

Çay için kettle'a su koyup, kahvaltı için masayı hazırlamaya başlamıştım. Bir süre sonra kahvaltıyı tamamen hazırlamış, oturma odasına gitmiştim.

Fahri telefonu bırakmıştı, iyice yaklaştığımda uyuduğunu farketmiştim. Bu akşam 11de gidecekti. En azından bir şeyler yedikten sonra odada uyumaya devam eder diyerek uyandırmıştım.

+Fahri? Ses yoktu biraz daha sesli bir şekilde yine seslenmiş yine cevap alamayınca, bu sefer omzuna dürterken, tekrardan seslenmiştim.

Zorda olsa gözlerini açmış ne oldu der gibi baktığında;

+Kahvaltı hazır, istersen biraz yedikten sonra yatağında uyu. Diyince, o da uykulu bir sesle

-sağol şuan aç değilim, kalkarım birazdan diyip tekrardan gözlerini kapatmıştı.

Hiç birazdan kalkacak gibi durmuyordu. Üstüne birde sanki dün geceden beri ayaktaymış gibi hissediyordum. Bunun için üzgündüm. Ama elimden bir şey gelmiyordu.

Onu istediği türde sevmiyordum. Belki severim düşüncesiyle yanında kalamazdım üstelik aynı evde beni sevdiğini bilirken durabileceğimi zannetmiyordum. Olacakları tahmin edebiliyordum.

AŞK / Hayallerin Ötesinde Where stories live. Discover now