2-BÜYÜK SÜRPRİZ

6.5K 255 6
                                    

Multimedya Ali
***************
Bu herif bana göz mü kırptı bana mı öyle geldi?
Konuşma faslından sonra herkes tekrar muhabbete başlamıştı. Ben ise hala Kenan züppesinin bana yaptığı ile ilgili sinirleniyordum. Telefonum sesiyle hemen telefonumu elime aldım. Mesaj bizim ekibin başı Halil'den gelmişti.
"Efendim, hepimiz depoda hazırız ve sizi bekliyoruz" mesajı okurken ensemde hissettiğim nefesle hemen arkamı döndüm ve Kenan ile burun buruna geldim.
"Korkutmadım umarım! Mesaj sevgilinizden galiba. O kadar odaklanmışsınız ki benim geldiğimi bile farketmediniz!" dedi alaylı bir gülümsemeyle.
Bende ona aynı şekilde güldüm "Sizi ilgilendirmeyen konulara burnunuzu sokmayın bence!" Diyerek tam uzaklaşıyordum ki benim kolumdan tuttu. "Külkedisi gibi saat 12'ye gelince kaçıyor musunuz yoksa?"
Elini kibarca tutup kolumdan ayırdım "Ne ben külkedisiyim ne de siz prenssiniz. Bu durumda size iyi geceler."
Geç kalmayı sevmediğim için resmen koşarak dışarıya çıktım. Bir yandan valeye işaret verdim bir yandan da abimi aradım.
"Abi ben depoya gidiyorum. Sende yanındaki kızılı bırakıp biran önce gelsen iyi olur. Biliyorsun geç kalınmasından asla haz etmem."
Abim onayladıktan sonra son gaz depoya sürdüm.
Normalde böyle teşkilatların başında erkekler olur. Ve hiçbir erkek bir kadından emir almaktan haz etmez. Bizim teşkilat maalesef diğerlerinden farklı. Yüzyıllardır dünyada yer edinmiş Ankalar, tarih boyunca hep büyük baronların ayağını kaydırmakla görevlendirilmiş. Ve bu teşkilatın başı da hep bir kadın olmuş. İnanın bunun sebebini bende çok merak ediyorum.
Ankalar olarak tek görevimizi yerine getiremezsek başımıza gelecek olan şey basit : ÖLÜM! Eğer görevimizi bir hafta içinde yerine getiremezsek bir anka misali yanıyoruz ve kimse sebebini bilmiyor. Yerimize ise yenisi geliyor.
Depoya vardığımda ekip bana şaşkınca bakıyorlardı. Çünkü kıyafetimi değiştirmeye vaktim olmamıştı.
"Ne bakıyorsunuz lan!"
"Anka, seni ilk defa böyle gördük ne yapalım" dedi Halil gülerek.
"Bana bakın eğer birinizin güldüğünü göreyim bundan sonra katı yemek yiyemezsiniz ona göre"
Hemen depodaki odalardan birine girip üstümü değiştirdim. Böyle olacağını bildiğimden yanıma eşyalarımı almıştım.
Ekibin yanına geldiğimde abimde gelmişti.
"Evet anka seni dinliyoruz. Plan ne?"
Bana ANKA demelerin nedeni, Ankaların liderine Anka denir.
"Yarın gece sevkiyat 3'te Kadıköy Limanı'nda yapılacakmış. Ve yaklaşık 40-50 kişi olacakmış. Biz on kişiyiz ve buda demek oluyorki kişi başı 4-5 adam düşüyor. İlk etapta kılık değiştirip hepimiz limanın belli yerlerine konuşlanacağız ve tam olarak kaç adam olduğunu belirleyeceğiz. Daha sonra hepimiz bize düşen adamları tek tek haklayacak. Eğer hepsini aynı anda haklarsak dikkat çeker. Adamları beşer dakika arayla haklayacağız ve sona hepimiz bir adam bırakacağız. Çünkü hepsi giderse Ahmet şerefsizi kıllanır ve kaçar. Baş şerefsizi kaçırmayalım. Ayrıca zaten bıraktığımız adamlar bu Ahmet'in yakın korumaları olacak. Sonra limanda bulunan vinçlerden biriyle bunların kafasından aşağı balık ağı atıp hamsi gibi avlayacağız. Ardından hepimiz maskeleri takıp bayıltıcı gazla onları bayıltacağız"
"Anka neden bayıltıyoruz? Direk haklasak ya!" diyen Mustafa'ya döndüm.
"La uşağum! Hamsileri bayıltacağuz ki karaya gelene kada tazecik olsunlar. Yani gençler! Bunları orda bayıltıcaz ve polisi arayacağız. Polis gelene kadar ayılamayacaklar ve sevkiyatı yakaladıkları için Ahmet Bey kodesi boylayacak"
Ekip onaylayarak hazırlanmaya başladı. Abimi de yanıma alıp ekipmanların çalışıp çalışmadığını kontrol ettik. Kendimi o kadar kaptırmışım ki saat 1'e gelmiş.
Eve geldiğimde güzel bir banyo yapıp hemen uyudum. Rüyamda beyaz uzun bir gelinliğin içerisindeydim. Nikah masasındaydım ve herkes pür dikkat bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken nikah memuru sordu " Siz Alev Zümrüd. Kenan Baş'ı kocalığa kabul ediyor musunuz?" Nikah memuruna resmen gözüne araba farı tutulmuş tavşan gibi bakakalmıştım. Kenan kulağıma yaklaşıp "Hayatım. Bak herkes seni bekliyor. Ya şimdi evet de ya da çocuğumuzun doğmasını bekle."
İnanmayan gözlerle Kenan'a baktım. Karnıma baktığımda resmen kocamandı. Bir anda kasıklarımda hissettiğim sancıyla rüyamdan uyandım.
Gerçi buna rüya denmez ama. Iyyyy düşüncesi bile iğrenç.
Aceleyle saate baktım ve nerdeyse 7'ye gelmek üzereydi. Yataktan uçarak banyoya gittim. Hazırlanmam için yanlızca 5 dakikam vardı.
Saat 8'de Baş Holding ile toplantımız vardı. Babam bütün sorumluluğu bana verdiği için toplantıyı ben yönetecektim.
Koşarak tam kapıdan çıkıyordum ki Necla Sultan beni kapıda yakaladı. "Küçük Hanım. Kahvaltı etmeden nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?" Dedi bütün ciddiyetiyle.
Yanına gidip onu sulu sulu öperek "Sultanım. Size kahvaltı da eşlik etmek isterdim. Lakin bildiğiniz üzre yetişmem gereken bir toplantı var." dedim saray ağzıyla. Annemin en kızdığı şeydir. saray konuşmasıyla dalga geçilmesi. Ve Necla Sultan'dan beklenen hareket: ayaktan çıkan ayakkabı son anda Alev'i teğet geçiyor sayın seyirciler. Evet maçta izliyorum.
"Seni terbiyesiz. Çabuk işinin başına."
Anneme öpücük atıp yola koyuldum. Evden çıktığımdan beri bir arabanın beni takip ettiğini farkettim.
Arabanın camları siyah filmle kaplandığı için şoförü göremiyordum.
Arabayı şirket yolundan çevirerek ıssız bir yere çektim. Torpidodan aldığım bıçağımı belime taktım. Silahımı da arkama yerleştirip arabadan indim. Arabam bozulmuş gibi kaputu açtım.
Beni takip eden araba gelip arkamda durdu. Arabadan Kenan'ın indiğini görünce bir Ya Sabır çektim.
"Alev Hanım. Arabanız bozuldu galiba. İsterseniz size yardım edebilirim."
En içten gülümsememle "Aaa! Neden olmasın? Malum bugün sizinle bir toplantımız var. Ve ben geç kalmak istemiyorum." dedim ama içimden Kenan züppesini öldürmek için planlar kuruyorum.
1. Kenan'ı ensesinden yakaladığım gibi kaputa yapıştırıyorum ve kafasından kıvılcım çıkana kadar sürtüyorum.
2. Belimdeki bıçağı çekip 12 yerinden deşiyorum.
3. Arkamdaki silahla tam beynine bir tane sıkıyorum. Gerçi beynine sıksam ne olur. Adam beynini hiç kullanmıyor ki.
Kafamdaki planları kenara atıp "Kenan Bey. Ben bir deneyeyim belki araba çalışır." dedim.
Şoför koltuğuna geçtim, arabayı çalıştırıp hızla uzaklaştım.
Herifi görmeye bile tahammül edemiyorum. Ayyy aklıma yine rüyam geldi. Iyyyy.
Şirkete geldiğimde sekreterime dosyaları alıp toplantı odasına gelmesini söyledim.
Toplantıya normalde abim ve ben katılacaktık ama toplantı odasında Ahmet dallamasıyla babamı görünce şaşırdım.
Toplantı konumuz Çin'de açacağımız oyuncak fabrikasıydı ve Ahmet Bey "sözde" plastik üreticisi olduğu için onunla ortaklık yapıcaktık.
Toplantıdan sonra anlaşmaya varıldı ve hep beraber yemek yemeye karar verdik. Kenan toplantı boyunca gözlerini benden ayırmamıştı ve çapkınca bana gülmeye çalışıyordu. Hıhh sanki ben senin o çapkın gülüşüne kanarımda. Kenan bana öyle baktıkça abimde Kenan'ın her an boğazına atlayacakmış gibi bakıyordu.
Tam toplantı odasından çıkarken Kenan kolumdan tutup "Bugün yaptığınızın intikamını alacağım Alev Hanım!"
"Aaa! Ne yapmışım ki?" Dedim safça ve ondan uzaklaştım. Bazen bu saf ayakları işe yarıyor.
Yemekteyken hiç konuşmadım. Kahvaltı da yapmadığım için şuan bir öküzü rahatlıkla yerdim. Ama Necla Sultan'ın verdiği saray eğitiminden dolayı kibarca yemek zorundayım.
Kendime not: Şirkete gider gitmez on lahmacun iki ayran sipariş et.
Ne var ya neden garipsiyorsunuz. Ben enerjimin yüzde 50'sini beynime yüzde 50'sinide adam döverek kullanıyorum. O yüzden açııııım.
Ahmet Bey boğazını temizleyerek "Aslan Bey. Aslında uzun zamandır sizinle konuşmak istediğim bir şey var. Ama bir türlü nasip olmadı. Ben diyorumki Alev ile Kenan'ı evlendirelim."
O esnada içtiğim suyu resmen Kenan'ın suratına püskürttüm.
Kenan pis pis sırıtıp bana yaklaştı "Senden intikam alacağımı söylemiştim"
Allah'ım ne olur bu da rüya olsun ne oluuuuuurrrrr!!!!
**************
Evvveeet. Hikayeme göz gezdiren ancak yorum yapmaktan ya da oy vermekten çekinen güzel insanlar. Ne olur şu yazarınızı üzmeyin beni oysuz yorumsuz bırakmayın emi 😁😁😁😁
Çatlak yazarınız Esra 😉😉😉😉

ANKA- BİR KADIN MAFYA HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin