Haven / Hyunin

(³⁴)

"Havuza girelim!" Kahvaltı yaparken Felix bir anda yükseldiğinde hepimiz dönüp ona bakmış ve gülmüştük. "Kışın ortasında?" Chan alay ederken Felix omuz silkti.

"Yüzmek istiyorum."

"Ben yüzme bilmiyorum." Hepimiz Changbin'e gülerken omuz silktim. "Ben de bilmiyorum."

"Sen muafsın ama onunla alay edeceğiz. Eşek kadar adam oldun!" Minho gülerek konuşurken Seungmin kıkırdadı. "Eşek arısı herhalde, 1.10 boyu var." Herkes kahkaha atarken ben de gülüyordum.

"Sevgilin çok mu uzun?" Felix Seungmin'e sataşırken Seungmin öne doğru eğilip gülmesini zorlukla durdurarak konuştu. "Sevgilin kadar konuş desem ağzını açamazsın Felly!"

"O zaman ben hiç susmayayım." diye atladığımda Felix gülmüştü. "Lafı koydu dağılın beyler."

Gülüşerek kahvaltımız sona erdiğinde Felix'in yoğun ısrarları üzerine havuza gitme kararı almıştık. Otelin en üst katında, tamamen camdan oluşan bir alandaydı.

"Hyunjin, benim yüzmek için şortum yok." dediğimde valizinden iki tane şort çıkarıp doğrularak dudağımı öptü. "Biliyorum, al bunu giy, belini iyice sık."

"Jisung çıksana banyodan!" Felix uzun süredir bekliyor olmanın siniriyle bağırdığında gülerek elimle gözlerimi kapattım. "Giyin biz bakmıyoruz."

"Hyunjin bu çocuk aşırı tatlı. Isırmak istemek." Cümlesine kahkaha attığımda yanıma gelip yanağımı gerçekten ısırmasına şaşırmış ve öylece kakmıştım. "Isırdın."

"Evet, bir daha ısıracağım." dediği gibi kaçmaya başladım. Yatakların tepesinden atlayıp, odada dört dönerken Hyunjin beni yakalayıp sıkıca sarıldı.

Başımı göğsüne bastırıp saçlarımı öptüğünde ben de beline sarıldım.

"Koşmayın, terleyeceksiniz."

"Çocuk muyuz lan biz?"

"Sen koş o zaman oğlum, sevgilimi kovalama." Gülerek sevgilimin göğsünü öptüğümde yanaklarımı kavrayıp başımı kaldırmış ve dudağımı öpmüştü. "Mutlu musun?"

"Çok." Sırıttığımda gülümsememi öpmüş burnunu burnuma sürtmüştü. "Seni seviyorum."

"Ben daha çok." Şımararak konuştuğumda gülerek yüzümü sıkıştırmış, Jisung konuşunca ona gözlerini kısarak bakmıştı. "Ahtapot gibi yapışmışsın yine çocuğa."

"Sana ne kardeşim sevgili benim, aşk benim, istediğim gibi yapışırım. Sana mı sorduk? Yürü git Minho'yla oynaş." Gülerek kollarımı sıkılaştırıp yüzümü ellerinden kurtardım. Felix banyoya girmişti. Jisung havlusunu alıp üzerine bir tişört ve bir eşofman altı geçirdiği haliyle odadan çıktığında Hyunjin saçlarımı öptü. "Giyinelim biz de."

"Ama banyo dolu."

"Sanki hiç görmedim ufaklığı Jeongin."

"Ayıp, utanıyorum söyleme öyle." Ateşi çıkan yanaklarım ve kuduran gay Jeongin'in eşliğinde sadece altımı çıkarmaya karar vermiş, hızlıca şortu giymiştim. Hyunjin benim aksime daha rahat giyinmişti. Hiç utanması yok bu adamın.

"Gel, bağlayalım." diyerek Jisung'ın yatağına oturup beni önüne çekmiş, bacaklarının arasında durmamı sağlayarak şortun içinde kalan ipleri aşıp kasığıma doğru ufak bir öpücük bırakmıştı.

Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan Gay Jeongin şu an çığlık çığlığa kendini yerden yere atıyor olsa gerek çünkü mideme bir ağrı girmişti.