(¹⁵)

7.5K 918 202
                                    

(BU BÖLÜMÜ TEKRAR OKUYUN ÇÜNKÜ YARISINI SİLMİŞ WATTY)

Hyunjin iki gündür bana görünmüyordu.

Dışarı çıkıyor, alışveriş yapıyor, uzun zamandır içmediği sigarasıyla haşır neşir olup odasına vakit geçiriyordu.

Rahatsızca yatağımda tekrar döndüm.

Hyunjin'in beni sıkıştırmasını özlemiştim. Saate baktım, gece yarısını çoktan geçmiştik ve iki saattir ışığım kapalıydı. Harika, yanına gitmek için kabus gördüm diyebilirdim. Yatağımdan inip sessiz adımlarla odamdan çıkıp odasının kapısını tıklattım.

"Gel."

Uyumuyordu. Derin bir nefes alarak odasına girdiğimde yattığı yerde doğrulup yorganı çekti. "Kabus mu gördün?" Onayladığımda gülümsemiş, yanına yatmama izin vermişti. Bana kollarını açtığında yavaşça ona sarılıp gözlerimi kapattım.

"Özledim seni." Ben demek isterdim ama Hyunjin benden önce davranmıştı. Mırıldansam da duyacağını bildiğimden sessizce konuştum. "Ben de."

Bir süre sessizce yattığımızda konuştum. "Olurum."

"Ne olursun?"

"Senin, şeyin, sevgilin." Gülüşü çok net bir şekilde kulağıma dolmuştu. Ensemdeki saçları okşarken konuştu.

"Benim, şeyim, sevgilim, olduğuna göre seni öpebilir miyim?"

"Ne? Öpmek mi? Dudaktan mı? Hayır. Çığlık atarım."

"Yanağını kast ediyordum. Ne geçiyor aklından?" Gülerek başını eğip yanağımı yavaşça öptü. Öptüğü yeri okşadığında kedi gibi avucuna sürtünmek istemiştim.

"Sadece, Bay Kim beni deli ediyor."

"Güzel."

"Nesi güzel? Deli ediyor diyorum. Beni iyileştirmesi gerekiyor."

"Sen de beni deli ediyorsun." Kaşlarımı çatarak dirseğimden destek alıp yüzüne baktım. Öylece yatmış bana bakıyordu ve ben... onu öpmek istiyordum. Hem de dudaktan.

"Gerçekten mi? Bay Kim'le görüşmek ister misin?"

"Mecaz anlamda."

"Mecaz ne demek bilmiyorum ama kötü bir şey olmasa gerek." Bana balık gibi bakmıştı.

Çok komik görünüyordu ve tatlıydı.

"Mecaz anlam, gerçeğin dışındaki anlam. Mesela heyecanlandığında kalbim çıktı diyorsun ya, heh, o mecaz anlam. Kalbin gerçekten içinden çıkıyor mu?"

"Çıkmıyor."

"Çünkü bu bir mecaz anlam. Beni deli ediyorsun ama gerçekten delirmiyorum."

"O muymuş mecaz? Peh! Biliyormuşum." Tekrar yattığımda başımı kaldırıp ona baktım. "Gerçekten delirmiyorsun değil mi?"

"Hayır." Gülerek yanağımı sıktığında başımla onaylayıp koluna yerleşerek gözlerimi kapattım. "İyi geceler kedi."

"İyi geceler, sadece iyi geceler. Bulamadım bir şey." Yine güldüğüne gülümsedim.

Çok minnoştu ya.

Sabah ondan önce uyanmış, ona dönerek yatarken yüzünü incelemeye başlamıştım. Oldukça orantılı ve güzel bir yüzü vardı. Dudakları özellikle, en güzel yer gözleri ve dudaklarıydı. En çok dudaklarını beğeniyordum.

"Hyunjin?" Hiç ses çıkarmadığına göre hala uyuyordu. Yavaşça doğrulup yüzüne yaklaştığımda konuşmasıyla geri çekildim.

"Beni öpecektin," bana döndü. Yakalanmıştım yine. "Hem de dudaktan."

Haven / HyuninTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon