Geride Kalan Kırık Bir Kâlp (IronStrange)

429 19 25
                                    

"Huhu! Kimse var mı?"

Tony Stark, Doktor Strange'in malikânesinde dolanıyordu. Etrafa bakıyor fakat kimseyi göremiyordu.

"Ah! Bu da ne?! Çekil üstümden!"

"Bo! Kimi yakaladın dostum? Ne? Tony Stark mı?"

"Ciddi misin sen? Pelerinine köpek ismi mi verdin?"

"Hep bir köpeğim olsun istemişimdir."

Bo, Tony'e saldırmayı bırakmış Strange de Stark'a bakıp içinden neden burada olduğunu sorguluyordu.

"Neden buradasın Stark?"

"Bana 'Tony' de."

"Sana 'Stark' diyeceğim."

Tony, Strange'e göz devirdikten sonra ona doğru yürümeye başladı. Kollarını yana açarak "Mekân güzelmiş! Yine de çok kitap var, amma ineksin be..." dedi mızmız tavrıyla.

"Ah! Selam Tony!"

"Christine? Burada ne işin var senin?"

"Stephen! Tony'nin haberi yok mu? Neden söylemedin?"

Strange sıkkın tavrıyla bir Christine'e bir Tony'e baktı sonra hızlı ve net bir şekilde "Biz evleniyoruz. " dedi. Tony istemsiz olarak geriye bir adım attı ve ağzını şaşkınlıkla açtı.

"Vay canına... Tebrik ederim."

"Sağ ol! Hazırlıklar için buradayım. Hastaneden bir arkadaşımla içeride davetiyelerle ilgileniyorduk. Birinin geldiğini duyunca sipariş ettiğim şeyler geldi sandım o yüzden bir bakayım dedim. Aslında acelem var. Siz ikinizi burada bıraksam olur mu? Stephen, hayatım, misafirimizle ilgilenirsin değil mi?"

"Tabii canım. Sen merak etme."

Strange, Christine'e doğru gülümseyerek konuşurken Christine, Strange'in yanağına hızlıca bir öpücük kondurdu ve koşar adımlarla içeri yöneldi.

Christine gittiğinde Strange ve Tony bir süre sessiz kaldı. Tony, üzgün kaşlarla, yarı açık ağızla ve hayâl kırıklığına uğramış bakışlarla Strange'den gözlerini ayırmıyordu.

"Yenilmez'lerin verdiği partide ne olduğunu biliyor mu?"

"Stark! Unut artık o geceyi! İkimiz de sarhoştuk!"

"Hayır aptal herif! Neler olduğunu gayet iyi hatırlıyorum! Biz o gece!.. O gece!..."

Tony gitgide kızarmaya başlıyordu ve gözleri de dolmuştu. Strange, şaşkın yüz ifadesiyle karşısında çocuk gibi görünen adama bakıyordu.

"Tony...? Sen... iyi misin?"

"O gece de bana sürekli 'Tony' demiştin..."

Tony'nin gözyaşları serbest kalmıştı ve Strange gitgide kendini suçlu hissetmeye başlıyordu.

"Hâlbuki, o gece aramızda bir şeyler olduğu için çok sevinmiştim. Hatta aptalca hayâller bile kurmuştum. Ne sanıyordum ki..."

Tony, elleriyle yüzünü gizlemeye çalışıyordu. Strange daha fazla dayanamayıp yanına gitti ve onu kollarının arasına aldı.

"Tony... Biliyorsun ki ikimizin de hoşlandığı bir kadın var. O gün yaşananlar için üzgünüm. Sana bilmeden bu denli bir umut verdiğim için kendimi oldukça kötü hissediyorum. Şu anki tek isteğim beni affetmen."

Tony yavaşça başını kaldırdı ve yüzü kendi yüzüne fazlasıyla yakın adama baktı.

"Son bir şey yaptıktan sonra buradan gideceğim ve olanları unutacağım. İzin var mı?"

Strange huzursuzca biraz düşündü ve karşısında bu kadar üzgün bir ifadeyle duran adama dayanamayıp ne yapıyorsa yapmasına izin verdi. Strange 'tamam' anlamında başını sallayınca Tony aniden Strange'in dudaklarına yapıştı ve aynı hızla kollarından sıyrılıp malikâneyi terk etti.

Strange öylece kalakalmıştı. Ancak Bo'nun dürtmesiyle kendine geldi. Üzerinde büyük bir suçluluk vardı. Stephen Vincent Strange, bu yükü üzerinden kolayca atamayacağını bilir bir şekilde müstakbel karısının yanına gitti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 08, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

My Marvel Ships's OneShots Where stories live. Discover now