golden heart

185 17 1
                                    

170921

kanatlarının dronunun şiddetli ve hızlı bir şekilde onun derisine çarptığını,
kemiklerini kaplamak için şurubu çırptığını duyuyorum.

onun yemek borusunda bal arıları yaşıyor-

bu onun tadının nasıl böyle tatlı olduğunu bana açıklıyor, ve ben yeniden karar veriyorum;
bir zamanlar ruhunun şekerden yapılmış bir çekirdek olduğuna inandığım için değil.
hayır, aksine onun acıyla yaratılmış,
morarmış,
kanlı ve eşekarısı sokmalarıyla şişmiş bir kalbi olduğu için;
sanırım arıların balı altın rengine dönüşene kadar her şey kırmızı,
siyah ve biraz da mavi olduğu için.

-

şimdi, kan ve şurup ondan sızıp
göğsünü parçaladığında
o zar zor nefes almaya başlayana kadar kemiklerini bir araya topluyor, canının yandığını hissetmeyene kadar canını yakıyordu.
ve eğer vücudunun geri kalanının çürüdüğünü hissederse, kalbinin daha iyi olabileceğine inanıyorum.

eğer nefes alışları zorlanırsa,
bunu soluklarını dışarı verme şeklinden anlayabiliyorum.
dişlerinin tatlılığının altında
hastalıklı bir şey varmış gibi havayı tadışını duyuyor,
şimdi cildinin katıdan daha çok sıvı hissettirdiğini görebiliyorum.

ona o kadar çok hayranlık duyuyorum ki nefesim boğazımda kayboluyor, şekerden dönüyor ve yeniden bala bulanıyor,
ta ki tattığım tek şey
tatlı tatlı tatlı olana kadar.
onun dudaklarının derisi bile oldukça yumuşak geliyor, çünkü o kutsal bir şeyden yapılmış.

vücudunun kendisini içten dışa doğru yutmasına izin vererek,
sevgisini elinden geldiği kadar çok kişiye veriyor.
bense onun kalbine sahip değilim,
onun acısını ve iyiliğini bilmiyorum; ben acının zevke,
pürüzlülüğün yumuşaklığa,
etin altına olan metamorfozun izleyicisiyim.
iyi olduğu için onun bir tanrı olduğunu sanıyorum,
ve iyilik bana o kadar insanlık dışı geliyor ki
kutsal olmalı
diye düşünüyorum.

onu, onun beni sevdiğinden daha çok seviyorum ve bunu bilmekten memnunum.

bir gün düşüncelerimin dudaklarımdan kaymasına izin verdim ve bana bunun doğru olmadığını söyledi.
ve henüz;
ona tüm sevgimi veriyorum, hayranlığımla boğulana kadar kalbimi boğazına boşaltıyorum,
boşalana kadar her son damlasını sıkıyorum.
şimdi bomboş kaldım
boş boş boş,
ve artık sadece onun tarafından tamamlanabilirim.

-

ama onun gözünde hâlâ
o sevgisini bana eşit miktarda veriyor, eşit olduğumuzdan emin olmak için
her sabah ve her gece ölçüyor, fakat yine de hepsini bana vermiyor. sevgisini gördüğü herkese, gönlünden bir parça koparırmış gibi vererek geçiriyor.

o benim tarafımdan tamamlanmadı, onun yanından ayrılırsam kaybolmaz ve kalbinin sahip olduğum tarafını kırarsam yok olmazdı.
o dünya için iyiydi
ve ben de ona karşı iyiydim;
sanırım bunu bilmekten hâlâ memnunum.

-

şimdi bana kalsa üç yıl bölüm atmam artık

 starboy; blue Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin