Patient | Taekook

9

Yoongi derin bi nefes alıp salona giren arkadaşında gözlerini gezindirdi. Esmer tenli adam Jungkook'un yanına oturup

"Burayı terk etmen için sana kaç saniye vermeliyim hım?" Adamın alaycıl sesi salonda yankılanırken karşısında oturan arkadaşı kaşlarını çattı.

"Taehyung ileri gitme istersen" esmer tenli adam arkadaşının sözlerine gülüp yanındaki çocuğun dizinin üzerindeki elinin üzerine elini koyup

"Asıl ileri giden sensin, evime gelip sevgilime laf söyleyecek kadar hemde" diyerek Jungkook'ta olan bakışlarını arkadaşına çevirip

"Bu cesaretine hayran kaldım doğrusu" beyaz tenli adam dişlerini sıkmaya başladığında el ele olan Jungkook ve Taehyung'a bakıp sinirle güldü.

"Arkadaşın olduğumu unutuyorsun Taehyung"

"Bana muhtaç olduğunu unutuyorsun Yoongi" beyaz tenli adamın zihnine geçmişin tozlu raflarındaki anılar gelirken sertçe yutkundu. Karşısında oturan kişi kesinlikle onun arkadaşı değildi. Yoongi sinirle ayağa kalktı

"Seni bu denli değiştiren bu velet mi?" Siniri sesine yansığında gözleri öfkeden dönmüştü ama o da biliyordu arkadaşının bu hareketlerinin Jungkook'la alakası yoktu.

Esmer tenli adam sakinliğini koruyarak yavaş hareketlerle ayağa kalktığında arkadaşının önünde durdu.

"Min Yoongi" ikaz içeren sesi arkadaşının ve Jungkook'un kulaklarında yankılandığında Jungkook kavga çıkmasın diye dua ediyordu. Şayet şuan ikiside deli gibi öfkeliydi ve heran istenmeyecek şeyler olabilirdi.

"Sözlerine dikkat etsen iyi olur zira arkadaş kategorisinden düşmen an meselesi" beyaz tenli duyduğu sözleri hazmedemezken seri hareketlerle solanun çıkışına doğru ilerledi ve aniden durup başını geriye çevirip kararan gözleri ile

"Bu arada Bay Hoseok seni sorup duruyor dostum, seni bulması an meselesi" diyerek salonu terk ettiğinde. Esmer tenli adam duyduğu sözleri idrak etmeye çalışıyordu.

O gerçekten Jung Hoseok'tan bahsetmiyordu değil mi?

Jungkook gözlerini tedirginlik ile esmer tenli adama çevirdiğinde titrediğini hissetti onu bu denli titreten şey az önce duyduğu isim miydi? Yoksa o ismin altına gizlenen mana mıydı?

Jungkook oturduğu koltuktan kalkıp esmer tenli adamın önüne geçtiğinde elini tereddüt ederek omzuna koydu. Esmer tenli adam bakışlarını hızla karşısındaki çocuğa çevirdiğinde kollarını sıkıca beline sarıp kendine çekti başını boynuna gömüp kokusunu ciğerlerine hapsettiğinde rahatladığını hissetti.

•••

Baekhyun elindeki kahvey sıraya koyarken bakışlarını durgun arkadaşında gezindirdi.

"Ne oldu? İyi misin?" Jungkook Baekhyun'un soruları ile daldığı düşünce havuzundan çıkarken başını iki yana sallayıp

"Bir şey yok iyiyim" demişti tabi Baekhyun arkadaşının bu sözlerine inanmayıp çattığı kaşları ile dudaklarını araladı "Hadi ama Jungkook bi şeyler olduğu ortada. Sıkıntın her neyse benimle paylaşabilirsin bunu biliyorsun değil mi?" Jungkook buruk bi tebessümle arkadaşına baktığında birilerine anlatmanın gerçekten iyi hissettireceğini düşündü.

"Baekhyun günlerdir aklıma takılan bir şey var ve bu beni oldukça rahatsız ediyor"

"Aklına takılan şey ne Jungkook?"

"Seninle bara gittiğimiz gecenin sabahında uyandığımda boynumda morluklar vardı ve ben o geceye dair hiçbir şey hatırlamıyorum. O morlukları yapan kişiyle ne kadar ileri gittik bilmiyorum ve korkuyorum Bakehyun." Çaresiz çıkan sesinin ardından karşısındaki arkadaşı mahçup bi ifadeyle ona baktı.

"Jungkook ben özür dilerim"

"Hayır Baekhyun özür dileme senin suçun yok" Jungkook ne kadar Baekhyun'un suçunun olmadığını söylesede Baekhyun yinede kendini suçlu hissediyordu. Sonuçta onun ısrarları üzerine bara gitmişti ve tanımadığı birisi tarafından tacize uğramıştı. Baekhyun başını öne eğip kendine lanetler savurdu.

"Hey asma suratını-" demiş ve yüzüne kondurduğu gülümseme ile devam etmişti "Hadi çıkalım artık birazdan okul kapanacak" dediğinde Baekhyun arkadaşına hak verip ayağa kalkarak çantasını omzuna taktı ve soğuyan kahvesini eline alarak Jungkook'un koluna girdi.

Konuşarak bahçeye çıktıklarında siyah arabaya yaslanmış esmer tenli adamı gördüler. Baekhyun'un çenesi kasılırken Jungkook derin bi nefes verip "Yarına görüşürüz" diyerek esmer tenli adamın yanına adımlamıştı.

Esmer tenli adam yanına gelen Jungkook ile gülümseyip kollarını beline doladı. Jungkook yüzünü buruşturup geri çekildi "Yorgunum eve gidelim" dediğinde Taehyung itiraz etmeden Jungkook'un kapısını açıp binmesini bekledikten sonra kendi tarafına gidip kapıyı açarak arabaya binmişti.

Jungkook başını cama yaslayarak gözlerini yumduğunda esmer tenli adam arabayı çalıştırmıştı.

"Derslerin nasıl gidiyor?"

"İyi"

"Hım"

"Sahile gitmek ister misin?"

"Hayır, yorgunum eve gidelim" Taehyung çatık kaşları ile gözlerini kısa bir süreliğine yoldan çekti. "Bi sorun mu var Jungkook?" Jungkook histerik bir kahkaha atmak istedi ama zorla bu istediğini bastırdı.

Bir sorun mu?

Gerçekten bu soruyoru soruyor muydu?

Bir sürü sorun vardı ve sorunların tek sebebi esmer tenli adamdı.

"Ailemi özledim sadece" Jungkook tepkisini ölçmek için başını camdan kaldırıp esmer tenli adama baktığında. Boş baktığını gördü, hiçbir duygu belirtmiyordu.

"Bu konuyu kapattığımızı sanıyordum"

"Hayır kapatmadık, kapatamayız!" Arabanın durması ile etrafta bakışlarını gezindirdi ve eve geldiklerini gördü. Bu eve gelmek istemiyordu bu evden nefret ediyordu.

Esmer tenli adam kapıyı açıp arabadan çıktığında kendiside çantasını omzuna takıp kapıyı açmak için yeltindi fakat esmer tenli adam kendinden önce davranıp kapıyı açmıştı. Yüzüne hafif bi gülümseme yerleştirerek Jungkook'a doğru eğildiğinde Jungkook geri gitmek için hamlede bulunacakken kendini esmer tenli adamın kucağında buldu.

Esmer tenli arabanın kapısını kapatırken Jungkook sıktığı dişleri arasından. "İndir beni!" Diye tısladı ama esmer tenli adam onu dinlemeyip yürümeye devam etti. Jungkook onun bu umursamaz haline daha çok sinirlenirken konuşmak için dudaklarını araladı, ama dudakları üzerine kapanan dudaklar konuşmasına engel oldu.

Dudakları üzerinde hissettiği sıcak baskı ile titerdi ve hızla ellerini yumruk yaptı. Esmer tenli adam aynı ilk seferki gibi dudaklarını oynatmıyor sadece bastırıyordu ama bu bile Jungkook'un ecel terleri dökmesine sebep oluyordu. Jungkook nefes almakta zorlandığını hissettiğinde yumruk yaptığı ellerini esmer tenli adamın sert göğsüne vurdu. Esmer tenli adam inatla dudaklarını dudaklarından çekmeyip arsızca sırıtmıştı. Jungkook geri çekilmek için hamle yapmak üzereyken esmer tenli adam dudaklarını oynatıp Jungkook'u etkisi altına aldığında Jungkook bayılacağını hissetti. Avuç içleri terliyordu vücudu anın etkisiyle titriyordu ve kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Adamın dudakları bütün doğruları silip atarken Jungkook etkilenmeden duramıyordu.

Jungkook etkileniyordu

Onu kısıtlayan bi adamdan etkileniyordu

"Bölüyorum ama götüm dondu burda..."