Arabaya binip camdan dışarı bakarken geldiğimizi fark ettim.

"İyi misin sen?"

Ekin ile Tony olmadığı zamanlarda samimi konuşuyorduk. Ben bir sorun olmayacağını söylesem de o saygısı yüzünden olduğunu söylüyordu.

Kafamı salladım ve arabadan indim. Üst katlara çıkarken Teo'nun kapısının önüne gelince Ekin'e döndüm.

Bana bakmaya devam ederken peşimden içeri girecek izlenimini verince gözlermi kısıp baktım.

Sonunda ne demem istediğimi anlayınca kafasını hızlıca salladı.

"Burdayım o zaman ben."

Sabır çektim ve içerye girdim. Teo beni görünce ayağa kalktı ve hafifçe sarıldı.

"Bu kadar çabuk özleyeceğini düşünmüyordum."

Gülümsedim ve konuya nasıl gireceğimi düşündüm. İlk başta hal hatırdan başlayan konudan sonra konuştu.

"Ne sormak istiyorsun?"

Boğazımı temizleyip ellerimi birleştirdim. Bana baktı ve hafifçe gülümsedi.

"Tıpta ayıp yoktur diye bir söz var Sasa. Rahat ol."

Beni rahatlatması ile derin bir nefes alırken konuştum.

"Hamile kalmam mümkün mü?"

Elini önünde birleştirdi ve yüz ifadesini bozmadan gözlerime baktı.

"Elbette mümkün."

"Ama şu an ilaç kullanıyorum."

Kafasını salladı.

"Biliyorum tabiki. Ancak o ilaçlar senin bir nevi bağışıklık sistemin için. Hamile kalman ile o ilaçları içmeyi bırakacaksın ancak bırakman sonucunda hayatında etkilenecek bir şey olmayacak."

"Teo, yani ben..tamemen iyileştim mi?"

Güldü ve kafasını salladı.

"Sana seni iyileştireceğimi söylemiştim."

Birkaç dakika daha konuştuktan sonra çıkardığım ceketimi tekrar giydim ve ona sarılıp kapıya yöneldim ancak sesini duyunca ona döndüm. Bir şeyi anlamaya çalışıyor gibiydi.

"Sasa, aslında bunları Bay Roosvelet'e de söylemiştim. Birbirinizle hastalık mevzusunu artık konuşmak istemediğinizi anlıyorum ama bunlar som demleriydi ve bitti."

Beni rahatlatmak için söylediği her söz bir yumru olarak boğazıma otururken gülümsemeye çalışıp yutkunmaya çalıştım. Kapıdan çıktıktan sonra gözlerimi duvara sabitledim.

Tony'in böyle yapma sebebinin dün hastalığım olduğuna karar vermişken şimdi tezimin çürümesi üzücü gelmişti. Eğer bir çocuk istemiyorsa bile bana söylemesi gerekmez miydi? Avucumu açıp içine hap bırakmasının beni ne kadar kıracağını hiç düşünmemiş miydi?

Titreyen dudaklarımı birbirne bastırdım. 4 ay boyunca istediğim her şeyi ayrıntısı ile yapmışken böyle bir şey için kırılamazdım. Kırılamazdım elbet ama bu engellemiyordu. 

Kafamı indirdim ve Ekin'in sorularına cevap aradım.

"İyileşmiyim ya tam. O yüzden. Mutluluktan."

Ekin yine de yüzüme garip garip bakınca kafamı indirip titrek bir nefes aldım. Arabaya binip eve gelene kadar düşünmemek için kendimi çok kasmıştım.

Safir(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin