0.6

502 34 51
                                    


Geç geldiği için üzgünüm ama umarım beğenirsiniz...

Keyifli okumalar💖

Lr: Oha ciddi olamazsın!

Şuan bu cümleyi kurduğuma ben de inanamıyorum ama değerdi. Çünkü tam şuan karşımda bir ağaç ev var. Yani kim Louis'in ormanda gizli bir ağaçevi olabileceğini düşünür ki? 

Hiç kimse..!

An: Bana bundan hiç bahsetmemiştin?

Ls: Kimseye bahsetmemiştim.

dedi elini ağaç evin merdivenlerinde gezdirerek.

Sc: İlk ben çıkarım!

Çıkarım değil çıktım diyecektin galiba.  Öküz 1 saniyede çıktı!

Sc: Anne hadi gel.

An: Ah tamam.

Scott'un uzattığı elini tuttu ve yukarı çıktı. İkisi de ağaç evi dolaşmaya başladıklarında Louis'e döndüm.

Lr: Ben böyle çıkamam.

Gözünü elbisemde ve ayakkabılarımda gezdirdikten sonra tekrar bana baktı. Kafasını evet anlamında sallayarak konuşmaya başladı:

Ls: Gel hadi.

Lr: Ner-

Beni tek hamlede kucağına aldı. Bu çocuk neden hep romantik bir şekilde benim hayatımı kurtarıyor?

Ls: T-tamam gel.

Kekeledi? Yemin ederim ki kekeledi! Bir dakika bana ne ki?!

Tamam sakinim.

Ama kekeledi!

🌙🌙🌙

An: Ne olucak şimdi?

Lr: Ben biraz gezicem.

Ayağa kalktım ve aşağı indim. Kulağıma gelen su sesleriyle gözlerimi etrafta gezdirdim. Vay canına! Şelaleri severim.

Gelen su sesine doğru ilerlerken düşünmeye başladım:

-Acaba gittiğimizi fark ederler mi? 

Beni etseler de Scott...

-Acaba zorla evlendirileceğim kişi kimdi?

Kesin zorba ve zengin biridir. İğrenç!

Ben bunları düşünürken şelaleye gelmiştim. Uçurum gibi bir şey vardı, sarmaşıklardan dolayı karşıdaki şelale görünmüyordu. Yere oturdum ve manzarayı izlemeye başladım. 

Yanıma birinin gelmesiyle kafamı ona çevirdim.

Ls: Manzara çok güzel değil mi?

Tekrar karşımdaki mükemmel manzaraya döndüm.

Lr: Öyle...

Ls: Burayı babamdan kaçarken bulmuştum.

Babamdan kaçarken mi? Sorgular bakışlarla Louis'e döndüğümde bu sefer o karşıya bakıyordu.

Lr: Neden babandan kaçıyordun ki?

Ls: Beni zorluyordu.

Ls: Beni istemediğim bir şey için zorluyordu. 

[Flashback]

L.b: Louis!

Ls: Efendim baba?

L.b: Buraya gel!

Louis babasının yanına gittiğinde odada başkaları da vardı. Louis bu kişiyi tanıyordu: Onu sevdiğini düşünen bir kızdan başkası değildi bu kişi.

Ls: Ne oluyor?

Korktuğunu iliklerine kadar hissediyordu. Ama söyleyemiyordu. Dün ailesi ona battıklarını söylemişti. Zaten zengin olmayan ailesi daha da fakir olmuştu. Ve şuan onun aklından sadece "Bu kızla zorla evlendirilmek" geçiyordu.

Elbette ki bunu istemiyordu fakat bu şey o zamanlar çok yaygındı. Eğer fakirsen ya ölürsün, ya da evlenirsin...

L.b: Battığımızı biliyorsun ve-

 Louis ne olacağını anlamıştı. Ve tek yaptığı şeyi yapmıştı: Kaçmıştı...

Ormana geldiğinde bir ağaç ev bulmuştu. Ama babasının onu aradığını anlaması uzun sürmedi... 

Bunu anlayınca arkadaşı Anne'nin yanına gitti. Beraber anlaştılar ve kaçmaya karar verdiler. O sırada yanlarında başka biri daha vardı: Jack

Jack her ne kadar onlarla gelmek istese de yapamamıştı. Malesef ki kendinde o cesareti bulamamıştı...

Anne ve Louis kararlaştrıp saraya kaçmaya karar verdiler. SARAYA...

[Flashback]

Neredeyse bir saat olmuştu ve Louis bana herşeyi anlatmıştı. Ona kader ortağı mı demeliydim? 

Lr: Senin adına üzüldüm.

Ls: Üzülme, ben böyle mutluyum. 

Ona döndüğümde o da ban bakıyordu. Sanki sihirli gözleri vardı da beni içine çekiyordu.Ölene kadar böyle kalmak istiyordum.

Yavaş yavaş bana yaklaşıyordu. Kafası daha çok sol taraftaydı. Ah ölücem! Tam ellerimi onun-

Uzun bir bölüm oldu, yani umarım

Sizce ne olacak .

MUAH

Vote+yorum plss


Run with princess •Louis PartridgeWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu