0.5

537 33 25
                                    

Anne?

Burda ne oluyordu!?

Lr: Burde neler oluyor kim anlatacak!

 Ls: Asıl-

Işıkların açılma sesiyle panikledim. Hemen elimle Louis'in ağzını kapattım. 

An: Buraya gelin!

fısıltıyla söylediği şeyle hareketlendik. 

Bir arabanın arkasına geçtik. (at arabası oluyo hep at arabası yazamamke)

Lr: Çabuk binin şuna!

dedim ve arabanın önündeki sürücü yerine atladım.

Sc: Ne yaptığını umarım biliyorsundur Laura!

Lr: Evet hadi!

dedim ve bakmadan ilk tuttuğum eli çektim. 

Yanıma-

Hay, şansıma!

Diğerlerine döndüm:

Lr: Hadi!

Anne ve Scott da bindiler, maalesef ki arkamızda kalıyorlardı. Ben bunla napıcam acaba!(burdan anlıyoruz ki yanındaki kişiii: Louis)

Ls: Napıcaz acaba!

bana küçümserce bakıyordu.

Ls: At sürmeyi biliyor musun?

Lr: Evet!

dedim ve ilerlemeye başlaldık.

Hah, "hayır" diyceğimi mi sandın? 

Gıcık..!

Çok hızlıydık, Tamam sakinim!

Olamaz, olamaz düşücem!

Bir anda elim kaydı ve-

Düşmedim?

Elimdeki elle kafamı kaldırdım, ya da çalıştım...

Ls: Kalk hadi!

Lr: T-teşekkürler.

İkinci kez hayatımı kurtarmıştı. 

Bir eli eherde (nasıl yazılıyosa, atın tutunma şeysi işte)  bir eli ise benim elimin üzerindeydi

Bu sefer kontrolü o almıştı. 

Eski halime geri geldim ve yola devam ettik.

Herşey çok normalmiş gibi ilerliyordu! 

Ls: Hemen bir yere götür de konuşalım!

Lr: T-tamam.

***

Durduğumuzda etrafa bakındım. Bizi ormanın ortasına getirmişti. Herkes aşağı inmişti ama ben sadece etrafa bakınıyordum. Çok fazla karanlıktı ve ben karanlıktan korkardım. Bakış açıma giren elle irkildim, kafamı aşağı indirdiğimde Louis'i gördüm. 

Ls: Hadi.

Bu "Hadi" eskilerinden daha farklıydı. 

Daha samimiydi...

Gülümseyerek elini tuttum. Önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına attım.

Lr: Teşekkürler :)

O da gülümsemişti. Şuan fark etmiştim de ne güzel gülüyordu...

Aşağı atladım. Eli hala elimdeydi. Bir "Ellerimize" bir Louis'e bakıyordum. Onun da bana baktığını görünce hemen elimi elinden çektim. 

Sesli bir şekilde öksürerek önden ilerlemeye başladım. Yanıma gelen kişiye baktım.

Ah, Scott'muş..

Sc: Ooooo

Lr: Ne oldu?

Sc: Aşk başlar.

Gülerek bana baktı. 

Lr: Ne? Hayır!

Sc: Hadi, hadi ;)

Hafifçe omzuma vurdu. Hayır ya, yok öyle bir şey!

Lr: Sus!

Sc: Susmaaam.

Lr: Kapa şu çeneni!

Sc: İyi be tamam!

Yanımıza gelen iki kişiyle onlara döndük. 

An: Ne yapıcaz şimdi?

Lr: Bakın herşeyi konuşmalıyız ama şuan olmaz. Yarın konuşalım.

Ls: Pekalaaa.

Yutkunduğunu duyabiliyordum. Etrafa göz gezdirdim...

Lr: Nerde kalıcaz? 

Of, üşüyorum! Homurdanarak yanımdaki kayanın üzerine oturdum. [kaya derken Lou değil akfjşl]

Lr: Burada ölücez!

Ls: Aslında benim bir fikrim var.

Sizce ne olucaaak?

Sizi çooooook seviyorum :))

MUAH!

Run with princess •Louis PartridgeWhere stories live. Discover now