Mark
Karşına çıkan bir canavar ile olduğun yerde kalakaldın.
Çığlık atarak uzaklaşmaya çalıştığında seni o uzun tırnaklı eliyle kollarından tuttuğunda çırpınıyordun.
Bir ses duydun, kanat sesi ardından yere inen ayak sesi.
Öleceğini düşündüğün an gözlerini sımsıkı kapattın. Kollarındaki eller uzaklaştığında titriyordun.
Birinin gözyaşlarını sildiğini hissettin.
-Gözlerini aç, güvendesin.
Duyduğun sesle gözlerini açtığında gülümseyerek sana bakan Mark'ı gördün ardından arkasında uzanan kanatları.
Geri çekilmeye çalıştığında seni kendine çekip sarıldı.
-Sana zarar vermem, güvendesin.
"O neydi o zaman?"
-Seni benden almaya çalışan bir elçiydi.
-Endişelenmeni istemiyorum.
-Benim yanımda güvendesin, benden gitmene izin vermem.
Sadece ona bakarken alnına bir öpücük kondurup seni kucağına aldı, yükselmeden önce konuştu.
-Sıkı tutun.