6.

9 4 25
                                    

Yeni bölüme hoşgeldin

Çok uzatmadan iyi okumalar dilerim:))

_____________________________

Bölüm: 6

"Ben çıktııım."

Diyerek kapıyı çektim. Ayaklarımı ayağıma geçirip binadan dışarı çıktım. Dün akşam biraz gereğinden fazla tuhaftı. Gerçi onlarla tanıştığımdan beri hep öyle şeyler olmuştu.

Dün akşam Akın'ın bana öyle  dedikten sonra uykuya daldı. Yaklaşık 5 dakika boyunca o şekilde üzerimde uyudu, bense ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonra Kuzey elinde dolu poşetlerle geldi ve Akın'ı üstümden alıp odasına götürdü bende eve çıktım. Kuzey'in söylediğine göre dün markete gitmişler sonra orda arkadaşlarıyla karşılaşmışlar Kuzey'in ısrarı üzerine arkadaşlarına gitmişler sonra içmeye başlamışlar ve Akın'da biraz fazla kaçırmış Kuzey'de eve getirmek zorunda kalmış. Sarhoş olduğu için bugün unutmuştur herhalde. Hem onu sarhoş olduğu için söyledi. Yani sanırım.

Daha fazla bunun hakkında düşünmeden otobüs durağına gittim. Otobüs durağına gelince beyaz kulaklıklarımı çıkarıp rastgele bir şarkı açtım. İki dakika sonra otobüs gelince otobüse binip akbilimi bastım. Arka tarafa doğru ilerleyip cam kenarına oturdum. Yol boyunca istemeden dün ki olayı hatırlıyordum. İneceğim durağa gelince düğmeye basıp otobüsün durmasını bekledim. Otobüs durunca hemen inip okula yürümeye başladım. Okulun girişine gelince Melda'yı görmemle el sallayıp yanına gittim. O'da beni farkedince karşılık verip beni bekledi. Yanına gidince üstünde dün kahve döktüğüm hırkayı giydiğini farkettim. Hırkaya baktığımı görünce konuşmaya başladı.

"Dün yıkayıp giydim. Eğer dün suya tutmasaydın kahve lekesi bu kadar kolay çıkmazdı. Teşekkür ederim." Deyip tebessüm etti bende ona karşılık verip konuşmaya başladım.

"O lekeyi de yapan bendim ama. Teşekkür etmene gerek yok." Dedim.

"Bu arada günaydın." Dedi.

"Günaydın."

Deyip okula doğru yürümeye başladık. Sınıflarımızın olduğu kata gelene kadar sohbet etmiştik. İlk konuştuğumuza göre daha sıcakkanlıydı. Bu da benim hoşuma gidiyordu çünkü okulda kimseyle gerekmediği sürece konuşmamıştım.

Melda'nın sınıfının önüne gelince bana el sallayıp yanımdan ayrıldı. Bende ona karşılık verip koridorun sonunda ki sınıfıma gittim. Sınıfa girince  başında ki kalabalığı merak edip hızlı adımlarla sırama doğru ilerledim. Kalabalığı geçip sıramın yanına gelince sınıfın kızları Furkan'la konuşuyorlardı yani konuşmaya çalışıyorlardı çünkü Furkan kulaklığını takıp uyku moduna almış kendisini. Kızlardan biri beni farkedince konuşmaya başladı.

"Yiaa Sude yer değiştirsek olur mu?"

"Hayır." Dedim net bir sesle o değilde, o nasıl konuşmaktır öyle ağzını yaya yaya konuşuyor birde ağzında ki sakıza ne demeli peki? O sakızı saçına dolayıp yolmak istiyorum şu an. Yelloz şekeri seni!

Benim geldiğimi farketmesi için Furkan'ın omuzunu dürttüm. İlk seferde kalkmayınca bir kaç kez daha dürttüm. Hızla kafasını kaldırıp sinirle konuşmaya başladı.

"Kaç kere diyeceğim gidin şuradan di-" Beni görünce lafını kesip sıradan kalkıp geçmeme izin verdi. Çantamı bırakıp sıranın başında duran yelloz şekerlerine dönüp elimi 'Yallah Arabistan'a ' dercesine sallayıp konuşmaya başladım.

"Hadi hanımlar salın beni ve sıramı. Yol alın hadii!" Diyerek hafif sesimi yükselttim.

"Aman çok meraklıydık sanki sana da sıranada. Hadi gidelim." dedi  içlerinden biri.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 29, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

GÜN BATIMIWhere stories live. Discover now