/23/

39.7K 2.4K 279
                                    

SEVGİLİLER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN AŞKLARIMM

Size bir bölüm daha getirdimmm

Sıralamaya girmemiz için oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim

Sizlerle arkadaş olmak ve konuşmak çok istiyorum Civciv'e önem veren, okumayı seven bütün hayalet okuyucularım lütfen yorum yapın çünkü ben okuyucularımın varlığını oradan hissediyorum ve sizi o şekilde aklımda tutabiliyorum bunu bana çok görmeyin lütfen sizlerle konuşmak benim mutluluk kaynağım 🥺

*UYARI: Bu bölüm ufacık minicik cinsellik (yakınlaşma diyelim biz ona) barındırmaktadır.

İyi Okumalar!

🐣🐣

"Merhaba," dedi cırtlak sesiyle. Yüzüme iğreti bir gülüş yerleştirdim. "Çağlar evde mi?"

"Evde," dedim ben de. "Ne için gelmiştiniz?"

Onu içeri almamı bekleyen kadının yüz ifadesi tekrar düşüşe geçerken keyifle yerimde gerindim. Ne için geldiğini anlamamak için salak olmalıydım ve ben salak olmaktan çok uzaktım.

"Vakit geçirmek için?"

"Çağlar şu an müsait değil. Duşta."

"Bekleyebilirim," dedi hemen. Sabır dilendim. Laftan anlamıyor muydu?

"Hanımefendi," dedim sesimin yüksek çıkmasını engelleyemezken. Çünkü artık gerçekten sinirden gözüm dönecekti. "Bade ile ilgileniyor şu an. Size ayıracak vakti yok. Bir dahakine arayıp müsait olup olmadığımızı sorarsanız sizin için daha iyi olur."

"Hayatım?"

İrkilerek arkamı döndüm. Çok şükür üstüne bir şeyler giymişti. Yanıma adımlarken sesimi çıkarmadım.

"Duru Hanım? Ne işiniz var burada?"

Sesindeki hayreti hepimiz hissettik. Bir an için rahatlasam da hâlâ mavi gözleriyle bizi delip geçen kadının varlığı beni rahatsız ediyordu.

"Merhaba Çağlar. Restorant için sana bir şeyler getirmek istedim." Namık Kemal'i anarken ona bilmiş bir gülüş sundum. Hepimiz nedeninin bu olmadığını gayet iyi biliyorduk ve bu hiç de mantıklı bir bahane değildi.

"Buyurun," diyerek içeri girmesi için benden ayrıldı. Ona kötü bir bakış fırlattım ama bana bakmıyordu. Gzabımdan korktuğu için bilinçli yapıyor olmalıydı. Madem bu kadar korkuyordu tek yapması gereken kadını kovmaktı, içeri davet etmek değil!

Kadın gülümseyerek eve girdiğinde kapıyı seslice kapattım. "Ne yapıyorsun? Ne işi var bu kadının evinde?"

"Ne bileyim," dedi hayretle.

"Demek ki kadına, istediğin zaman evime gelebilirsin, imajı vermişsin!"

O bana şaşkınlıkla bakarken ben hızımı alamadan kadını takip ettim. Elinden düşürmediği şişesini sehpanın üzerine bırakmış, üçlü koltuğa kurulmuştu. Tekli koltuğa kendimi atıp bacak bacak üstüne atarken sevimsiz bir bakışma geçti aramızda. Belli ki şu an bulunduğumuz konumdan zevk alıyordu ve ben onun suratını parçalara ayırmak istiyordum.

Daha önce dile getirdiğim gibi ben hiçbir zaman kıskanç biri olmamıştım. Belki bunun sebebi hayatıma giren insanlarla ciddi bir ilişki içinde olmamamdı ama hayır gerçekten birini körü körüne kıskanacak bir yapım yoktu. Sadece, bu kadının bakışlarından amacının ne olduğunu anlayabiliyordum. Çağlar'ın ona bu fırsatı vermesi ise beni sinirlendiriyordu. Aralarına kesin bir çizgi çizmesi gereken kişi ben değildim ama Çağlar büyük ihtimalle hiçbir zaman kadının amacını benim yorumladığım tarzda yorumlamayacaktı.

Bir Küçücük Civciv | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin