Akşam uzeriydi... Önce O yazdı...
- Tanidim seni...
Biliyoruz canım benim tabiki taniyacaksin aylardir kestiğin kızı. Demedim tabiki.
Benden tam 7 yaş büyük bir yetiskinle konusuyordum. Sözlerimi seçerek kullanmaliydim. Daha 18 imden yeni gün almıştım.
Sanki yıllardır taşıyormuş gibi muhabbet ettik. Birbirimizi tanimak adına sorular sorduk. Kendime çok yakın hissettim onu garip bir şekilde.
Burcunu sordum...
Akrep
Ahhhhh tabi yaa akrep.. Bende akrep burcuyum!
Samet le ilk günden bir ortak nokta bulmak ne güzel şeydi...
Ona İsmi ile hitap etmek.. Samettt demek...
Bu deli oğlan ya beni çok begeniyordu yada gerçek bir kız avcisiydi. Hatta arada ona olan duygularim olmasa abaza diyebilirdim . İlk günden telefon numaramı istedi !
Tabiki vermedim..
Ama kaç gün direnecektim ki bu karizmatik adama.
İcimde her saniye yeşeren bahar çiçekleri vardı.
Sonu ne olursa olsun Samet i yaşamak istiyordum.
Sadece biraz zaman istedim ondan...
Zaman ne çabuk geçmişti öyle Samet le konuşurken. Saat 11 olmuş..
Adama abayi yaktığını bu kadar belli etme Zeynep. Yavaştan sonlandir muhabbeti. Bu gecelik bu kadar yeter..
Sen derdi tasası olmayan boş bir ogrencisin ama o bir yandan hastanede görev yapıyor bir yandan babasının işleri ile ilgileniyor.
Ben bunları düşünürken Samet artık netten çıkması gerektiğini işlerinin olduğunu söyledi.
Allah Allah bu saatte ne işi acaba ?
- Aa Tabi.. Çıkabilirsin. Tanıştıgima memnun oldum tekrar.. Hoşçakal...
Ellerim bunu yazsada içimden " ne güzel konuşuyorduk be Samet " diyordum.
Hemen sabah olsunda bunu kizlara anlatayim diye yataga girdim ama yeni aşık olmuş bir genç kızı uyku tutar mi hiç. Hele ki benim gibi hayalperest bir kız Samet le yaslanana kadar geçen yılların hayalini şöyle bir özet geçmeden zihninde uyuyamazdi...
ERTESİ SABAH
Sibel bu sabah beni almaya gelmedi. Belli ki yine uyuya kaldı tembel kız.
Neyse ki evimiz ile okul arası mesafe çok kısaydı.
Koşarak gittim okula neredeyse. Okul bahçesinde bizim kizcelerden sadece Esin ve Busra vardı..
Yanlarına gittiğimde uzun uzun anlatmama hiç gerek yoktu aslında. Suratımdaki aşkın duvarına toslamis kız mimiklerinden herşey anlasiliyordu.
Samet' e olan ilgime en büyük desteği Esin'den gördüm. Tüm gün bana öğütler verdi.
Cesaretli olmam gerektiğini sertçe izah etti...
- Mutlu olmaktan kaçma Zeynep !
Sana bu çocuk seni çok sever ya da seni hiç birakmaz diyemem..
Ama içinde yaşama.
Kendine bir şans ver...
Bu sözleri ancak o soyleyebilirdi. Aşka mantıgı karistirmayan, içinden geldigi gibi yaşayan bir tek o vardı aramızda.
E haliyle burnu boktan çıkmayanda birtek Esin di.
Nida ve Busra pek yorum yapmadı. Sanırım Samet'e güvenmiyorlardi.
Sibel de farkındaydı Samet 'ın güvenilir biri olmadığının ama içi isinmisti bu çapkın çocuğa.
Belki de beni ilk defa böylesine istekli gördükleri için zamana biraktilar kötü yorumlarini...
Hatice hocanın dersindeydik.
Okulun en korkunç wn uyanık hocası. Birtek Hatice hocanın dersinde kopya cekemezdik..
Tamam tamam bu dediğim sınıf genellemesi idi. Ben zaten hiçbir derste kopya çekemezdim. Ama ders esnasında telefon kullanırdım..
Samet facebooktan mesaj attı !
-Günaydın
Samet'e cevap vermeden önce kizlara tek tek Samet yazdı diyerek sırıttım.
- Sanada günaydın.
Bunu yazarken bile düşündüm. Yine o kelebekler uçmaya başladı icimde. Heyecandan midem bile bulandı. Samet le konusmaya başlayınca tamamen soyutlandim sınıftan..
Tam hayal dünyama yolculuk yaparken Hatice hoca :
- Zeynep ! Getir o telefonu !
Aaaaaaaaaaa... Hayır! Hayır bu olamaz. Hoşçakal Samet... Tenefus zilinde görüşmek üzere...
