Mirror ❦ KTH ✓

❦𝟑𝟑❦

"Onca zaman sonra..."

Seonmi gülümseyerek Taehyung'a baktığında gözlerini ona çeviren Taehyung "Kanatlarıma kavuştuktan sonra ellerimi çekmezsem... Müdahele et" demişti. Seonmi de olumlu anlamda kafa sallayıp birkaç adım atıp yaklaşmıştı ona doğru.

Taehyung derin bir nefes alıp tişörtünü üstünden çıkarttığında parmaklarını kıtlatmış ve küreye daha da yaklaşmıştı. Ardından da parmak uçlarını ona değdirmişti.

Kürenin içindeki güç Taehyung'a geçmeye başladığında kendini kasan Taehyung tüm gücü kanatları için kullanmaya başlamıştı.

Kanat yaralarından büyüyen siyah kemikler kanatların isketlerini oluşturmaya başladığında hayretle onu izliyordu Seonmi.

Donghyun aşağı inip koşmaya başladığında o büyük kapıyla karşılaşmış ve hızlıca içeri girmişti. İçeri girmesiyle de kenarda onu izleyen Seonmi ve küreye dokunan Taehyung'u görmüştü.

"Hayır!" diyerek Taehyung'un üstüne doğru yürüdüğünde onun kolundan tutup çeken Seonmi Donghyun'u kenara itmiş ve" Hayır dur" demişti ona. Donghyun ise "Çekil!" diyerek onu bir kenara itmişti.

Seonmi tekrar onun kolundan tuttuğunda yere bırakmıştı kendini ve tüm gücüyle Donghyun'un Taehyung'a engel olmasını engellemişti.

"Senin yüzünden bu dünyayı yok edecek Seonmi, bırak!"

Taehyung kanatlarını oluşturduğunda onun gücünü içine çekmeye devam ediyordu bilinçsizce.

Kara kanatları tamamen çıkmış olmasına rahmen fısıltılar devam etmesini söylüyordu ona. Taehyung da karşı gelemiyordu.

Seonmi Donghyun'la uğraşırken unutmuştu Taehyung'un bir süre sonra durdurması gerektiğini. Hatırladığı zaman da Donghyun'u bırakmıştı.

Donghyun Taehyung'un yanına gidip onu ittiğinde yere düşen Taehyung hızlıca Donghyun'a bakmış ve gülümsemişti.

Kırmızı gözleri ve parlamaya başlamış sarı saçları yüzünü kapatırken korkuyordu Seonmi. Çünkü yine ağzını değiştirmişti Taehyung.

Taehyung yerden fırlayıp Donghyun'un üstüne atladığında boğazını iyice kavramış ve dişlerini geçirmek için hazırlanmıştı. Seonmi ise "Hayır, Taehyung!" diye bağırmaya başlamıştı ona ama asla bakmıyordu ona Taehyung.

Çünkü Taehyung... Taehyung değildi.

Seonmi kenardaki kitabı alıp Taehyung Donghyun'a zarar vermesin diye ona attığında Donghyun'u kenara fırlatan Taehyung arkasına dönmüş ve Seonmi'ye bakmıştı.

Dili ile dişlerini yalayıp Seonmi'nin üstüne yürüdüğünde boğazından tutup sertçe duvara vurmuştu onu Taehyung. Hatta o kadar sertti ki kemikleri bile kırılmış olabilirdi...

"T-Tae... Tae-Hyung..."

Taehyung Seonmi'nin boğazına yaklaştığında çırpınan Seonmi'yi kurtaran Donghyun olmuştu.

"Şerefsiz it!" diyeren elindeki gaz lambasını duvara vurduğunda onu kırmış ve saçılan camların içinden en büyük olanı almıştı eline.

Taehyung Seonmi'yi yere fırlatıp Donghyun'a döndüğünde "H-hayır kaç!" demişti Seonmi ama Donghyun yaptığı şeyden çok emindi.

Onu öldürüp Seonmi'ni çıkartacaktı burdan ve hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edecekti Hana ile.

Taehyung kanatlarını bir kez çırpıp hız aldığında Donghyun'un yanına gelip onun göğüsüne sert bir yumruk atmış ve bir anlık nefesi kesilen Donghyun'un yeri boylamasını sağlamıştı.

O kadar güçlüydü ki Taehyung... Bir türlü karşı gelemiyordu ona Donghyun.

Seonmi "Taehyung dur artık yeter! Korkuyorum!" dediğinde ona bakmıştı Taehyung ve sırıtmıştı yine. Donghyun ise yerde hareketsiz bir şekilde yatıp nefes almaya çalışıyordu.

Taehyung Seonmi'nin üstüne yürümeye başladığında yerde oturan Seonmi kendini geri geri çekmeye çalışmıştı. Zorlukla nefes alıyor ve bacakları titriyordu zaten.

"Taehyung lütfen dur. Korkutuyorsun"

Taehyung tek eliyle Seonmi'nin boynunu sıktığında havaya kaldırmıştı onu ve ardından da yine duvarla arasına almıştı.

Seonmi'nin nefesini kesmeye çalışan Taehyung'un yanağına zor da olsa elini koyan Seonmi "S-sevgilim..." demişti güçlükle.

"S-sev..."

Taehyung yüzündeki sırıtışı silip endişeli bir şekilde Seonmi'ye baktığında bir sol gözü maviye dönüşmüştü onun. Saçlarının sol tarafı da sarıdan kahverengiye dönüşmüştü.

"S-Seonmi..."

Seonmi'nin boynundaki elini gevşettiğinde iki gözü de kırmızı hemen olan Taehyung tekrar sıkmıştı Seonmi'nin boğazını. Saçları da yine eskisi gibi sarı olmuştu.

Anlaşılan kendi ile savaşıyordu orada. Tek bir bedende iki farklı ruh vardı.

Biri Seonmi'nin sevgilisi Taehyung, diğeri ise kana susamış bir canavar...

Taehyung diğer eli ile Seonmi'nin boğazındaki elini tuttuğunde çekmişti kendi elini.

Bedeninin tamamını kontrol edemiyordu Taehyung.

Saçlarının sol tarafı yine kahverengine dönüştüğünde sol gözü de dönüşmüştü mavi renge.

Yere çöküp kendi ile savaşan Taehyung acı çekerken yere düşen Seonmi elini boynuna götürüp hafifçe ufalamış ve derin derin nefesler almaya başlamıştı.

Taehyung yerde kıvranmaya devam ederken kanatları titriyordu istemsizce. Çığlıklar atıyor ve "Hayır!" diyerek bağırıyordu.

Yerdeki büyük camı alan Donghyun fırlayıp Taehyung'a doğru koşmuştu. Bunu fark eden Seonmi ise ayağa kalkamıştı hızlıca.

Donghyun elindeki büyük ve keskin camı Taehyung'a saplamaya çalıştığında onun önüne atlamıştı Seonmi ve cam direkt karnına saplanmıştı onun.

Donghyun gözlerini kocaman açtığında hızlıca elini çekmiş ve yere yığılan Seonmi'ye bakmıştı.

"S-Seonmi!"

Donghyun şaşkınca yerdeki Seonmi'ye bakarken kanın kokusunu alan Taehyung hemen kafasını kaldırmış ve önünde kanlar içinde yatan Seonmi'ye bakmıştı.

Ardından da "S-Seonmi..." demişti.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

❦~Oy vermeyi unutmayın~❦

.
.
.
.
.
.
.