peki.

3.1K 52 34
                                    

Kapının açılmasıyla Thredoru karşımda görmem bir olmuştu.

"Senin ne işin va-"

"Beni dinle." Dedi lafımı keserek. Yüzündeki gerginlikten bana söyleyeceklerinin çok önemli olduğunu anlayabiliyordum.

"Sadece dinle. Dün gece yaşananlarla ilgili   Jess-"

"Dün geceyi hatırlamıyorum." Dedim bu seferde ben onun sözünü kesmiştim.

"Hiç mi?" Şaşırmıştı. Siyah sarı yılan motifli gömleğine ensesinden terler akıyordu. Ama dün dün gece hakkında hiçbir şey hatırlamadığım için mi onun kadar gergin değildim?

"Jessin olanları bilmemesi gerekir." Dedi biraz sakinlemişe benziyordu.

"Dün geceyle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Ama senin onu aldattığını çok iyi biliyorum." Dedim valizimi toplamayı bir kenara bırakıp onun suratına bakıyordum.

"Sizi korudan çıkarken gördüm. Kristendan bahsediyorum. Yukarıda karın sana güzel gözükebilmek için hazırlanırken sen evin... hem de herkes evdeyken. Böylesi daha mi hoşuna gidiyor?" Bir anda söylemiştim bunları. Önce yüzü dondu sonra o güven vermeyen yüzü sinsi bir gülümsemeyle bütün ciddiliğini kaybetti.

"Sen bana hesap mı soruyorsun?" Gözleri gözlerimi deliyordu. Bu adamın bakışlarında bir şey vardı. Beni bir anda olduğun yere çivileyebiliyordu.

"Nasıl anlamak istersen öyle anla." Dedim tekrar bavulumu hazırlamaya devam ederken.

Thredor hiçbir şey söylemeden kapıya ilerlerken "Bay Grechan beni seni yeni kızın zannetti. Artık kimleri nişanlım diye oraya götürdüysen adam şaşırmadı bile. Jesse bunu nasıl yapabiliyorsun?" Dedim. Kapının hemen yanında duruyordu. Gözlerini gözlerime dikmiş kaşları çatık bana bakarken "Çok büyük konuşuyorsun Judith." Dedi. "İleride ne olacağını bilemeyiz."

"Orlandoyu aldatmayacağıma eminim." Dedim son giysimi de valize koyup fermuarı çekerken.

"Biliyor musun Judith" Dedi Thredor odanın kapısını açtıktan sonra yüzündeki sinsi gülüşüne sinir olmamak elde değildi. "Dün gece öpüştük."

Odadan hemen çıktı. Söylediği şeyle Orlandonun bana neden soğuk davrandığını şimdi daha iyi anlıyordum. Bunu nasıl yapardım? Kendi kendime odanın içinde hem dolanıyor hem söyleniyordum. Buradan gitmem ve bu aileyi sadece özel günlerde görmem gerekirdi. Sarhoştum insan sarhoşken neyi bilinçli yapar ki? Peki o sarhoş muydu?

Valizimi hazırladıktan sonra hizmetli kadının yardımıyla aşağıya indim. Büyük salona geçip herkese veda etmek ve Orlandoyla beraber evimize dönmek istiyordum. Ama Orladonun benimle gelip gelmeyeceğini bilmiyordum. Bana kızgın olmakta haklıydı. Sarhoşken saçma sapan hareketlerde bulanabiliyor ve onu utandırabiliyordum.

Salona indiğimde gördüğüm kişi beni yerime adeta çivilemişti. Şöminenin yanında Jess ve Thredor, büyük üçlü koltuktan Andy eşi ve çocukları öteki teklide Alex ve diğer teklide Emma. Peki sırtı bana dönük ikili koltuktan oturan Orlandonun yanında kim vardı? Teyzem Julie...

Yüzünü bana dönerken beni yetimhaneye bıraktığı zamanı hatırladım. Aynı gülümsemedeki soğuk bakış, aynı gizli sinir... Kendimden nefret etmeme sebep olan ve kendimi değersiz bir patates çuvalı gibi hissetmeme sebep olan o açık tenli yüz. Ne kadar da çok benziyordum ona. Aynı açık kahve gözler, aynı buğday ten...

"Julie'yi görmeyeli uzun zaman olmuştu." Dedi Emma bana oturmam gereken yeri gösterirken. İnat edip oturmadım. Bayan Mollynin elindeki valizimi gördü. "Tatlım nereye gidiyorsun?" Konuşan teyzemdi.

"Evime dönüyorum. Orlando geliyor musun?" Çaresizce sormuştum bunu. Onsuz gitme cesaretim yoktu. Ama gelmeyecekse gitmek zorundaydım.

"Ben gelmiyorum." Dedi Orlando yüzünü bile bana dönmeyerek. Thredorun ona bakarak attığı kahkaha ile yerin dibine iyicene girmiştim.

"Peki." Buruk bir peki ile ayrılıyordum salondan. Emma ve teyzem arkamdan bir şeyler söylüyorlardı. Duyamadım bile. Nasıl yalnız bırakırdı beni nasıl tek başıma gitmeme izin verirdi?

Bahçede hışımla arabama doğru ilerlerken teyzem yanıma geldi.

"Çek ellediniz üzerimden" dedim valizimi bagaja koyarken.

"Çekemem çünkü beni dinlemen lazım." Dedi. Sertçe itmiştim onu. Kapıyı açıp kemerimi takmaya koyuldum.

"Sana her şeyi anlatacağım bebeğim ama biraz bekle. Sensiz bu işi çözmem gerekiyor." Söylediklerini dinlemiyordum bile. Kapıyı sertçe kapatıp anahtarı taktım. "Her şeyi anlatacağım Judith. Orlandonun neden seninle evlendiğini anlatacağım."

Duyduğum o cümleyle her şey bir anda yok oluyormuş gibi hissettim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 09, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Daddy Issues/ +18 Where stories live. Discover now