O diğerleri gibi değil

9.5K 86 27
                                    

"Onu rahat bırak sorunlu!"
"Sorunlu ha!" Diye sinirle güldü Thredor. "Bu söylediklerini duysa annem ne düşünürdü acaba?"
"Ona söylediğin her bir yalan için ömrüm boyunca seni cezalandırabilirim." Hayatımdaki ilk defa Orlandoyu bu kadar sinirli görüyordum. Bu kadar erken evlenmeyi kabul ettiğim için bir kez daha sinirlendim kendime. Ama ben hayatımda ilk defa birine karşı böyle hassas şeyler hissetmiştim. İlk kez biriyle öpüşmüş, ilk kez birine kendimi anlatmıştım.

Hızla aralarından ayrıldım. Salona diğerlerinin yanına gittiğimde kanepelere oturmuş beni beklediklerini anlamıştım. "Biliyor musun Judith," dedi Jess. "Nasıl tanıştığınızı merak ediyorum."

"Bu gece burada mı kalacaksınız?" Diye sordu Andy. Ben tam hayır cevabını verecekken "Tabi ki." Dedi büyük bir kibirle Emma. "Tabiki de."

Bir süre konuşulanları dinledim. Alex, Andy, Jess bunlar iyi anlaşacağımı düşündüğüm insanlar iken neden bu kadar alaycıydılar?

"Affedersiniz." Diyerek lavaboya gitmeye karar verdim.  O sırada en yakın arkadaşım Dafnee'yi arayıp olanları anlatmak istiyordum.

"Alo hayatım."
"Dafnee çok kötü şeyler oldu."
"Ne oldu?"
"Orlando bana yalan söylemiş. Ailesini bir görsen benden şimdiden nefret ettiler."
"Eğer bir insan senden nefret ediyorsa bil ki problemlidir."
"Hayır... bir saniye kapatmam gerekiyor. Biri geliyor sanırım."

Gelen Clara idi. "Gergin olduğunu hissettim."

"Ben emmm... bu kadar kötü geçeceğini tahmin etmemiştim."

"Merak etme." Dedi rahat bir tavırla. "Alışacaksın."

"Nasıl? Nasıl yani?" Bu rahatlığı beni daha da geriyordu. "Neye alışacağım?"

Clara tam söze girecekken hizmetli kadın odamızı hazırladığını söylemek için yanımıza geldi. Neden her şeyin gitgide daha da kötü olacağını hissediyordum ki?

Hizmetçi kadını takip edip bizim için ayrılan odada biraz dinlenmeye karar verdim. Hem de Dafnee'yi arayacaktım.

Oda tam düşündüğüm gibi altın sarısı duvar kağıdıyla kaplanmış, kristal, altın benim yanından asla geçemeyeceğim bir sürü süsle kaplıydı. Köşede bir tane viski gördüm.

"Biraz gevşemen gerek Judith!" Söylene söylene bir kadeh içtikten sonra dışardan gelen sesle irkildim.

"Sana söylediğim adamlar düşündüğün gibi insanlar değiller, eğer mallar ellerine iki güne gelmezse her şey çok daha kötü olabilir." Orlandoydu bunu söyleyen.

"Sevgili büyüğünün işine karışmak istemezsin değil mi Orlando?" Orlandonun abisi Thredordu. "Sen ve cılız sevgilin buradan ne zaman gideceksiniz?"

"Biz artık buradayız bunu biliyorsun." Bu sözü duymamla küçük çaplı bir şok geçirmem bir oldu. Dengemi kaybeder gibi olduğumda masanın kenarından destek aldım. Burada kalmak mı, ama...

"O kız diğerleri gibi değil." Dedi Thredor.

Orlando tam söze girecekken Emma gaddar bir sesle, "Eşine söyle biz salondayken kendisine özel hazırlanan odaya bir daha gelmesin. Bu nasıl bir saygısızlıktır."

Odanın içinde kaçacak bir delik ararken Orlandonun kapıyı bir hışımla açmasına ve bana daha önce hiç bakmadığı kadar sinirle bakmasına üzülsem mi yoksa korksam mı bilemedim.

Daddy Issues/ +18 Where stories live. Discover now