Ruh parçam (girlxgirl)

Mavi- Parti zamanı

 Motoru çalıştırdığım zaman o demirden tutarım diyen kızın sarılışını  hissedince güldüm ha şöyle yola gel manolya hanım dedim içimden sırıtışım genişledi. Korkmasın diye hızlı gitmemeye özen gösterdim, hareket etmeden arkadaşlarımı çağırmıştım her zamanki kafemize zaten. Vardığımızda hepsi ordaydı önden  ufak bir bilgilendirme yaptığım için hepsi  acıklı gözlerle manolyaya bakıyordu özellikle Burağın bakışlarını yakaladım diğerlerinden daha dikkatli bakıyordu gözlerinde ki sadece üzüntü değildi. Manolyayı belinden tutup o yöne doğru yönlendirdim o esnada Burak'ta bana baktı. İlginç bir durumdu. Masaya vardığımızda önden manolyayı gönderdim sonuçta o benim misafirimdi artık bense ardından gittim, arkamda hareketliliği görünce Kaan'ın yanıma  oturmak için yer değiştirdiğini gördüm, bu çocuk asla akıllanmayacaktı.

    Kaan, çocukluk arkadaşımdı, aslında normal standartların üstünde bir yakışıklılığı var  kapkara  her zaman bakımlı saçları ,buz mavi gözleri ve kirli sakalıyla  olduğu ortamda herkesi kendisine aşık eden bir kişiliği var. Bu gittiğimiz her yerde değişmeyen bir kuraldır artık ekip olarak Kaan ve kızlarına alıştık, sürekli farklı isimler  görüyoruz yanında Babadan gelen paralar ile bu yakışıklılığını da kullanarak gününü gün etmeyi alışkanlık haline getirmiş bir yaşam sürüyor. Farklı spor model arabaları ile hava durumuna göre farklı günlerde farklı arabalar ile okula gelen züppenin teki aslında ama çocukluğumuz beraber geçtiği için aslında o kadar kötü birisi olmadığını söyleyebilirim. Aslında bir dönem çıkmıştık sonu biraz ilginç bitse de beraber iyi zaman geçirmiştik. Ama sanırım ikimiz de baskın karakter ve belirli bazı sonradan anladığımız ortak alanlarımız olduğundan arkadaş kalmaya devam etme kararı aldık en azından ben öyle istedim. Onun her zaman ilgili olan tavırlarını görmemezlikten gelemiyorum ve şu anda bana bakışları  gibi her zaman bana bunu hissettiriyor , olmayacağını bile bile ümit etmeye devam etmesi tatlı mı, acınası mı bilemiyorum. Bu durumdan  Kaan'ın yanında oturan burağın gözlerini diktiği manolyaya iyi misin demesiyle sıyrıldık. Döndüğümde mavi gözlerinin koyulaştığını kızardığını ve neredeyse ağlayacak halde olduğunu gördüm, bu kadar kısa zamanda bu nasıl olmuş olabilirdi onun duygu değişimleri oldukça ilginçti , birisi bir şey mi dedi diye etrafa baktım ama herkes ilgili gözlerle ona bakıyordu tabi Burak ayrı bir ilgiyle " Manolya neyin var bir şey ister misin " diye sormadan edemedi. Ben hala ona bakıyordum o da bana bakıyordu kulağına eğildim  "neyin var  seni rahatsız eden bir durum mu var " diye sordum . Hayır anlamında  başını sallayarak yine aynı şekilde kulağıma " birden eski arkadaşlarımı özledim" dedi. Aslında bana daha fazla şey söylemesini istiyordum o anda  , neyse ki bu durumdan kolay sıyrıldım. Burak su almış eline koşa koşa yanımıza geliyordu ki ayağı takıldı elindeki su tamamen manolyanın üzerine döküldü kızın üstü  sırılsıklam oldu,  Burak defalarca özür dilerken masadaki peçeteyle üstünü silmeye yeltendi  ama onun eline vurmamla geri çekildi  neden engelledin der gibi bakıyordu bana  sonra karşısında ki manzarayı izlemeye başladı hayran hayran, manolya şaşırmış ve korkmuş bakarken üstü beyaz olduğu için  vücuduna yapışan üstünde ki ince beyaz üst ile her şeyiyle ortadaydı  o an fark ettim neye baktığını sanırım o ve kafedeki  birçok erkek bu manzaraya düşmüştü. Sinirle elinden tuttum kaldırdım tuvalete götürdüm onu. Zaten gözleri dolan manolya yaşadığı olay ile ağlamaya başladı. 

Ben ağlayan insanların yanında ne yapacağımı bilemem hemen üstümdeki tişörtü çıkarıp ona verdim anlamayan bakışlarla bana baktı ama o şaşkın bakarken hareket etmiyordu onun üstündeki ıslak üstü alıp çöpe attım  " e sen" diye sorduğunda soruyu sorarken başka tarafa bakıyordu yine utanmıştı. Ben ise gördüğüm manzara karşısında  içerde ki beylere hak vererek  tişörtümü ona giydirdim. ceketimin önünü kapattım tabi ki çıplak kalacak halim yoktu. Onu elinden tuttuğum gibi çıkardım tuvaletten bıraktığım eli yanına halsizce düştü ve çocuklara akşam olan partiyi hatırlatıp motoruma atladık yol üstünde bir mağazadan kendime tişört aldım sonra evin yolunu tuttuk, o bana iyice sarılmıştı bu sefer.