~5~

1.8K 156 443
                                    

Childe'a bakıyordum ekrandan öküzün trene baktığı gibi, boş boş bakışlarla. Aşırı üzgün gözüküyordu sanki dokunsam ağlayacak gibiydi ve hala oyuna müdahale edebileceğim bir seçenek gelmemişti. 

Sinematik açıyla Childe başını çevirdi bana ters gelecek şekilde. Birkaç saniye sonra buruk bir gülümsemeyle bana döndü. 

"Üzgünüm Ojou-chan. Korkuttum mu? Bilerek yapmadım. Havanın etkisine kapılmıştım.. Yani... Kim böyle bir ambiyansta... Boş ver!" 

Elleriyle parmaklarını ovuşturuyordu. Gergin ve endişeli olduğu belliydi. Onu rahatlatmak istiyordum ama...

"Bir daha olmasın Childe."

"Hay hay ojou-chan! Bir daha olmaz söz veriyorum..."

Başı ile dediklerini onaylayarak bana bakıyordu. Onu affettiğim için çok mutluydu, adeta bir köpek yavrusu gibiydi. Oysaki özür dileyeceği bir şey yoktu bile...

"Neden bunu yapmaya kalkıştın ki?" 

Childe göz kaçırdı. Resmen oyun bizi malı oynatıyordu. Belliydi işte bizden hoşlandığı???

Childe soğuk terler akıtıyordu adeta. Biliyordu bu çok aşırı saçma bir soruydu. Sadece bizi doğum gününe davet edip böyle bir yerde oturmuşlardı hem de onu öpmeye çalışmıştı değil mi? Bizim bu kadar mal olacağımızı bilememişti herhalde. 

"Yani... Bilmiyorum.Ç-Çok özel bir sebebi olmamalı herhalde..?" Gülümsedi. Childe söylerken kekelemişti ve gözlerimizin içine bile bakamıyordu. Yalan söylettirmek zorunda kalmıştık... Belli ki söylemeye utanıyordu. Ayrıca şu anda onu öpmeyerek reddetmiştik. Bunu yapması oldukça doğaldı.

Harbi malız. 

"Anlamadım."

"Üzerine çok düşünmene gerek yok Ojou-chan! Gerçekten özel bir anlamı yoktu! Yani dudaktan öpüşmek arkadaşlarla da yapılıyor diye biliyorum ben!" Diye saçmalamaya da başlamıştı.

Anlamıştı işte bizim mal olduğumuzu, uyduruyordu götünden.

"Hmm..." Diye karşılık verdikten sonra bezin üzerine uzandık. "Biraz kestireceğim, sen de uyur musun?"

O anda en azından çok tuhaf bir durum olsa dahi onun yanından kalkmadığımız için sevinmiştim.

Childe başını iki yana salladı. "Rahatça uyuyabilirsin." ve o da uzandı. "Umarım aramız bozulmamıştır..."

"Hayır bozulmadı. Sen iyi bir arkadaşımsın."

Childe'ın o anda yüzü düştü ve ellerini başının arkasına koyup kendine yastık yaptı. "İyi uykular Ojou-chan."

"İyi uykular Childe." 

Ekran sanki gözlerimizi yumarmış gibi bulanıklaştıktan sonra siyahlaştı. Hemen sonra, birkaç saniye geçmeden gözümüz yani ekran tekrar renklenmeye başladı. Güneş parlıyordu ve sabah olduğu belliydi. Hava açık ve oldukça güneşliydi. 

Yavaşça doğrulduğumuzda üstümüzdeki ceketi gördüm. Üstümüzden hafifçe çektiğimizde de Childe'ın ceketi olduğu fark ediliyordu. 

In hands of the Harbinder | Childe x Reader |Onde histórias criam vida. Descubra agora