KAVUŞMA (+18)

960 57 11
                                    

                    

3 hafta sonra ;

Jay Arte ve kleo ile oturuyorduk yemek salonunda.  Herkes gülüp eğlenirken ben kapının oraya bakıyordum, Lucifer'ı görme umuduyla.

Arte beni dürtmüştü.  "Konuşabilir miyiz?" Diye.  "Tabi dinliyorum." Dediğimde etrafına baktı. "Burada olmaz, dışarıya çıkalım." Dedi. Bende bişey demeden ayağa kalktım ve yemek salonunun terasına çıktık.  Birlikte birer sigara yaktık. Ve Arte konuşmaya başladı. "Hani Lucifer ve Mimi olayı varya." Dediğinde elimi kaldırdım "Boşver. Ben unutmaya çalışıyorum." Dediğimde "Hayır, beni dinle Anastasia." Diye  çıkıştı Arte. "O gece ben herşeye tanık oldum.  Lucifer haklıydı.  Herşeyi Mimi planladı."  Dedi.  Onu gözlerim açık elim ağızımda dinliyordum.  "Ama ben onu..... Tanrım ne yaptım been." Diyerek kendime kızıyordum.  Arte ise sigarasını bi kenara fırlatıp "En son cehennemde olduğunu duydum... ama hala orada mıdır bilmiyorum." Dedi. "Lütfen oraya gidelim lütfen." Dediğimde Arte "Ben gelemem, oraya girişim yasak. Ama seni gizli yollarla sokmayı deneyebiliriz." Dedi. Ardından ona sımsıkı sarıldım "Bu gece, hücre kapısında beni bekle." Diye ekledikten sonra, bana gülümsedi ve içeri girdi.

Balkon mermerine yaklaşıp gökyüzüne baktım ve boynuma asılı olan Lucifer'ın yüzüğünü kavrayıp "Geliyorum." Dedim....

Hücre kapısının önü;

Heyecandan bir sağa bir sola yürüyordum ve Arte'nin gelmesini bekliyordum.

Arte geldiğinde gülümsedim.  "Çok sessiz olmalısın. Hücredekiler uyanmamalı.  Bu kapıdan geçip, sağa dön ve aşağı inen merdivenleri kullan. Bu merdivenler çok uzun ama seni cehenneme ulaştıracak. Cehenneme girdiğinde, Lucifer'ın muhafızlarına görünmemeye çalış.  Eğer seni yakalarlarsa Lucifer'ın yüzüğünü göster." Dedi ve bana siyah bir elbise verip sarıldı.  "Onu al ve getir."

Hücre kapısından içeri girdim.  Artenin dediği gibi sessizce ilerledim ve kimseye görünmeden cehenneme giden taş merdivenleri gördüm.  Bu merdivenler  oldukça dardı ve bir çoğu kırılmıştı.  Aralıkla dinlenmek için yerler vardı ama aşağı inmek düşündüğümden daha uzun sürecekti çünkü onbinlerce merdiven vardı...

Derin bir nefes alıp tam merdivene adım atacaktım ki, ayağım kaydı bi kaç merdiven düştükten sonra, üzernde durduğum mermer çatladı ve beni aşağı doğru düşürdü.  Çok hızlı düşüyordum, kanatlarım bu kısımda çalışmıyordu çünkü burası ceza kısmıydı...

Aşağı sertçe düştükten sonra bütün kemiklerimin acıdığını hissettim.  Sonrası ise yoktu, çünkü düşüş hızından bilincim kapanmıştı...

"Efendim... istediğiniz başka birşey varmı?"

"Hayır, ama o bu sıcağa dayanamaz.  Soğuk birşeyler bulmamız lazım."  Sesler duyuyordum.  Birisi çok tanıdık geliyordu.  Gözlerimi yavaşça açtığımda Lucifer'ı gördüm, endişeli gözlerle bana bakıyordu. 

Gözlerimi açtığımı görünce, "Anastasia.. bebeğim iyi misin?" Diye sordu üzerime çökerek.  Canım çok ama çok yanıyordu ama onu görmenin mutluluğu herşeyi unutturuyordu. "Su.. su istiyorum." Dediğimde yanındiklere "Su getirin!! Dünya üzerinde ki en güzel suyu getirin!" Diye bağırdı. Bana dönüp saçlarımı okşadığında "Be.. ben özür dilerim" dedim,  parmağını dudağıma koyup "Şimdi sırası değil. Kendini yorma lütfen." Dedi.  Sessizce göz yaşlarım akıyordu yanaklarımdan Lucifer ise parmaklarıyla onları siliyordu.

O kadar çökmüştü ki, göz altları kızarmış, torba torba olmuştu.  Kırmızı  gözleri solmuştu ve sakalları biraz uzamıştı..

Yattığım yerden doğrulup bana uzatılan suyu içtim. "Şuan cehennemde olduğuma inanamıyorum." Dedim.  Lucifer kafasını kaldırıp bana gülümsedi.  "Neden geldin?" Diye sordu.  Hiç uzatmadan konuya girdim "Sana inanmadığım için, çok pişmanım.  Arte o herşeyi anlattı" Lucifer iki kaşının ortasını sıkıp.  "Böyle olmasını istemedim. Şeytan olsam bile, ben sana zarar veremem seni incitemem Anastasia." Dedi.   Yattığım yerden kalktım ve Lucifer'ın yanına çömeldim. "Özür dilerim.. ben çok üzgünüm..  seni geri kazanamicaksam bile, seni sevdiğimi bil olur mu?" Dedim. Lucifer ise bi kaç dakika düşünüp, "Beni hiç kaybetmedin Anastasia." Dedi ve beni ayağa kaldırarak bana sarıldı.  "Şimdi gidelim. Burası seni öldürebilicek sıcaklıkta. Herşeyi yukarıda daha detaylı konuşuruz." Dedi ve beni belimden tutarak havalandı...

Yukarı çıktığımızda, Lucifer ile  beni sevdiğini söylediği ağacın altına geldik.  Lucifer yere oturup arkasına yaslandı, aynı şekilde bende yere oturup göğüsüne yattım.  Lucifer derin bir nefes alarak "Nefes almayı özlemişim" dedi,  "bende." Dediğimde kolunu belime sarıp beni iyice kendine bastırdı.  Ardından biraz uzaklaşarak boynumda ki yüzüğüne baktı "Bulmuşsun." Dedi,  parmağı boynumda göğüs dekoltemde ve yüzükte gezdi.  "Seni ararken buldum... ilk öptüğüm yerde" dedim ve yüzümü yere eğdim.  Lucifer iki parmağı ile çenemden kafamı kaldırdı "Zarar görmeni istemedim. Bu yüzden gittim." Dedi.  Gözümden akan yaşı sildi "Ama sen gittikten sonra ben daha fazla zarar gördüm." Dedim bende.  "Üzgünüm.. bundan sonra herşey daha güzel olacak." Diyerek beni çenemden kendisine çekti  dudaklarımız buluştuğunda gökyüzünde şimşekler çakti ve çok yoğun şekilde yağmur yağmaya başladı.

Lucifer güldü.  Ben ise kucağına çıktım ve öpüşmemizi daha ateşli bir hale soktum.  Lucifer'ın elleri bedenimde gezerken dudakları boynum ve göğüsümde geziyordu.  Ben ise onun saçlarını ve boynunu okşayıp elbisemi yukarı sıyırıyordum.  Lucifer ayağa kalktı ve beni ağacın gövdesine yasladı, kendi gömleğini çıkardı ve pantolonunu hafifçe indirdi.  Ardından hiç bekletmeden içime girdi,  her darbesinde şimşekler çakıyor yağmur şiddetleniyordu...

Okula döndüğümüz de üstümüz başımız sırıl sıklamdı ve herkesin gözü bizim üzerimizdeydi.  İblisler Lucifer'ı gördüğü için ıslık çalıyor sevinç nidaları atıyordu,  aynı şekilde meleklerde Lucifer'ı gördüklerine sevinmiş gibilerdi.   Lucifer elimi bırakmadan "Odana gir üzerini değiştir olur mu üşütmüş olabilirsin." Dedi ve elimin üzerini öperek odamın önünde beni bıraktı.

Odaya girdiğimde, Camael ve Kleo şarap içiyorlardı. "Ah üzgünüm. Üzerimi değiştirip çıkıcam." Dediğimde Kleo "Havuza mı düştün sen?" Diye sordu.  Ben ise gülümseyerek "Lucifer döndü.  Ve biz yağmur altında... yürüdük." Dedim.  Camael Lucifer'ın dönme haberine sevinmiş görünüyordu.  Ayağa kalkıp bana sarıldı ve "Adına çok mutlu oldum." Dedi.  Aynı şekilde Kleo'da bana sarıldı "Canım benim.  Sen harika bir kızsın." Dedi....

Üzerimi değiştirdim ve Camael ile Kleo'num peşinden Lucifer'ın yanına gittim.  Lucifer odasındaydı Camael kapıyı çalmadan içeri girdiği için Lucifer'ın üst vücudunu çıplak görmüştük.   Lucifer çok umursamamıştı ve üzerine tişört geçirip Camael'e sarıldı. Kleo'ya geldiğinde onu kafasından tutup kendine çekti ve göğüsüne bastırdı.  "Şunu yapma." Diye bağırdı Kleo ama onunda yüzü gülüyordu.

"Neredeydin? Neden gittin?" Diye sordu Camael.  Lucifer bana bir bakış atıp "Cehennemde işlerim vardı." Dedi.  Camael çok inanmasada çok üstelemedi.  "Siz birlikte misiniz?" Diye başka bir soru sordu Lucifer bana yaklaşıp kolunu omuzuma atarak. "Evet." Demişti Camael Kleo'ya cevap hakkı bırakmadan.  Ve elini tutup öptü.   "Vay be.. Camael, bakir kalacaksın sanıyordum." Dedi,  Lucifer'a bakıp susması için kaşlarımı kaldırdım. Ama Lucifer küçük bir çocuk gibi omuzlarını silkti,  Camael ise "Anastasia, odana gelmeyeceksen kaldığımız yerden devam etmek istiyorum." Dedi.  "Gelmeyecek. Benim sevgisine ihtiyacım var." Dedi Lucifer ve beni arkasına aldı.  Camael ve Kleo iyi geceler dileyip odadan çıktığında Lucifer bana döndü. "Çok patavatsızsın." Deyip güldüm.  Lucifer da yatağına atlayıp, yanına yatmam için yatağa vurdu.  Yanına yattığımda geçen sefer ki gibi göğüsüme yatıp saçlarını okşamamı istedi.

"Yakında herşeyden uzakta muhteşem günler yaşayacağız." Dedi ve göğüsümü öpüp gözlerini yumdu......

Evett Lucifer'a kavuştuk.  Daha fazla ayrı kalamazdık zaten.  İyi okumalar arkadaşlar bu yazarın biraz dinlenmeye ihtiyacı var.

ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.Where stories live. Discover now