İNTİKAM ÖPÜCÜĞÜ

1.1K 63 2
                                    

               
Kavga'yı geride bırakmış herkes kendi halinde okulda takılıyordu.  Mimi'nin sürekli beni tacizlerine mahkum ediyordu.  Lucifer'la öpüştüğümüz yalanına çoktan inanmıştı bile. Herkes gibi.....

                    ^^^^^^^^^^^^

Ders Hadesindi ve tekrardan dünya'ya inmemiz gerekiyordu.  Her zaman ki gibi eşleşmeler yapılırken Lucifer ondan beklenmeyen bir tavırla el kaldırdı ve söz istedi.  Herkes şaşkınlık içinde ona bakarken "Ben eş olarak Anastasia'yı almak istiyorum,  kendisinin kişisel rehberi olucağım bu derste." Dedi.  Ellerimle şakaklarımı tutarak kafamı öne eydim.  Tabi ki o sırada bütün sınıf bana bakıyordu.

"Yani, ya sen Camael ile gitmesi gerekiyor.  Çünkü onun hala bir tarafı yok." Dedi Hades ve onayladığını böyle belli etti.  Lucifer yanıma geldi, elini uzattı ve "Gidelim." Dedi.  Ben ise elini tutmadan ayağı kalktım ve açılan girdaptan aşağı doğru atladım....

Çimenlerin üzerine sert bir iniş yaptıktan sonra kollarımı göğüsümde birleştirip Lucifer'ı beklemeye başladım.   Ben beklerken Lucifer "Kimi bekliyorsun?" Diye sordu.  Arkamı hızla döndüğümde "Nasıl benden önce gelmiş olabilirsin ki?" Dedim.  Lucifer her zamanki sırıtışını takınarak "Bebeğim. Ben şeytanın taa kendisiyim." Dedi.  Gözlerimi devirdim ve Lucifer yanına gittim.  Birlikte yürümeye başladık Central parkta  "Görevimiz nedir?" Diye sordum.   Lucifer anlatmaya başladığı sırada gözüme birisi takıldı.  Çok tanıdık geliyordu ve enerjisi nedense kendine çekiyordu.  "Tanrımm!!! Bu oo!" Diye bağırdığımda Lucifer "Ahh bebeğim tanrın olduğumu biliyordum." Dedi.  Kolunu tutup onu çektim "Hayır Lucifer bu o Janny bu" Lucifer, anlamamış gibi bana bakarken  "Ne dediğini anlamıyorum?" Dedi.  Ben ise onu Janny dediğim kişiye doğru sürüklüyordum "Bu benim en yakın arkadaşım." Dediğimde Lucifer beni durdurdu "Sen nasıl hatırlıyorsun onu?"

"Nasıl yani? Unutmam mu gerekiyordu?" Diye sordum kollarımı göğüsümde birleştirip.  "Tabi ki unutman gerekiyordu seni şapşal. Sen artık insan değilsin bu dünyaya ait hiç değilsin. Sen ilk okula girdiğinde yediğin içtiğin herşeyin içerisinde bu dünyayı unutman için verilen bir toz var." Dedi.  Sözünü kesmeden onu dinliyordum.  "Sen o tozu yediğinde burda ki herkesi unutman gerekiyordu.  Annen mesela onu hatırlıyor musun?" Diye sordu.  

Yüzüm asılmıştı,  hatta gözlerim dolmuştu bile.  "Annem..."dedim yutkundum ve devan ettim "Beni başka bir adam için terk etti. Ve ben bu arkamda ki kızla birlikte büyüdüm." Dedim ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

Lucifer'ı ilk kez bu kadar merhametli bakarken görüyordum.  Baş parmağı ile sol gözümden akan yaşı sildi.  Derin bir nefes alıp yutkunduktan sonra "Herneyse, derse geçmeliyiz zamanımız az." Dedi.  "Bir kerecik dersi assak, ne olur?" Diye sordum bende ağlamaklı halimi geride bırakıp. 

O sırada da sol omuzumda şeytan işareti belirip artı beş olmuştu.  Lucifer, sırıttı "Ne istiyorsun?" Aynı şekilde sırıtarak  "Annemi bulup onun benim canımı acıttığı gibi canını acıtmak istiyorum." Dedim.  Lucifer elini saçından geçirip "Buna göz yumarım ama kimseye söylemek yok." Dedi.  Ona elimi uzattım "Anlaştık o zaman." Dedim Lucifer, elimi sıkmamıştı, beni belimden kavrayıp kendine doğru çekti.  Yüzlerimizi iyice yakınlaştırarak "Ama bunun bir bedeli olacaktır." Dedi.  Biraz tereddüt etsemde sonunda zafere ulaşıcağımı düşünerek kabul ettim....

*********

Uzun bir arayışın ardından, annemin evinin önüne geldik.  Lucifer bahçe kapısının dışında kalmıştı. Ben ise içeri girip kapıyı çaldım.  Çok heyecanlıydım çünkü öldükten sonra ilk kez kan bağım olan birisini görecektim.  İlk çalışta kimse açmamıştı kapıyı, bende biraz daha sert vurdum.  Kapı çok açılmadan  içeriden bir kafa uzatıldı.  Bu annemdi,  çok zayıflamıştı yüzü oldukça solgun görünüyordu.

"Buyrun kimsiniz?" Diye sordu kısık sesiyle.  Onu öyle görünce vicdanım sızlamıştı  "Ah üzgünüm,  Anastasia'nın evi sandım."  Dedim.  Annem ise kapıyı tamamen açarak "Ben annesiyim. Siz onu tanıyormuydunuz?" Diye sordu ve ardından Lucifer'a baktı.  Ne diyiceğimi bilememiştim o yüzden ona bişey söylemeden arkamı döndüm ve Lucifer'ın yanına doğru hızla yürüdüm.  Ama annem arkamdan gelerek "Bekleyin Lütfen" diyerek kolumu tuttu.  Ağlamamak için zor duruyordum "Buyrun." Dedim zarzor titreyen sesimle.  "Siz birlikte misiniz?" Diye sordu Lucifer'a bakarak.  Lucifer'da benim elimi tuttu ve dudaklarına götürüp öptü.  "Evet, biz nişanlıyız." Dedi, şok olmuştum ama bozuntuya vermemiştim.  Annem gülümsedi "Ne kadar güzel. Keşke Anastasia'da burda nişanlısı ile olsaydı." İçimden "zaten karşındayız." Diye geçirdiğimde Lucifer'ın kahkahasını hissettim beynimde.  "Herneyse, eğer Anastasia'nın nerde olduğunu biliyorsan.  Ona onu terk etmediğimi zorunda kaldığını söyle olur mu?" Dedi.  Kızmıştım, kaşlarımı çatıp tam ağızını açıyordum ki "Ah tabi ki ileticektir." Dedi Lucifer benim yerime.  Ve ardından anneme hoşçakal şeklinde kafa sallayıp ordan uzaklaşmamı sağladı.

"Neden bırakmadın, ağızının payını vericektim." Diye Lucifer'a bağırmıştım.   Lucifer ise olgunlukla karşılayıp "Hadi ama halini görmedin mi? Ben bile üzüldüm." Dedi.  "Duydun mu? Öldüğümden haberi bile yok!"  Bağırdım. Lucifer ise "Yakında öğrenecektir. Asıl takılman gereken cümle zorunda bırakıldım. Olacak" diye azarladı beni. 

Haklıydı, takılmam gerek cümle o olmalıydı.

*******

Hava kararmıştı ve biz hala okula geri dönmemiştik.  Girdap bizi almak için geldiysede Lucifer'ın yaptığı bir büyü sayesinde kurtulmuştuk.  Şuan birlikte yürüyerek Lucifer'ın en sevdiği mekana gidiyorduk.

"Baban baş meleklerden biriydi değil mi?" Diye sordu Lucifer,  bende ona "Hı-hı" diye cevap verdim.   Daha sonra yol boyu konuşmadık.

Sonunda,  okyanusu gören oldukça yüksek bir tepeye gelmiştik.  Hava kararmış akşam olmuştu.  Ayın en güzel parlak hali bize bakıyordu.

Lucifer çimene oturdu, bende onu takip ederek yanına oturdum.  "Baban başmelek, annen bir insan.  Belki annen haklıdır seni terk etmek zorunda kalmıştır." Dedi,  okyanusu izlerken "Bilemiyorum,  zorunda kalsaydı bir açıklama yapardı." Dedim.  Lucifer biraz daha yanıma yaklaşıp  "Belki ölümün bile planlanmış olabilir." Dedi,  ona dönüp korku dolu gözlerle baktım "Nasıl yani? Bunu nasıl yapabilirler." Diye sordum.   "Bilmiyorum...  ama araştırman için, yardımcı olabilirim." Dedi.   Gülümsedim "Sen asla birine yardım etmezsin ki." Benden sonrada Lucifer gülümsedi "Karşılığını aldığım, herşey için yardım ederim." Dedi.  "Sevişmek için bana yardım etmeni istemiyorum." Diye çıkıştım.  "Sevişmek istesem, herkesle sevişirim." Dedi.  Haklıydı çünkü fazlasıyla cazibesi vardı ve bütün okulda ki kızlar ona hayrandı.  "Ne istiyorsun o halde?" Diye sordum "Bunu zamanı gelince öğreneceksin ve eğer o zaman bana ihanet edersen, büyük bir hata yapmış olursun." Dedi.  En fazla ne isteyebilir diye geçirdim içimden "Tamam. Zamanı gelince sana ihanet etmiceğim." Dedim, Lucifer bana elini uzattığında elini görmezden geldim ve hızlı bir refleks ile dudaklarına yapıştım.  Lucifer kolunu belime dolayıp beni biraz daha kendine çekmişti. 

Öpüşmemiz, oldukça ateşli geçmişti.  Dudaklarından ayrılıp alnımı alnına yasladım.

"İlk öpücüğünün intikamıydı..."


İyi okumalar hatam varsa özür dilerim..  düzenlenmiş bölümdür...

ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.Where stories live. Discover now