1.7

2.4K 265 161
                                    

Kenma, Akaashi ve Iwaizumi okulun bahçesinde genelde kimsenin olmadığı tarafta oturuyorlardı. Kuroo ve Kenma'nın tartışmasının üstünden 1 hafta geçmişti. Normalde şu an öğlen arasıydı ama Akaashi ve Kenma yemek yemeyi red ettiği için Iwaizumi de onlarla oturuyordu.

Kenma hala şu an bulunduğu durumu anlayamıyordu. Dün sorsanız, Kuroo'dan nefret ediyordu. Önceki gün sorsanız, Kuroo'dan nefret ediyordu. Ondan önceki gün sorsanız, yine Kuroo'dan nefret ediyordu.

Peki şimdi neden hayatına sadece 2,5 hafta girmiş biri için bu kadar boşluğa düşüyordu?

"Onları kesinlikle savunmuyorum ama biraz tanıyorsam, anlattıkları şey doğru gibiydi. Bokuto ve Kuroo'dan bahsediyoruz sonuçta, bir şans veremez misiniz?"

"Olay o değil Iwaizumi, daha sonra Bokuto'yla konuştum. Benden bu kadar nefret ediyorsan hayatından çıkıyorum bir daha yazmayacağım dedi. Ondan nefret etsem Kuroo'yla bulunduğu duruma neden sinirleneyim?"

"Neden sen yazmıyorsun?"

"Yazamam."

Akaashi uzun süredir Anksiyeteyle uğraşıyordu, öylece yazacak özgüveni yoktu. Bokuto'nun onu unuttuğunu bile düşünüyordu.

-

"Kuroo özür dilerim, gerçekten."

"Daha kaç kere özür dileyeceksin?"

"Ağzıma sıçayım ya bir daha alkolle ilgili hiçbir şey kullanmayacağım."

Bokuto, 1 haftadır Kuroo'dan özür dileyip duruyordu. Kuroo onu en başından beri suçlamamıştı zaten, okula gitmeme fikrini ortaya atmak aptalcaydı ve bu kendi suçuydu.

Tam Bokuto'ya -belki bininci kez- sorun olmadığını söyleyecekti ki sırtında bir ağırlık hissetti.

"Atsumu'ların da kalbi vardır orospu çocukları nasılmış nefret edilmek?"

"Sen hak ediyorsun piçko."

"Küfür tahtası ettiniz beni iyi- ANANI SİKEYİM ÖLÜYORUM!"

Kuroo, sırtındaki yüklere, hem mental olanlar hem de fiziksel, dayanamayıp Atsumu'yu sırtından attı. Atsumu'nun elinde küçük bir kanama vardı. Her zaman ki Atsumu işte, drama queen.

Atsumu'nun bağırışıyla büyük ihtimalle onu arayan Osamu, Suna ve Sakusa gelmişti. Sakusa'nın elinde bir sprey, Suna'nın elinde ipi kopmuş bir maske, Osamu'nun elinde ise...

Bir dakika.

Osamu'nun elindeki neydi..?

"OHA LEVYEYİ NEREDEN BULDUN OKULDAYIZ AMINA KOYAYIM?!"

Atsumu ayaklarını götüne vura vura koşmaya başlamıştı bile. Az önceki ciddi ve kasvetli havadan eser yoktu.

"GEL BURAYA İBNE!"

Osamu da aynı şekilde koşmaya başlayınca Suna gülmeye başladı. Kavga eden Miya ikizleri kadar güzel bir görüntü var mıydı?

Suna için yoktu.

Sakusa ise bir elindeki spreye, bir Miya ikizlerine bakıyordu. Bakışlarından ne düşündüğü pek anlaşılmasa da gürültü yüzünden oluşan kalabalıktan nefret ettiği maskenin altından bile görülüyordu.

"Lan iki ciddi konuşma yapıyorduk annesini siktiniz."

"Sen ne anlatıyorsun amına koyayım böyle bir kitapta ciddi konuşma yaşanabilir mi sence?"

"Atsumu boş yapma hadi daha maskemi yırttığın için ipiyle seni boğacağım."

"Öyle desene hemen geliyorum. Bu nasıl çağırma orospu çocuğu?"

Kuroo kısa bir anlığına unuttu. Olanları unuttu. Kavgayı unuttu. Kenma'yı unuttu. Aşkını unuttu. Belki gerçekten sinir bozucuyumdur diye düşündü.

Belki de olması gereken budur.

*

Ben ciddi bir şey yazamıyorum amk

İddia / KurokenWhere stories live. Discover now