12. Bölüm 🖤

444 52 64
                                    

Foto: Alparslan
deli1_hatunnn :instagram adresi

Beni geçtim sevilmeyi özleyeceksin. 🖤 [bu kısıma siyah kalplerinizi bekliyorum.]

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen sizleri seviyorum. ❤️❤️

Hala bu yaşadıklarıma inanamıyordum. Annemin bana inanmaması, o iğrenç adama inanması..  İnsan nasıl öz evladına inanmaz?! o kadar kötü hissettiriyor ki insana. Acısı tarif edilemez, sadece çok yorulduğumu hissediyorum..

Bir yanımda esma bir yanımda abim.. Baktım yüzlerine. Onlar olmasaydı ben ne yapardım, ne halde olurdum? işleri yokmuş gibi bir de benimle uğraşıyorlardı bu bana kötü hissettiriyordu. Başımda bana sahip çıkıcak bir baba yoktu, artık annede yok. Bu insanlar hayatımda kalan tek insanlar..

Abim yavaşça belimden yönlendirerek arabanın ön koltuğuna oturmama yardım etti. Hafifçe yüzüne  doğru gülümseyip teşekkür ettim. Ayakta duracak dermanım yoktu ki. Hızlıca kapıyı kapayıp direksiyonun başına geçti, esmada arkadaydı. Abimin evine gidene kadar kimseden çıt çıkmamıştı. Sonunda geldik. Evin büyüklüğü karşısında adeta dilim tutulmuştu. Lacivert ve beyaz renkli dublex bir evdi. Abim kapının ziline basıp açılmasını bekledik. Kapıyı orta yaşlarda çok güzel bir kadın açtı. Sıcacık gülümsemesiyle " Hoşgeldiniz Alparslan bey, sizde hoşgeldiniz efendim" ona karşılık verip içeri geçtik. "Evet kızlar geçin bakalım." ruhsuz gibi ağır adımlarla gösterdiği salona doğru adımladım. Siyah ve lacivert renkleriyle dekore edilmişti. U köşeli büyük lacivert deri koltuk karşısında büyük bi siyah plazma televizyon, siyah halı ortasında camdan mini bir lacivert masa, tablo ve göz kamaştırıcı aksesuarlarıyla çok güzel dekore edilmişti.  Karşısında büyük camdaki manzarayıda ekleyelim. Resmen hayran kalmıştım. Esma söze girerek " ayy Alparslan resmen evine hayran kaldım, çok güzel." " aynen abi esmaya katılıyorum bayıldım" abimde gülümseyerek " saolun kızlar o sizin güzelliğiniz, Alya odanı göstereyim ben sana esma sende otur lütfen." abim beni sağımdaki asansöre doğru yönlendirdi. Dört kat çıktıktan sonra sağdan uzun bir koridor karşıladı beni. Hemen ikinci odanın kapısını açarak içeriye soktu beni. Beyaz renklerle kuşanmış çok güzel bir odayla karşılaştım.

" Alya'm burası senin odan güzelim." duygulu gülümsememle abime döndüm " çok teşekkür ederim abi, sana çok mahcubum." iki elini yanaklarıma koyarak " sakın Alya'm öyle düşünme ve artık gül tamam mı? seni üzgün görmeye dayanamıyorum." sen harika bi adamsın ya" tamam abi " diyip sıkıca beline sarıldım o da bana.

ARASIN AĞZINDAN  

Sertçe sekreterin yanından geçip odama girdim. Siyah çalışma masama doğru ilerleyip deri koltuğuma oturdum. Bu baş ağrısı da neydi kafamı geriye yatırıp gözlerimi kapattım. Kapımın çalınmasıyla "Gel" diyip gözlerimi dinlendirmeye devam ettim. Boğaz temizlenme sesi duydum. " Aras bey" duruşumu bozmadan "Anlat!" adam çekingen sesiyle " efendim istediğiniz gibi şirketin güvenlik kameralarını kontrol ettik, ama kameralar dosyanın çalındığı gün bozulmuş, imha edilmiş." sertçe gözlerimi açıp dişimi sıktıp. Bağırarak " nasıl böyle bir şey olabilir?!! Bu şirketin güvenliğini sizlere veriyoruz ama ne yazık ki aldığımız sonuçlara bak!!" yanına sertçe gidip karşısına dikildim. Tıslarcasına" işinizi niye doğru dürüst yapmıyorsunuz!? hangi yüzle karşıma geçip bunları söylüyorsun lan!! Ne bok yiyordunuz bozulurken lanet herifler!!! çık odamdan, siktir git lann!! korkudan tir tir titreyerek odadan çıktı.

Allah kahretsin, bok herifler!! Telefonumu elime alıp Alparslanı aradım " Alparslan hemen şirkete gelmen lazım"..

Abimin şen şakrak konuşmaları, küçüklükte yaşadığımız komik anılarımız birazda olsun beni kendime getirmişti. Birden abimin telefonu çaldı cebinden çıkartarak " efendim Aras " yine o adamın ismi geçince rahatsız oldum, bozuldum. Aptal.. Abim kaşlarını daha da çattı " geliyorum" diyip kapattı. Ayağa kalkıp bize dönerek " kızlar benim çıkmam lazım, iş yerinde önemli bir şey çıkmış gitmem lazım. Alya ben gelene kadar dikkatli ol güzelim" diyip alnımı öperek çıktı.

Dış kapının kapanma sesi gelince çıktığını anladım. Esmaya döndüğümde ellerini sıktığını gördüm. Elimi üstüne koyup " bir sorun mu var Esma?" hemen bana dönerek gülümsemeye çalıştı " Ah hayır alya ne sorunu olacak merak etme " kafamı sallayıp üstüne fazla gitmedim. 

ALPARSLAN'IN AĞZINDAN

Hızlıca siyah kapıyı açıp içeri girdim. Beyaz gömleğinin kollarını yukarı doğru kıvırmış saçları dağınık, morali bozuk bi şekilde olan Arasla karşılaştım. Beni görür görmez" otur Alparslan " sesi çok sinirli ve ruhsuz çıkıyordu. Oturup sertçe ona döndüm" noldu Aras bi gelişme mi var? " dişini sıkıp ruh gibi olan yüzüne baktım" Kamera kayıtları yok! bozmuşlar. Her kimse bizimle büyük bi oyun oynuyor. Kimin yaptığını bulmak lazım.  Biliyorsun şirketin bütün önemli bilgileri o lanet olasıca dosyanın içinde her halt onda! şimdilik bir hareketlilik yok ama en kısa zamanda olacak. Kesin düşmanlarımdan biri! her kimse onu buna ödeteceğim. " sertçe ayağa kalkıp yüzüne yaklaştım." Bu konuda alyayı suçladın, onun işinden olmasına, üzülmesine sebep oldun. Bir an önce kimin yaptığını bul Aras! Dedim sana çok pişman olucaksın diye. Alya böyle bir şeyi asla yapmaz!! senin lanet düşmanın yüzünden hemi şirket hemi de alya zor durumda. Dediğim gibi bir an önce bu olayın sebep olduğu kişiyi bul Aras Karakum ! " diyip sertçe kapıyı kapatıp çıktım dışarı.

Yavaş adımlarla koltuktan kalkıp merdivenlere doğru yol aldım. Asansöre binmeyecektim. Yavaş yavaş çıkıp odamın kulpunu aşağı indirdim ve yatağımın üstüne oturdum. Çıkmıyordu aklımdan yaşadıklarım, zihnime kazınmıştı sanki. Gözümden damla damla yaşlarım iznim olmadan akıyordu. O anı hatırladıkça o adamın kendine bana.. Düşündükçe daha şiddetli ağlamaya başladım. En azından dedim annem arkamda olur, o adamı başımızdan savar biz de eskisi gibi rahatça huzurlu şekilde yaşarız diye düşündüm ama yanılmışım. Gözlerimi kapatıp bir bir görüntüler zihnime düştü. Pisliğin bana dokunmaya çalışması, abimin onu hastanelik etmesi, annemin beni deli gibi ağlayarak sarsması, dizlerinin üstüne çöküp arkamızdan bize saydırması.. Gözlerimi sıkıca kapatmamla gözyaşlarım daha da aktı.

Dudağıma değen her bir damla gözyaşında hıncımı almak istercesine dudaklarımın  arasındaki  o gözyaşlarını eziyordum. Ayağa kalkıp yavaş adımlarla banyoya doğru yol aldım, aynanın karşısına geçip bitik, acınası halde olan kıza baktım. " ne kadar da acı bir haldeyim Allahım" boğazım yırtılırcasına bağırmaya başladım " yeter, yeter bıktım!! bir insan hiç mi mutlu olmaz.! hep mi ağlar? hep mi acının içinde olur. Başıma bunlarda mı gelecekti" gözyaşlarımı hırsla silip derin bi nefes aldım. " baba, baba sen yoksun kızın çok zor durumda.  Üzülür, ağlar diye üzmeye kıyamadığın kızını üzüyorlar, ağlatıyorlar." dizlerimin üstüne yorgunlukla çöktüm. Ağlamaktan, bağırmaktan kısılmış sesimle " ne günahım vardı! ne günahım vardı Allahım.."

Dizimin üstündeki başımı kaldırıp ayağa kalktım. Ağır hareketlerle üstümü çıkarıp küvete adımladım. Suyu hazır edip yavaş yavaş duşumu aldım ağlayarak. Ne kadar vakit geçirdim bilmiyorum. Sonra bornoza  sarılıp kapıyı açıp yatağımın üzerine oturdum. Çok geçmeden dolabımın karşısına geçtim ve içini açtım. Yeni yeni kıyafetler alınmıştı bu beni gülümsetti canım abim.. üstümü giyinip aynanın karşısında saçımı taradım. O anda kapım tıklandı " Alya müsait misin" boğazımı temizleyip " girebilirsin abi"  ağır adımlarla yanıma kadar geldi daha takımını çıkarmamış, gömleğinin ilk üç düğmesini açmış şekildeydi. Anlaşılan gelir gelmez hemen yanıma geldi. Birden belimden kendine çekip yüzünü boynuma gömdü. Hafif içki kokusu vardı  ama bu beni rahatsız etmedi elimi saçlarına koyup okşamaya başladım.

Boğuk sesiyle " üzülme, hani senin o gözlerinden akan yaş var ya benim kalbimi dağlıyor. Bundan sonra mutlu olacaksın söz veriyorum güzelim. Gözyaşının akmasına sebep olan herkesi buna pişman edeceğim...

Bölümü nasıl buldunuz canlarım ? ❤️

ACI AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin