9. Bölüm 🖤

507 62 41
                                    

"Senin tek nefeste söylediğin bir cümle,benim kaç gece nefesimi kesti bilmiyorsun.." 💔

İnsan daha kaç defa yıkılır, daha kaç defa paramparça olur.. Lanetlenmiş gibiydim. Ne zaman mutlu oldum, ne zaman kendimi iyi hissettim işte o zaman hemen o anım kuş misali kanatlanıp uçup gidiyordu. Ben ne zaman mutlu olacaktım? sanırım hiç. Çünkü ben artık umutlanıpta hayallerimin yıkılmasından bıktım..

Kırgınca baktım annemin gözlerine, babamla yaşadığı anları geçirdim zihnimden. Çok seviyordu, sevgisini belli edecek o kadar şey yapıyordu ki.. Bir çırpıda insan onları unutup böyle davranabilir miydi? Hemen annemin arkasından saçları kırlaşmış , yüzü çökmüş, kahve gözlerinin altı morarıp şişmiş uzun boylu sıska bir adam çıktı. Bu, bu adamın tipi pek iyi bir şeye benzemiyordu. Ön yargıdan nefretim ederim ama bakışları, hali gerçekten değişikti. İnanmak istemiyor gibi kafamı iki yana salladım. Annem çekingen bir ifadeyle " ım Alya s-seni orhanla tanıştırayım." inanmaz gözlerle baktım anneme " sen ne diyorsun anne! b-ben istemiyorum, ben üvey baba istemiyorum! bunu bile bile nasıl böyle bir şey yaparsın??" kalın sesiyle hemen atladı adam " bak kızım annenin üstüne gitme. Alışacaksın elbet, seni anlıyoruz ama sakin olman lazım." birden bağırarak" sen karışma! s-sen sakın karışma. Bu ikimizin arasında.!" bir yandan deli gibi ağlıyordum." kızım yapma böyle nolursun, üzüyorsun bizi. " çektim burnumu" anne peki beni kim düşünüyor? ne halde olduğum umurunda mı senin değil. Değil çünkü bu adamı evimize getiriyorsun! ne çabuk unuttun babamı n-ne çabuk!"
Birden sesi yükseldi" çabuk geç odana Alya, çabuk! daha fazla sinir etme bizi " girdim burnunun dibine kadar" ayrılacağım bu evden, ne haltlar yerseniz yiyin! Yeni bir yer bulana kadar ne benimle muhattap oluyorsunuz ne de başka bir şey! " olmazdı şimdi ayrılamazdım,her ne kadar ayrılmak istesemde ayrılamazdım. Sokakta mı kalıcaktım? Kimseye yük olmak istemiyordum..

Sertçe geçtim yanlarından,kapımı hızla çarpıp yatağıma oturdum. Yaşadıklarım.. kolay şeyler değildi. Allahım sabır ver bana, yardım et. Yardımına muhtacım.. Gece saat iki olmuştu ama ben hala uyumamıştım. Kendimi zorlayarak şişmiş gözlerimle uykuya bıraktım kendimi..

Sabah olmuştu. Hemen elime telefonu aldım, yirmi mesaj  on arama vardı. Ve hepsi alparslan abime aitti. "üzgünüm abi, ben bir daha o şirkete gidemem.." hemen arayarak üçüncü çalışta açtı. " neredesin sen güzelim! Kaç defa aradım seni alya, biliyorum yalnız kalmak istiyorsun ama olmaz üzülme güzelim." sesi çok kederli ve sinirli çıkıyordu. Boğazımı temizleyip" abi ben o şirkete gelemem, rezil etti beni insanlara. Nasıl yüzlerine bakarım ben.. Beni hırsızlıkla suçladı. " derin bi nefes verdi sanki sabırlı olmaya çalışır gibi." Anlıyorum seni zorlamayacağım. Bu olanların sorumlusu ortaya çıktığında o zaman bakıcaz, geleceksin güzelim. " gözlerimi sımsıkı yumdum" bilmiyorum abi bilmiyorum. Şu an mantıklı düşünemiyorum. "" Peki Alya'm ben seni daha fazla tutmayım. Üzülme fazla olur mu? çünkü sen hiç bir şey yapamadın. Üzülmeyi haketmiyorsun. " onu daha fazla üzmemek için biraz toparlanarak" haklısın abi seni seviyorum görüşürüz. " öylelikle kapattım telefonu.

Saçımı başımı toparlayıp, şişmiş yüzümüde yıkayıp üstümü değiştirdim. Okula gitmem lazımdı. Mutfaktan gülüşüme sesleri geliyordu gözlerimi devirdim, aptallar.. Annem beni görür görmez" Alya kızım hadi gel kahvaltıya bitanem. " ya bir insan hiç bir şey olmamış gibi nasıl davranabilir aklım almıyor cidden.! Bir yandan da ne güzel kokular geliyordu kendime de bi göz devirdim. Suratsız bir şekilde hiç cevap vermeden masaya oturdum. Yine açlığım hiç bir sınır tanımıyordu. Suratlarına bakmadan kahvaltımı yapmaya başladım. Ama o adamın iğrenç bakışları üstümdeydi, farkediyordum! Konuşmaya devam ettiler ben de hızlıca yemeğimi yiyip ayağa kalktım. Kapıyı tam açarken pislik adamın beni süzdüğünü ve sonra bana güldüğünü gördüm. Şaşkınlık ve sinirle  titreyerek kapıyı sertçe kapattım. Aman Allahım bu da neydi..!

ARASIN   AĞZINDAN

Hıncımı almak istercesine kum torbasına sertçe vuruyordum. O kız.. o kıza o kadar sinir oluyordum ki, içimde ona karşı büyük bir nefret vardı. Ağlaması beni deli etti.! Hayatım boyunca ağlayan kadınlardan hep nefret etmişimdir. Son defa sertçe vurup kendimi çektim. Boynumdaki havluyla omuzlarmdan akan teri yavaşça sildim. Siyah kapının ardından nil yanıma gelerek " Seni bu kadar sinir eden şey ne abi?" ellerimi saçımdan sertçe geçirdim " Seni ilgilendirmez, her şeye burnunu sokma nil. Git senin  başka işlerin yok mu alışveriş gibi, başımı ağrıtma.!" bi insan nasıl bu kadar meraklı olur anlamış değilim. " Sadece seni merak ediyorum, son zamanlarda çok dalgın ve sinirli gözüküyorsun." yavaşça kapatıp açtım gözlerimi" bir şey yok nil sadece iş yerinde olumsuz bir durum gelişti o dağıttı beni. " yüzünde anlam veremediğim bi ifade vardı. Uzaklara resmen daldı gitti." lan! yalnız bırak beni tamam, çık. " sesimle sıçrayarak arkasını döndü gitti. Baba dediğim şerefsiz, it, puşt denen adamın annemi aldatması sonucunda meydana gelen nil.. Başlarda çok sinir oluyordum, gerçi şu anda oluyorum ama ilk zamanlardaki gibi değil. Yine o an aklıma gelince başımı ellerimin arasına alarak sakinleşmeye çalıştım.

3 YIL ÖNCE

Odadan annemin ve babamın, öfke dolu bağırış sesleri geliyordu. " Senden nefret ediyorum Caner!! bunu bana nasıl yaptın. Kahrolasıca!!" " daha fazla bağırmayı kes yıldız!!!" hemen odalarına sertçe girerek " Anne baba noluyor size, ne oldu!!" annem sinirden gülerek eliyle babamı işaret etti " baban beni başka bir kadınla aldattı oğlum. Üstünede çocuk peydahlamış" dedi titrek sesiyle . Sinirli bakışlarımı şerefsize çevirdim. Üstüne sert adımlarla ilerleyip sert bi yumruk geçirdim burnuna. Elini burnuna götürmesiyle kanın bulaşması bir oldu. " Seni gebertirim lann!! Duydun mu beni şerefsiz, sen nasıl böyle bir şey yaparsın adi herif!!!"  annemin ağlaması şiddetlendi arkamı döndüm onu sakinleştirmeye çalıştım. Birden bi tik sesi geldi yavaşça döndüm arkamı " sizi geberticeğim! Duydunuz mu beni sizi öldüreceğim! " yıllardır baba dediğim adam bizi öldürmekle tehdit ediyordu. Birden kulakları sağır edecek bir ses çıktı. Annemin acı çığlığı.. Kafayı yemek üzereydim, gözyaşlarım gözümden aşağı kayıyor, yakıyordu. Anneme feryadımla babamın elinden silah düştü yere. Ağlamaktan kızarmış gözlerimi babama çevirip yere düşen silahı aldım ve üstüne doğrultur doğrultmaz üç el ateş ettim. İki yanımda cesetlerle kalmıştım...

Silkelenip kendime geldim bi gözyaşı düştü gözümden. Metreside soracak olursanız haber yok ondan. Nilin hiç bir suçu yoktu onu aldım yanıma. Her ne kadar da ona kötü davranıyor gibi gözüksemde onu seviyordum ben, abisiydim. Sadece yapım bu. Spor odasından çıktım mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta nilin sesi geliyordu kısık bir şekilde. Kaşlarımı çattım ve dinlemeye başladım.

" Ah evet, bu iş tamamdır sevgilim hallettim ben. Onu büyük bir karanlık kuyuya atacağım . Seni seviyorum görüşürüz.

Bölümümü nasıl buldunuz sevgili okuyucularım? Sizleri seviyorum oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ❤️❤️



ACI AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin