Oniki💫

14.8K 1.2K 489
                                    

19.01.2021

***

Medya: Atilla

Atilla yumuşacık yastığa daha çok sokuldu. Bu yastık ne ara bu kadar güzel kokmaya başlamıştı? Biraz daha kendine çekip sıkarken acı bir inleme duydu. Yastık konuşamazdı değil mi?

Gözlerini bu farkındalıkla açıp, kolları arasında ezilen çocuğa baktı. Gözleri bir süre kesiştikten sonra hızla doğruldu. ''B-ben özür dilerim.''

Örtüyü hızla çekip ayağa kalktı. Yatağa baktığında Yusuf'un boynunu ovduğunu gördü. ''Ben seni yastık sandım ondan yani'' dedi saçma bir bahane üreterek. Yusuf kafasını sallamakla yetindi. Ayağa kalkıp banyoya girerken Atilla kendine küfürler edip balkona çıktı. 

Masanın üzerindeki sigara paketinden bir tane sigara çıkarıp, dudaklarının arasına yerleştirdi. Sabah sabah içmesiyle midesinin bulanacağını biliyordu ama kafasını toplamak için gerekli olduğunu düşündü.

Ellerini balkon demirliğine yaslayıp aşağıya baktı. Ekibi bahçedeki masaya kahvaltıyı kurmuştu. Caner onu fark ettiğinde elini sallayıp aşağıya inmesini işaret etti. 

Sigarasını gösterdiğinde göz devirdi.

O aşağıya bakarken Yusuf banyodan çıkmıştı. Aceleyle üstünü değiştirip balkona ilerledi. 

''Elimi yüzümü yıkayayım, sonra aşağıya inelim.'' Atilla'yı onayladığında, banyoya geçti genç adam.

Az sonra beraber bahçeye çıkıp masaya oturdular. ''Bugün buraları gezelim. Çok güzel bir yürüyüş yolu var.'' Defne'nin hevesli sesine homurtular çıkardılar. Zaten erken uyandıkları için somurtuyorlardı.

Caner gözünde güneş gözlüğü, elinde sigarası ile kahvesinden bir yudum aldı. Bir nefes çekerken: ''Ben havuza girmeyi planlıyorum.'' dedi.

''Havuza her zaman girersin.''

''Yürüyüşe de her zaman çıkarım.'' Defne yüzünü buruşturup alayla ses çıkarınca o da taklidini yaptı.

''Ben de havuza girmek istiyorum. Ne zamandır yüzmedim.'' dedi Atilla. Sonra yanındaki çocuğa bakıp: ''Sen de girersin Yusuf.'' dedi. Yusuf korkuyla kafasını iki yana salladı.

''Ben yüzme bilmem ki...''

''Ben öğretirim'' Yusuf tekrar itiraz etti ancak Atilla onu dinlemiyordu.

Yusuf kahvaltısına devam ederken diğerleri de konuşmaya daldı.

Kahvaltıdan sonra Atilla ona bir şort vermişti. Kendisi tişörtünü çıkarırken, Yusuf hızla banyoya girdi. Bu adam hiç çekinmiyordu. Bıraksa yanımda giyinecek diye düşündü.

Hızlıca şortunu giyinip üzerine tişörtünü geçirdi. Odaya girdiğinde Atilla yatakta oturmuş telefonuyla oynuyordu.

Bakışları banyodan çıkan çocuğa değdiğinde göz devirdi. ''Yusufçuk, 5 km yola gitmiyoruz. Merdivenleri inip bahçeye çıkacağız. O tişört ne?'' Yusuf omuz silkince Atilla bu sevimlilik karşısında başını iki yana sallayıp güldü. Ayağa kalkıp, omuzlarından itip merdivenlere yöneltti Yusuf'u.

Beraber aşağıya inip bahçeye çıktılar. Ecem ve Caner havuz başındaydılar. Caner ayağını suya sokmuş elinde telefonla oynarken, Ecem şezlongda uzanmış güneşleniyordu.

''Ooo kimler gelmiş?'' Caner sırıtınca Atilla da aynı şekilde sırıtıp bir anda havuza atladı. Tabi ki de sıçrayan sulardan nasibini üçü de almıştı. 

BİR İYİLİK YAP | bxbWhere stories live. Discover now