Komahina Part 2

115 11 8
                                    

-Hajime-

 Derse geç kaldığımdan dolayı oluşan utanç duygusu ile derse devam ettim. Ben de yanımdaki çocuk gibi derse katılmayı pek düşünmüyordum. Onun gibi başımı sıraya koydum ve uykuya dalmaya çalıştım. Uyuyamadığımdan bir süre sonra dersi dinlemeye başladım. Teneffüs zili çaldığında ise sanki havada uçuşan bahar kelebeklerinin güzellikleri kadar mutluydum.  

-Nagito-

 Ders zili çaldığımda yanıma oturan kişi ile bir sohbet başlatmaya çalışmaya karar verdim. Derin bir nefes alıp ilk sözcüğümü söyleyecekken sıradan kalktığını ve sınıf kapısına doğru yürüdüğünü fark ettim.  Ayağa kalktım ve onu takip etmeye başladım. Alt kata indikten sonra bahçeye çıktı. Onunla konuşmak istiyordum ve yanına koşmaya başladım. Onun yanına geldiğinde derin nefes aldım ve konuşmaya başladım.

"Merhaba Hajime, ben Nagito."

 Hajime umursamaz bir şekilde cevap verdi.

"Selam"

 Onun ilgisini çekmeliydim. Nedense onunla vakit geçirmek istiyordum. 

"Sıra arkadaşımı tanımak istiyorum" dedim yutkunarak.

 Yüzüme bakmadan bir özelliğinin olmadığını söyledi. Onun için üzülmüştüm. Ama özelliğinin olmaması pek bir şey fark ettirmedi benim için. Gerçekten şaşırdım. Çünkü bir insanın en iyi olduğu bir şey olursa onu hep daha çok sevmiştim. Ama Hajime için bir duygu değişimi olmadı. Bu cidden garipti. 

"P-Peki, kitap okumayı sever misin Hajime?"

Ben kekeliyorum?                                                                                                                                    

"Evet." dedi tek solukta daha sonra ellerini cebine koydu

 Daha sonrasında zil çalana kadar kitaplar hakkında konuştuk. Gittikçe ondan daha çok hoşlanmaya başlamıştım. Bu his arkadaşlık mı? Bilemiyorum... 

-Okul bitişi-

Son dersin zili çaldığında çoktan Hajime ile birlikte eve yürümeye karar vermiştik. Çantamı topladıktan sonra çantamı sırtıma aldım ve onun çantasını toplamaya yardım ediyordum. Sonradan Hajime bana birşey dedi:

"Çok yakındasın"

 Kızarmış bir şekilde geriye sıçradım. Birkaç kere özür diledikten sonra sıkıntı olmadığını söyleyip çantasını toplamasına yardım ettiğim için teşekkür etti. O teşekkür içimi kıpır kıpır yaptı. Kendi çantam tek koluma geçmişti ve onun çantasını alıp öbür koluma geçirdim. 

"Çantan biraz ağırmış. Senin için ben taşıyacağım." dedim gülümseyerek. Vay be... İlk defa biri için böyle bir iyilik yapma isteği doğuyor içimde.

 "Ağır olduğundan dolayı ben taşımak istiyorum" Diye söylendi Hajime "Hem sen zaten kendi çantanı taşıyorsun. Kendiminkini sana taşıtmak acımasızlık olur." 

 İlk başta soğuk davransa da hem tatlı hem de onunla daha çok konuşunca size samimi oluyordu. Onu zorla çantasını taşımak için ikna ettim.  Sonrasında birlikte yürümeye başladık. Birlikte yürürken onun yeni taşınan komşum olduğunu fark ettim. Evlerimiz yan yana olduğundan daha fazla görüşme şansının olması  içimde kelebeklerin oluşmasını sağladı. (Nagito'nun şansı bu ne bekliyorsunuz ki c:) Hajime evlerin yan yana  olduğunu öğrenince Nagito' yu eve çağırdı...



 Evet bölümü burada kesiyorum. Kötücül kahkaha

Şaka bir yana bu bölümü yazmak için baya uğraştım ve ilk defa uzun bir hikaye girişiminde bulunduğumdan dolayı hatalarımı affedin. Bu arada destek olursanız çok çok çok çok sevinirim <3 Görüşürüz!

Danganronpa OneshotWhere stories live. Discover now