Rota sahibi Fahri'ydi. Özlediği her yere onunla eşlik etmiş, uzun zamandır gezmediğim için bende gezimizin keyfini çıkarmıştım.

Akşam yemeğini bir restorantta yedikten sonra eve dönmüştük. Akşam namazını iyice geçirmeden kılmış, yatsı ezanıyla yatsı namazlarımızı da kılmış, çayımızı alıp terasa çıkmıştık.


+Çok güzel bir gündü. Teşekkür ediyorum, uzun zamandır işten firsat bulup dışarıya gezmeye çıkamıyordum. Sayende bende gezmiş oldum.

-sevindim. Ben de epey hasret gidermiş oldum. diyerek gülümsemişti.

+bir daha ne zaman gelirsin?

-Hiç bilmiyorum.

+Anladım. İşin uzun sürecek gibi?

-evet İşin düzene girmesi biraz daha uzun sürebilir. Kusura bakma, biraz daha uzayacak.

+Bu işi halledecek süre kadar gelemez misin?

-inan şu iki gün orada olmamam bile sıkıntı. Ama ayarlayıp gelmeye çalışacağım.

+Tamam teşekkür ediyorum. Bende sen gelene kadar işlemleri başlatacağım.

Susmuştu... Uzun bir sessizliğin ardından;

- Eylül açıkcası ben, demişti ki telefonu çalmıştı. Özür dileyip telefonu cevaplamıştı. Bir süre terasta dolanarak konuştuktan sonra telefonu kapatıp yanıma döndüğünde kısa bir sessizlik olmuştu.

-Sustun?

+Sen de sustun, bir şey söyleyecektin sanırım telefon çalınca konuşman yarım kaldı.

Bir kaç saniye sessizce gökyüzüne baktıktan sonra derin bir nefes alıp bıraktıktan sonra bana dönmüştü.

-Eylül bir şey demek istiyorum ama ne tepki vereceğini bilmediğim için söylesem mi emin olamıyorum. İşleri karıştırmak istemiyorum ama artık içimde tutmak da zor geliyor....

+Nasıl bir şey?

-Evliliğimizi bir süre daha uzatalım mı? Hızlı bir şekilde söylemiş sonra da susmuştu.... Gözleri gözlerimin derinliklerinde dolaşıyordu.

+Neden uzatalım Fahri? Artık bunu yapmak için bir sebebimiz yok ki. Yoksa yine hakkımızda öyle haberler mi çıktı? Gerçi çıksa bile artık bu işin dönüşü yok.

-hayır haber filan çıkmadı.

+Eee o zaman sorun ne?

-Burada seninle birlikte yaşamaya çok alıştım sanırım. Babamı kaybettikten hemen sonra geldin. Sen geldiğinde çok yalnızdım. Şimdi sen gittiğinde bu evde yine yalnız kalacağım. Burada bu şekilde yaşamaya devam etsek olmaz mı?

+Olmaz tabi ki Fahri! Üzgünüm ama gideceğim. İnsan nelere alışmıyor ki, yalnızlığa da alışırsın. Sadece evlerimiz ayrılacak beni istediğin her zaman bir dost gibi arkadaş gibi yine arayabilirsin. İstediğin her zaman dışarda bir yerlerde buluşabiliriz.

-Ama aynı değil. Diyip susmuştu. Benim de başka diyecek bir şeyim yoktu.

En başından planladığımız şeyi zaten 1 yıl fazladan uzatmıştık. Ama daha fazla erteleyip hayatıma bu şekilde devam etmek mantıksız geliyordu bana. Yalnızlığı için üzülüyordum. Ama istediği her zaman yine buluşup konuşabilirdik. Daha fazlasına artık gerek yoktu.

AŞK / Hayallerin Ötesinde Where stories live. Discover now