Bölüm2 - Arya' ya Hoşgeldin

Depuis le début
                                    

"Senin yüzünden ezmek zorunda kaldım."

Gözlerini yere sabitledi ve sonra tekrar bana döndü bakışı garipti.

"Sana inanmıyorum onu nasıl ezersin ?"

Hiç bir şey söylemedim. Zaten son on dakika içinde hareketleri beni şaşırtmaya fazlasıyla yetmişti. Bir böcek ezildi diye bu kadar üzüleceğini tabiki de düşünmezdim ama bu onun hiç de göründüğü gibi biri olmadığını göstermişti bana. Sonuçta beni de ezilmekten kurtarmıştı bir böceğe üzülmeside normaldi dimi ? Kendimi kıyasladığım şeyi düşündüm ve saçmaladığım kanaatine vardım. Ulaş ise yüzüne yerleştirdiği o garip ifadeyle sessiz kalışımı izliyordu. Kapının çalıp içeri korumanın girmesiyle ikimizde gözlerimizi adama çevirdik.

"Ulaş bey arka kapı şuan müsait çıkabiliriz."

Ben hızlı bir şekilde vakit kaybetmeden çantamı boynumdan geçirdim ve takım elbiseli adamı takip ettim Ulaşın arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Çıkış kapısının önüne geldiğimizde Ulaş tam önümde durdu. Yine kimseye birşey soylememem gerektiğiyle ilgili uyaracak olmalıydı. Elini tekrar saçlarında gezdirdi. Söylemekle söylememek arasında gidip geldiğini anlayabiliyordum. Ondan önce davranarak konuşmaya başladım.

"Seninle karşılaştığımı, beni hastaneye kadar taşıdığını hatta başımda beklediğini ve ayrıca böceklerden korktuğunu kimseye söylemeyeceğim emin olabilirsin."

Hafifçe gülümsedi. Bana ilk defa gülümsemişti sanırım. Şimdi bunu ona söylesem gülümsemeyi kesip ciddileşirdi bende sustum ve onu izledim.

"Onu söylemeyecektim."

Anında bana söylemesi ihtimal şeylerin listesini yaptım. Ortaya tek maddelik bir liste çıkmıştı o tek meddeyide demin söylemiştim zaten. Başka ne olabilir diye düşünürken yine beklemediğim birşey söyledi.

"Adını bilmiyorum." 

Ne yani karşımda söylemek için sıkıntıya girdiği cümle bu muydu ? İki kelimeden oluşan basit bir cümleydi peki neden kalbimin bu kadar hızlı atmasına neden olmuştu ?

" Ilgın "

İsmimi söylememle gözlerime baktı ve kafasını salladıktan sonra biraz ilerimizde bekleyen korumayı yanına çağırdı.

" Evine bırak "

Adam başını sallamıştı ki müdahale ettim ve itiraz istemeyen bir ses tonuyla söylendim.

"Sadece taksi çağırmanız yeterli."

Ulaşın gözlerini tekrar bana dikmesine neden olmuştum. Tavrımı hiç bozmadan bende gözlerinin içine bakmaya başladım.

Ulaş adama onaylarcasına gözlerini kırptı. Kısa bir süre sonra hastanenin arka kapısına bir taksi gelmişti bile. Valizlerim bagaja yerleştirildi. Tabiki de filmlerdeki gibi dramatik bir vedalaşma sahnesi olmadı. Ben olması gerektiği gibi teşekkür ettim ve hiç zaman kaybetmeden taksinin arka koltuğuna yerleştim. O sırada Ulaş gitti mi yoksa bekledi mi bilmiyorum. Ona bakmamayı tercih ederek gözlerimi yumdum. Hastanenin oralardan uzaklaştığımızı anladığım da gözlerimi açmıştım.

Güneş henüz doğmamıştı. Birkaç sene önce Türkiye' ye geldiğimde kaldığım otel aklıma geldi başka bildiğim bir yerde yoktu zaten. Şoföre otelin adresini söyledim ve tekrar gözlerimi kapayıp bugün olanları düşünmeye başladım. Bunların benim başıma gelmiş olması hala inandırıcı değildi. Yaklaşık yarım saat sonra otelin önüne gelmiştim. Ücreti ödeyerek taksiden indim. Girişte büyük ve gösterişli harflerle yazan ARYA OTEL yazısına baktım bir süre sonra vakit kaybetmeden içeri girdim. Resepsiyon da duran mavi üniformalı kadın önündeki bilgisayardan bir oda ayarladı ve anahtarı uzattı. O sırada etrafı inceleme fırsatı bulmuştum. Geniş ve yüksek tavandan sarkan oldukça pahalı gözüken kristal bir avize bulunuyordu. Hemen yan taraftaki lobi bölümünde kafe tarzı masalar vardı genel olarak sade ve şık diyebilirim. Bu otelin benim için büyük bir önemi yoktu yinede burada olmak huzurlu hissettiriyordu. Kalacağım yere geldiğimde yine kusursuzca dizayn edilmiş ve beyazın hakim olduğu odama bakındım. Çantamı yatağın üzerine bırakıp geniş camın önüne geçtim ve perdeyi iki taraflı açtım. İşte beni etkileyen bu eşsiz manzaraydı. İstanbul sanki huzurun kelime anlamıydı.

Pencerenin önünde öylece dikilirken çantamın içinden mesaj sesi geldi. Sonunda Eymen'in aklına gelmiş olmalıydım. Telefonu elime alıp mesajı açtığımda refleks olarak bir adım geriledim ve etrafıma bakındım. Şaşkınlığım bir kat daha arttığında numarayı inceledim. Daha önce hiç görmediğim bir numaraydı. Mesajı bir kere daha dışımdan ve tane tane okudum.

  ARYA'YA HOŞGELDİN ILGIN...

GÖLGEMSİ ( ASKIYA ALINDI )Où les histoires vivent. Découvrez maintenant