dude, be kind to that god! ↦ yeonkai

7/7

Kai elinde içeceği ile salona inmişti, elinde içeceği ile. Gözleri ile Tanrı Yeonjun'u aradı. Ortalıkta yoktu, Kai ondan kaçıyordu 3-4 gündür fakat Tanrı her yerden çıkıyordu. Fakat bugün onu doğru dürüst görmemişti bile. Açıkçası merak ediyordu Kai. 

Sanırım evde hiç kimse yoktu? Akşam olmuştu artık, annesi ve babası neredeydi? Telefonunu çıkartıp aradı annesini.  Ama annesi cevap vermemişti. Sonra da babasını aradı. Gene aynı şey olmuştu, cevap yoktu. Kai biraz korkmaya başlamıştı, biraz değil aslında. Baya korkmaya başlamıştı. Ama annesi geri aradı.

"Alo?" diye korkarak açtı telefonu. Annesinin sesini duyana kadar rahatlamayacaktı. "Alo, Kai?" diye cevapladı annesi.

"Anne, nerede kaldın? Babam da seninle mi?"

"Ah, Kai sana söylemi unutmuşuz. Biz anneannenlerdeyiz, mesai olunca eve kadar sürmek yorucu geldi," dedi annesi kısacası Kai gene evde tekti. Ailesi bunu genellikle yapardı ama bu sefer cidden korkmuştu. Hem annesinin suçuydu, ona haber vermemişti.

"Tamam ama bir daha mesaj falan atın bari."

"Haklısın, üzgünüm. Neyse, diyeceğin var mı?" diye sordu. Kai ağzından hayır tarzından şeyler çıkarttı ve kapattı telefonu ondan sonra. Dolaptan pudingini alırken belindeki ellerle korktu Kai. "Korkma, benim," diye sesiyle rahatlattı Kai'yi.

"Sessizce gelmesene." diye kızdı hafiften. Kollarından kurtulup giderken çekmişti bu sefer Yeonjun. "Yoktum 1-2 saat, hiç mi sormayacaksın?" Yeonjun böyle deyince Kai biraz kötü hissetmişti. Onu tabii ki de merak etmişti. Bunu nasıl açıklayacağını bilemedi Kai.

"Hayır, tabii ki de merak ettim. Sadece..." deyince bir an yüzünü tam Yeonjun'a döndü Kai. Bu kadar yakın olduklarını fark etmemişti. "... sanırım diyeceğimi unuttum," dedi Kai kendince Yeonjun'un o muhteşem yüzüne dalmışken.

"Diyeceğini mi unuttun?" deyip güldü Yeonjun. Kai bu halleri fazlasıyla sevimliydi. Elini yüzünü mıncırmak istiyordu Yeonjun. Yeonjun gülünce Kai de aptal gibi güldü. Tanrı Yeonjun'un sesini duyunca eriyordu Kai. Daha 1-2 hafta olmuştu sadece. Belki de daha azdı? Bunu hiç bilmiyordu ama kolayca ona alışmıştı. Bir anda bağlanmış gibiydi, her şey üst üste gelmişti.

"Hey, Kai?" diye seslendi Tanrı Yeonjun. Kai ise hâlâ o eriyen ruh halindeydi. "Efendim?" diye sordu sanki sarhoşmuş gibi. Yeonjun Kai'nin belinden tutup mutfağın taşına oturturdu. "Evde tekiz biliyorsun değil mi?" diye sordu. Kai sadece kafasını sallamıştı, sarhoş gibiydi. Ne demeye çalıştığını bile anlamamıştı.

Yeonjun Kai'nin kulağına fısıldadı. "Yaramazlık yapma iznim var mı? Sana artık sevgilim diye seslenmek istiyorum."

"Oluur," demişti Kai ama sonradan jeton düştü. "DUR! DUR, NE? OHA, DUR! BEOMGYU HAKLIYMIŞ!" Diye bir anda da çırpınmaya başladı. Yeonjun kaşlarını çatmıştı. "Beomgyu neyde haklıymış?" diye sordu. Kai gözlerini büyüttü, sanki biraz batırmıştı...?

"FİLM İZLEMEYE NE DERSİN?" diye hızla bir anda sordu Kai. Şu an kurtulması gerekiyordu. Ama Yeonjun izin vermeyecekti. "Hayır." demişti kısa ve net bir cevapla. Kai o zaman fark etti, güzel faka basmıştı. 

Yeonjun Kai'nin elini alıp öpmüştü. "Bu ellerin bana sahip olmasını istiyorum, buna izin verir misin Kai?" Kai ne diyeceğini bilememiş, donup kalmıştı sadece. Ona nasıl hayır diyebilirdi ki? "Ama Tanrı ve bir ölümlünün ilişkiye girmesi doğru bir şey mi?" diye sormuştu.

 Yeonjun gülümsedi. "Tanrılara ne ile ilişkiye giriyor, bilmiyorsun." sonra ellerini Kai'nin belinde bağladı. "Korkma, çünkü ben yanındayım güzelim."

Kai ellerini Yeonjun'un boynunda bağladı. "Senin yanında olmadığım kadar kendimi güvende hissediyorum." deyip gülümsemişti. Yeonjun'un onu öpmesine izin verdi. Kai'nin ilk öpücüğü değildi tabii ki de, ama ilk öpücüğü kadar özeldi. Yeonjun'un dudakları yumuşacıktı, Kai tadını çok sevmişti. Sonra Yeonjun'un dilini hissetti Kai. Biraz daha hızlıya giderken Yeonjun Kai'den ayrıldı. Kai nefes nefese kalmıştı.

Yeonjun Kai'nin gözünü öptü, oradaki ben'i nişan alıyordu. Sonra Kai'nin saçlarını okşadı. "İstersen odaya geçelim, daha rahat olur." Kai uysalca kafasını salladı. Bacaklarını Yeonjun'un beline bağladı. Yeonjun Kai'nin belinden tutup onu yukarıya götürdü.

Anlaşılan bu gece baya uzun olacaktı.

Bütün gece oyun oynadılar lol :D

Umarım eğlenerek okumuşsunuzdur, bu fici Bulutuma, Eceme, subwynish 'ime armağan ediyorum!! Umarım okurken mutlu olmuşsundur çünkü hepsi senin için 👉👈✨