16❧Hayat

15.6K 554 11
                                    

Gelen mesajı tekrar tekrar okuyodum,sinirden doğru düzgün düşünemez olmuştum.Daha Mete abiyle konuşup onu durması için ikna etmem lazımdı..Beni herkesten iyi tanırdı ve durup dururken ona Devrimi aramayı bırak dersem hemen anlar ve ben anlatana kadar başımın etini yerdi..
O yüzden Mete abinin adamlarıyla konuşup,adamlarını bulamamaları için ikna ettim,eğer mete abinin haberi olursa ben bitmiştim ama olsun.

Hayatta güvendiğim iki kişi vardı biri Semih diğeri ise Mete abiydi..Hiç tereddüt etmeden sıkıntılarımı anlatırdım,hemen çözüm bulurlardı..

Semihin amcası savcılıkta çalışıyodu ve Semih telefonuma gelen numarayı bulması için amcasına gitmişti.Bende Enes ve bizim diğer çocuklarla Sadullah'ın adresini bulmaya çalışıyoduk,şerefsiz ulan kime evini sorduysak kimse bilmiyodu,nasıl gizlemişti her şeyini...Bir bulıyım şu adamı elimden çekiceği vardı..

<<<<< 1 SAAT SONRA>>>>>

1 saat geçmişti ve Devrimden hala bir iz yoktu,şuan kim bilir nasıl korkmuştur,o kadar salaktım ki o yakınımdayken kendi ellerimle onu başka ellere vermiştim salak kafam,aptal kafam!!!!!!!
Cebim titremeye başlayınca telefonumun çaldığını anladım hemen telefonu çıkarttım Semih arıyodu hızlıca açtım ve dinlemeye başladım;

"Abi sonunda sonuçlar çıktı seni arayan kişi Sadullah Temizöz'müş"

Sinirle soludum,resmen telefonu kırıcak kadar sıkıyodum telefonu.
Semihe bişey demeden kapatmıştım telefonu,tek bir yol kalmıştı Tahir Abiye gitmem gerekti,onun bilmediği şey yoktu ama bişey yaptıktan sonra karşılığını da almayı iyi bilirdi.
Devrim için ne gerekirse yapıcaktım,o olmasa yaşamamın bi anlamı olmıcaktı,o benim masumiyetimdi,o benim Ufaklığımdı...

Tahir abinin deposuna geldiğimde derin bir nefes alıp içeriye girdim,kapıdakiler beni tanıdığı için bişey demeden içeri girebilmiştim.
Tahir abi beni görünce bi an şaşırsada ellerini açıp ;
"Ooo kimler gelmişş,hoşgelmişş hele gelde sana bir sarılayım evlat"
deyince itiraz etmemem gerekiyodu,ne kadar huyuna gidersem o kadar iyiydi.

Sarılma faslı bittiğinde oturmuştuk,
hemen söze girip;

"Abi benim sevdiğim kızı Sadullah piçi gelip evimden kaçırmış 1 gün oldu izine ulaşamadım yardımına ihtiyacım var"

Tahir bir süre düşünüp kapıda ki adamlarını çağırdı ve bi şeyler söyledi ve bana dönüp:

"Bak evlat sadullah niye böyle bişey yapmıştır ben bilemem ama sana yardım edecem,adamlarımı evine yolladım sana da adresi verecem git ve kurtar sevdiceğini."

Tahir abiye teşekkürlerimi edip hızlıca adresi aldım ve arabama bindim.Şerefsizin evi istanbul dışındaydı ve neredeyse burdan 2-3 saat sürerdi ama en kısa zamanda orda olucaktım,Devrimin bana ihtiyacı vardı..

~*~*~*Yaklaşık 2 Saat Sonra~*~*~*

Evinin önüne gelmiştim,kapının önünde ki adamlar yere serilmişti,demek ki tahir abinin adamları halletmişti,içeriye girdiğimde evin kapısı aralıktı hızlıca evin içine girdim,Devrimin nerde olduğunu bulmam lazımdı..Hemen alt kata indim muhtemelen alt kata saklamış olmalıydı.
Bütün bodrum katı talan etmiştim ama devrimi bulamamıştım.
Hemen üst kata çıktım ve 4 tane oda olduğunu gördüm 3 odaya bakmıştım ve sıra en sonda ki odaya gelmişti ama oda kilitliydi..Kesin ufaklığım bu odada diye düşünürken kapının hemen altında anahtar olduğunu gördüm,bu işte inşallah bi bit yeniği yoktur...
Kapıyı açtım...Allahım çok şükür devrim yataktaydı ve büyük ihtimal baygındı..
Hemen yanına gidip kucağıma aldım,yüzüne baktığımda yüzü gözü kan içindeydi,şerefsiz bide benim ufaklığıma dokunmuştu.Tahir abinin adamları sanırsam onun icabına bakıcaktı ama Devrimi sağ sağlim eve götürdüğümde bende yanlarına gidicektim..O şerefsizi öldürene kadar dövücektim!!!

Arabanın arka koltuğuna yatırdım Devrimi,hemen arabayı çalıştırdım , gözüm hep dikiz aynasındayı,Devrimi o kadar özlemiştim ki,onu odaya kapatmasaydım bunların hiç biri olmıcaktı lanet olsun bana..
Devrim yavaş yavaş kıpırdanmaya başlamıştı uyanıcağını anladığımdan arabayı kenara çekip,arkamı döndüm ve gözlerini açmasını bekledim..Ah benim masum küçüğüm...

Devrim'in Ağzından:

Bütün vücudum kaskatı kesilmişti resmen,ne zamandır baygındım bilmiyorum ama yavaşça gözlerimi açmaya çalışıyodum ama olmuyodu,ölmüş gibi hissediyodum,sanki hiç bişey olmamışta uzun zamandır ölüymüş gibi...
Gözlerimi açtığımda karşımda heycanla gözlerimi açmamı bekleyen Araf'la karşılaştım..
Ah be adam senden o kadar nefret ediyorum ki,anlatamam ama kaçırıldığım günden beride gelip beni kurtarmanı bekledim,hep seni düşündüm,hep seni özledim..Bu nasıl bir duyguydu insan bu kadar çok nefret ettiği birini hemde nasıl bu kadar çok sevebilirdi?

Gözlerimi artık tamamıyla açmıştım,Araf hemen sürücü koltuğundan inip benim yanıma geldi ve beni kucağına alıp ön koltuğa oturttu,koltuğu da baya bi arkaya yatırdı.Şuan ki hali o kadar değişikti ki bir süre durup onu izleyebilirdim.
Sürücü koltuğuna oturup bana doğru döndü ve bi süre bana gözlerini kırpmadan baktı.Bende çıkıcağından emin olmayan sesimle Arafa;

"Artık eve gidebilir miyiz gerçekten çok yorgunum"
dedim Araf hemen kafasını 'evet' anlamında sallayıp arabayı çalıştırdı.

Bende düşünmeye başladım..Aklım çok karışıktı evet..Ama şuan tek ihtiyacım olan şey Araf'ın kollarında bir uykuydu..
Yorulmuştum gerçekten bu hayattan yorulmuştum..

Daha kaç kere vurup,
Kaç kere kıracaktı?
Kaç kere yıkıp,
Kaç kere savuracaktı?
Hayat beni böyle..

************

Bölüm sonuuuuuuu

İnşallah beğenmissinizdir,yorumlarınızı bekliyorum:))))

TESADÜF Araf-ı DevrimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin