ATEŞ'İN ÖFKESİ

76 19 51
                                    

"Güç her ne kadar kişiden kişiye değişsede kontrolsüz olunca kişinin bir önemi kalmıyor. İnsan, gücünün sınırlarını keşfetmeli fakat sınırınıda bilmeliydi. Gücünün sınırlarını aşmak demek,  bitmeyen bir pişmanlığı getirmek demekti. Sonucu ise felaketti."

Önceki bölümden hatırlatma

Afet kartı eline alıp sesli bir şekilde okumaya başladı "Hadi ama Ateş bundan öncekileri saklayamadın Derin'ciği mi saklayacaksın benden, çok kırıldım." kartta benim adım vardı ama konuyu anlamayan bir tek bendim. Ateş'e bakarak Ateş kim bu Meriç? deyince ufak bir sessizlik oluştu ve Ateş' in ağzından tek bir kelime döküldü "düşman"


°°°

Odada oluşan sessizlikten bir süre sonra Ateş "kimse evden dışarıya çıkmasın" diyerek   bir hışımla evden çıktı. Hepimiz kısa sürede kendimize gelip koltuklara oturduk. Şuan olayı anlamayan bir tek ben vardım. Daha fazla dayanamayarak Yekta'ya bu Meriç kim neden düşman bize? Diye sordum. Yekta boğazını temizleyip "bize değil Ateş'e düşman. Neden düşman orasını bizde bilmiyoruz ama gruba gelen her üyeyi kendi tarafına çekmeye çalıştığını biliyoruz. Bu çocuğun sınırı yok. Aklına gelebilecek her şeyi denedi üzerimizde, ve dahası bizim özel güçlerimiz olduğunu biliyor ve adımızı güçlerimizi öğrenince çok daha ağır yöntemler uyguluyor." Yekta'nın dediklerini pür dikkat dinlemiştim ama bir anlam veremiyordum nerden tutsam elimde kalıyordu. Afet lafa girerek "bir kere benim karşıma alışverişte çıkmıştıda Ateş bir ay alışverişi yasaklamıştı. Çok zor günlerdi."  Mirza Afet'in dediğine kahkaha atarak "şaka mısın Afet ya bu işten en az hasarla kurtulan sen oldun. Niyeyse! Hatta Ateş şüphelendi Afet'i yem olarak kullanacaktı ama riske girmedi. Mesela Yekta'nın dayak yemişliği bile var." Afet Mirza'nın her lafında dahada köpürsede sadece göz devirmekle  yetinmişti. "Derin boşver sen bunu. Gel ben sana Meriç'i gösteriyim. Yakışıklıda çocuk."
Mirza derin bir oyy çekerek "biz düşman diyoruz bu gelmiş yakışıklı diyor. Sen onun tarafınıda geçersin yakında hain." Mirza bu sefer bardağı taşıran son cümleyi kurmuştu. Afet hızlıca telefonu bırakıp Mirza'nın üstüne atladı ve Mirza altta Afet üstte olmak üzere yere düştüler. Afet Mirza'nın boğazını öldüresiye sıkıyordu. Bu sefer Mirza hak etmişti. Mirza boğazının sıkılmasının etkisiyle beraber boğuk bir ses ile "Afet'ciğim şaka yaptım. Sen hiç öyle bir şey yapar mısın." Afet tatmin olmamış bir şekilde kafasını sallayarak "özür dile o zaman"    " istediğin bu olsun ya özür dilerim."   Afet  Mirza'yı süründürmek istiyor olacak ki boğazını daha fazla sıkıp "duyamadım" dedi. Mirza'da dahada kısık bir sesle "boğazımı sıkarsan duymazsın tabi. Özür dilerim kankam benim. Hadi bırak artık beni."   Afet yenmiş bir eda ile Mirza'nın boğazını bıraktı ve yanıma gelip oturdu. Bunların kavgalarına bir süre daha alışamıyacaktım galiba. Afet eski gündemi açarak telefonu eline aldı. "bak Derin bu Meriç yolda görürsen falan direk yönünü değiştir."



Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
NESİL DENEYLERİWhere stories live. Discover now