"Hayır, Şahin. Bunu yapamam. Aileme herkesin içinde anlatırsam babam daha çok sinirlenir bunu aile içinde anlatmamız en doğrusu belki evimize gelirlerse mutlu olduğumu görüp daha az kızarlar olmaz mı?"

"Sen nasıl istersen Mavi, ben her zaman yanındayım. Sen yeter ki kararlı ol." Olacağım diyerek biraz daha boynuna sarılarak aramızda milimlik boşluk bırakmadım. Sabaha da aynı şekilde uyandığımda gülümseyerek kocamın aydınlık yüzüne bakmıştım. İmkanım olsa koynundan çıkmazdım. Uyurken ki boşluğu kapatıp biraz daha kokusunda hayat buldum. Onca zaman geçmesine rağmen onun varlığına alışamamış her sabah ilk gün ki gibi uyanmıştım.

"Bırak da nefes alayım." O an boynunu ne kadar çok sıktığını fark edip dirseğimde yükseldim. "Ayı yavrusunu severken öldürmüş hiç duymadın mı?" Bugüne kadar hiçbir sabaha bu kadar neşeli uyanmamıştım. Şahin uzanıp saçlarımı toplayarak arkamda birleştirdi. Sabah öpücüğünü verdiğimde az önce aklımdan geçenleri dile getirerek işe gitmeyebiliriz demişti. Böyle bir şey olamayacağı için dudak büzsem de ondan kolay ayrılamamıştım.

Her sabah olduğu gibi beni işe bıraktığında veda busesini vererek ondan ayrılmıştım. İş çıkısında ise doğruca annemlere gidecektim ki akşam aklıma gelince vazgeçmiştim. Abim annemleri evimize getirirdi. Önce eve gidip hazırlandıktan sonra annemleri davet edecektim. Eve geldiğimdeyse Şahin'in arabası evdeydi. Normalde benden erken gelmezdi. Çalışanlara Şahin'i sorduğumda çalışma odasında olduğunu söylediler. Doğruca yanına gittiğimde Şahin hararetli şekilde hazırlanıyordu. "Sevgilim." Geldiğimi haber vermek için seslendiğimde bana kısaca baktıktan sonra dosyaları toplamaya devam etti.

"Bebeğim tam zamanında geldin bende beş dakikaya çıkıp havalimanına gideceğim." Nereye dediğimde ona biraz daha yaklaştım. Neden bir yere gideceğinden haberim yoktu. "Hollanda'ya uçuyorum. Normalde yarın gideceğimi zannediyordum fakat son olanlardan sonra bende akıl kalmadı." Hala bir şeylerle uğraşırken gideceğine üzülmüştüm.

"Yarın da olsa gideceğim belliymiş. Neden bana daha önce söylemedin. Hem nede aniden gidiyorsun anlamıyorum. Bu işi yarına erteleyemez misin biliyorsun ki bu akşam ailemi buraya davet edecektim. Sen gidersen eksik kalacağım." Şahin sonunda elindeki dosyaları bırakarak benimle ilgilenmeye karar verdi. Ellerini kollarıma koyduğunda tavrımı kesin olarak çizmiştim. Beni daha önceden bilgilendirebilirdi.

"Mavi bu iş çok önemi bugün uçmazsam yarın ki toplantıyı kaçırırım ki bu işleri felakete götürür. Sen de biliyorsun ki Meriç'in kazasıyla bende ki işlerin yoğunluğu arttı. Artık ekstradan çalışmam gerekiyor. Ben bile bu sabah kadar gideceğimi unutmuştum. Hatırlamadığım uçuşun bilgisini sana nasıl verebilirim, hadi asma suratını." Ben kızdığımda her zaman ki yaptığı şeyi yaparak burnumu sıkmıştı. Deri bir nefes alarak ailemi sordum. O yokken bu olayla tek başıma başa çıkamazdım. "Onu da düşündüm. Ben en geç üç güne geri dönmüş olurum. O zaman kadar sen hiçbir şey söyleme. Hatta bu süreçte kardeşinin yanında kalırsan benimde gözüm arkada kalmaz."

Onsuz geçecek üç gün bu epey canımı sıkmıştı. Mecburen sözlerine boyun eğerek sımsıkı sarıldım. "Üzülmeni istemiyorum bebeğim imkanım olsa seni de yanımda götürürdüm ama söz bir daha ki sefere seni de yanımda götüreceğim." İşim varken onunla bir yerlere uçamazdım. Sırf hemen gidecek diye bu konulara girmedim. "Kocana gülmeyecek misin?" Acı bir ifadeyle gülümsediğimde uzanıp dudaklarımdan öpmüştü. Ona karşılık verirken aklıma gelen şeye dudaklarından ayrıldım.

"Seni seviyorum." Onca zaman sonra ilk kez onu sevdiğimi söylemiştim. Şahin'i mimikleri gerilirken ondan bir karşılık beklemiştim. Bunca zaman sonra onu sevdiğimi söylemiştim ki bu ilkti. Bugüne kadar ne o ne de ben sevgi kelimesini ağzımıza almamıştık. Şahin tam dudağıma bir kez daha eğilecekti ki yine o bilindik sesle telefonu çalmaya başladı. "Lanet olsun geç kalıyorum." Şahin telefonu kapatıp küçük bir öpücük verdikten sonra bütün dosyaları çantasına doldurup bana yeniden döndü. "Ben dönene kadar kendine iyi bak sevgilim." Bu defa uzanıp alnımdan öptüğünde uzanıp gömleğinden sıkıca tutmuştum. Şahin gitmek için geri çekildiğinde her nedense onu bırakmak istemedim. İçimden çok kötü bir his vardı ve bana bas bas bağırıp onu bırakma diyordu. Şahin gitmeliyim diyerek sağ elimi tutup öptüğünde gitme diyemedim. "Bana hemen dön olur mu, seni bekleyeceğim..."

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now