Bölüm 29 🌼

13K 860 311
                                    


Bölüm Şarkıları :

Serhat Durmuş, Zerrin - Hislerim
Radical Face - Welcome Home, Son
Yunus Emre - İmkansız Bir Aşk Denir

Multimedya : Gece Aytekin

Pars'dan

O geceden...

Elimdeki bardağı hafifçe sallayıp derin bir nefes aldım. Daha ikinci bardağım olmasına rağmen üstüme bir ağırlık çökmüştü, Murat sussa muhtemelen şurada uyurdum.

"Cidden çok boktan bir şey için kavga ettiğinizin farkındasın değil mi ? Ne olursa olsun Gece'nin geri adım atacağını sanmıyorum." Onaylarcasına kafamı sallarken başımı avucuma yasladım ve esnedim.

"Gerçekten bu durumda uyuyacak mısın Pars ? Ayrılabilirsiniz farkındasın değil mi ?" Yüzüme vuran gerçekle kapanan gözlerim anında açılırken sertçe yutkundum.

"Beni Defne'ye götür, bu oyunu bitirmem gerekiyor. Gece'den uzak kalmak istemiyorum." Oturduğum yerde doğrulduğumda Murat elindeki içki dolu bardağı masaya bıraktı.

"O kadar kolay halledebilecek misin gerçekten ? O kızın beyninde şeytanlık için ayrılmış başka bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Bununla başa çıkamayız." dediğinde sırıttım ve ayağı kalktım.

"Bir şey biliyorum. Defne'ye bırak beni sonrasını konuşuruz." İkimizde mekandan çıktığımızda kaşlarımı çatarak titreyen bacaklarıma baktım.

Yalpalaya yalpalaya arabaya bindiğimde gözlerimi kapattım ve müziğin sesini açtım. Şimdi uyumanın sırası değildi ama gözlerimi açık tutamıyordum.

Ne kadar geçmişti bilmiyorum ama yarı kapalı duran bilincim Murat'ın kolumdan tutup sarsmasıyla kendime gelmişti.

"Bende geleyim mi ? Seni bu kızla yalnız bırakmak istemiyorum, sana tecavüz etse ruhumuz duymaz." dediğinde istemsizce güldüm.

"Saçmalama halledip geleceğim." Arabanın kapısını açtım ve inmeden önce Murat'a baktım.

"Kırk dakika içinde gelmezsem polisi ara." Arabadan inip kapıyı kapattım ve telefonuma baktım. Gece'den herhangi bir bildirim yoktu, aramalarıma da cevap vermemişti zaten.

Derin bir nefes alıp telefonumu ceketimin cebine soktum ve geniş bahçe kapısından içeri girdim. Zile basıp bir adım geri çekildiğimde çok geçmeden açılmış ve kapının arkasında Defne belirtmişti.

"Pars ? Ne hoş bir ziyaret bu." Gözlerimi devirerek içeri girdiğimde topuk tıkırtısından peşimden geldiğini anlamıştım.

"Gecenin bu saatinde geliş sebebini öğrenebilir miyim ?" Ellerim ceplerimde rahat bir şekilde yüzüne baktığımda salonun ortasındaki şık koltuğuna kurulmuştu bile.

"Sevgilimden uzak duracaksın, ilişkimden de uzak duracaksın. Durmayacaksan da ben yapacağımı bilirim." derken istemsizce esnemiştim.

Defne benimki kadar rahat bir ifadeyle bacak bacak üstüne attı ve arkasına yaslandı.

"Ne yaparsın mesela Pars ?" Sırıtarak cebimdeki fotoğraf destesini çıkardığımda saklamaya çalışsa bile gözleri merakla irileşmişti.

DERS NOTU 'yarı texting -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin