BÖLÜM 5

112 6 0
                                    

Sınav zamanları gelmişti. Ama ben hiç önemsemiyordum, hep antremana gidiyordum veya internette takılıyordum hep. Çiğdem hep beni uyarıyordu. Sınav zamanı okul hiç çekilmiyordu hele birde günde üst üste 2 sınavınız varsa hiç çekilmiyordu. Ama okulun sevdiğim yanlarıda vardı. (Beden dersi gibi) Günler geçiyor ve benim sınavlarım hala düşüktü. Bir beden dersinde okulun sahasında basketbol oynarken Aras'la (nefret ettiğim çocuk) kavga ettik. Bildiğin çok sert kavga ediyorduk. Arkadaşlar zar zor ayırdılar. Uzay yanıma gelmişti ve iyi misin diye sormuştu. İyiydim ama gerçekten çok sinir olmuştum. Çünkü Aras çok artisti hiç sevmiyordum. Uzay beni sakinleştirmek için okulun tuvaletine çıkarttı ve cebindeki paketten bir dal verdi. İçtik beraber sigaramı söndürdükten sonra koridora çıktık ve Uzay arkadaşını gördü. Bir tane kız Uzay'la çıkmak istiyormuş onların sınıfından Uzay tamam ayarla dedi ve kız gitti sonra Uzay'la beraber yürürken 

"Kanka Meltem benle çıkmak istiyormuş sende Hande'yle çıksana dördümüz takılırız ?"
"Kanka yok ya ben almayayım."
"Kanka hadi ya kırma beni."

Uzay ısrar edince öylesine daha doğrusu Uzay için bende Hande ile çıkıyordum. Tenefüslerde dördümüz takılıyorduk ne yalan söyliyeyim zevkli geçiyordu. Zaten Uzay'da dalgasına çıkıyordu, bende dalgasına çıkıyordum. Uzay'ın çıktığı kız (Meltem) o kızı gerçekten seven bir çocuk varmış. Tenefüste otururken Hakan Uzay'ı çağırdı. Beraber okulun arkasına doğru ilerliyorlardı. Bende peşlerinden gidiyordum eğer kavga çıkarsa Uzay'ı kurtarmak için. Ama Hakan Uzay'a adam gibi söyledi ben o kızı seviyorum diye. Uzay'da anlayış gösterip kızdan ayrıldı. Uzay ayrılınca ben tek napıcaktım ki ? Bende Hande'den ayrıldım. Yani yine yalnız kalmıştık. Okul çıkışı yaklaşıyordu ve Çiğdem yanıma gelmişti.

"Kanka yarın sınav var, beraber çalışalım mı? Yoksa sınıfta kalacaksın bu gidişle."
"Ben ne anlarım kanka sen çalış ya"
"Kanka gel dedim lütfen"
"Tamam kanka."

Çıkışta beraber Çiğdem'lere gitmiştik. İlk önce Çiğdem yemek hazırladı ve beraber yemek yedik. Ondan sonra sigaralarımızı içip sınava çalışmak için kitapları masaya çıkarmıştık ve beraber özet çıkartıyorduk. Abiside evdeydi gerçekten onların evinde rahattım çünkü ikinci ailem gibilerdi. Özetleri çıkardık ve ben eve gitmek için çıktım. Eve gidip özete biraz çalıştım ve uyudum. Ertesi gün okula gittiğim de sınav saati gelmişti. Çalıştığım için sınav soruları gerçekten çok kolay geliyordu. Kendime şaşırdım çok rahat çözüyordum soruları ve birazda Çiğdem'den kopya alıyordum. İlk defa sınavım güzel geçmişti ve Çiğdem sayesindeydi. Ondan sonra zaten bütün sınavlara beraber çalıştık. Bir ara birşeyler oldu ve Çiğdem'le küsmüştük. Kardeşim olarak gördüğüm insanla küsmüştüm çok zor bir durumdu hiç konuşmuyorduk. Ama araya benim doğum günüm girdi ve mesaj atmıştı. Bende yanında olmak istiyorum diye. Ama bana çok koymuştu benim için yapacağı bir hediyeyi başkasına yapmıştı. Ama bir şey diyemedim çünkü kardeş sonuçta harbi kardeş hemde. Barıştığımız için çok mutluydum. Doğum günümü kutlarken çok güzel sarılıyordu, elleriyle yemekler, tatlılar yediriyordu. Çok farklı kardeşimdi. Okulun son günlerine yaklaşmıştık artık ama biz hala beraber okula geliyorduk. Beraber gidiyorduk hep konuşuyorduk. Nasılım, nerdeyim, napıyorum diye gerçekten çok merak ediyordu. Bende onu merak ediyordum zaten sürekli konuşuyorduk. Artık karne günü gelmişti. 10. Sınıfın son günüydü. Okul bitiyor diye seviniyordum ama bir yandan da üzgündüm çünkü sınıfta kalma durumum vardı. Karneleri aldıktan sonra Uzay, ben, Çiğdem beraber takılmak için okulun kapısından çıktık ne yapsak diye düşünürken içmeye karar verdik. Beraber votka aldık ve içmeye başladık. Çiğdem bir bardak içebildi. Diğerleri bize kaldı Uzay'la beraber içiyorduk. Kafamız güzel olmuştu ama tribe girmemiştik içince gülüyor, eğleniyorduk. Sınıfta kalma durumumu sallamıştım sadece o an kardeşim dediğim kişilerle eğlenmeme bakıyordum. Saatlerce beraber eğlendik. Zaman ne çabuk geçmişti gerçekten hiç bir fikrim yoktu, sanki su gibi akmıştı. Artık eve gitme vakti gelmişti. Çiğdem'le Uzay'a sımsıkı sarılıp öptükten sonra eve gitmek için minibüse binmiştim. Kulaklığı takıp müzik dinlerken sınıfta kalma durumum aklıma geldi. Moralim bozuldu yine ama boşverdim. 

SONSUZ AYRILIKWhere stories live. Discover now