BÖLÜM 2

316 12 0
                                    

Eve geldiğim de içim rahatlamıştı çünkü gerçekten o sınıfı hiç beğenmemiştim. Üstümü değiştirdim ve yemeğimi yemek için sofraya oturdum. Annem tabağımı önüme koyarak "Nasıldı ilk gün okul ?"  diye sormuştu. Yemeğimden bir kaşık aldıktan sonra yutkundum ve
"Hiç beğenmedim anne hiç kimse konuşmuyor herkes saf saf birbirine bakıyor" 
"Ne bekliyordun oğlum daha ilk günleri okulun herkes yabancılık çekiyor"
"Haklısın anne." 
Konuşmamız kısa sürmüştü ve yemeğimi bitirip bilgisayarımı açtım. Şarkılar dinliyor, tweetler atıyor, facebookta boş boş takılıyordum. Bir ara kapının çaldığını duydum ve bilgisayardan kalkarak kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda arkadaşım Sefa karşımdaydı ve elinde top vardı.
"Hadi kanka bizimkiler bekliyor gelde top oynayalım."
"Tamam kanka bi dakika bekle." 
Dedikten sonra içeriye gidip bilgisayarımı kapattım ve kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giydikten sonra beraber apartmandan çıkmıştık ve sessizce yürüyorduk öyle. Sessizliği Sefa'nın sözleri bozdu.
"Ee bugün okul nasıldı ?"  Demişti ve yüzümü ona doğru çevirip
"O konuya hiç girme kanka boşver." 
Dedikten sonra Sefa merak etmişti ama benim ısrarım üzerine bir daha girmemişti o konuya. Bizimkilerin yanına gittiğimizde herkesle selamlaştık ve kenardaki taşlarla yola kale olarak kurmuştuk. Mahallenin en iyi oynayanları Sefa ile bendim o yüzden sırayla adam alarak takımları kurmuştuk. Maç yapmaya başlamıştık. Benim hiç oynayasım yoktu ama yinede arkadaşlarımı kırmamak için oynuyordum. Malasef ben moralsiz oynadığım için yenilmiştik. Her maçtan sonra olduğu gibi mahallenin marketine gidip herkes kolasını alıp, parasını ödedikten sonra dışarı çıkmıştık. Bir yere oturduktan sonra cebimdeki paketten sigaramı çıkarttım ve diğer cebimdeki çakmağımıda çıkartmıştım. Sigaramı yakmıştım ve her zaman olduğu gibi maçın muhabbetini yapıyorduk. Yenildiğimiz için dalga geçiyorlardı. Biraz sinirleniyordum ama hepsini ayrı sevdiğim için bir şey demiyordum, gülüyordum. Hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu okullar açıldığı için herkes erkenden eve dağılıyordu. 
"İyi akşamlar beyler." dedikten sonra herkesin ağzından aynı anda 
"İyi akşamlar." lafı çıkmıştı. Eve girdiğimde televizyonu açtım ve biraz izledikten sonra yatağıma girdim. O zamanlar kitap okumak gibi bir alışkanlığım yoktu. (Gerçi hala yok) uyumak için gözlerimi kapattım. Ve alarm sesleriyle gözlerimi açtım. Malesef o iğrenç okula ve sınıfa tekrar gidecektim. Sefa da bizim okuldaydı ve mahallede belirlediğimiz yerin orda beni bekliyordu. Yanına yaklaştım ve "Günaydın kanka" 
"Günaydın"  
Dedikten sonra okula doğru yürümeye başlamıştık. Okul yakın olduğu için yürüyerek 10-15 dakikada gidiyorduk. Mahalledekiler görmesin diye sabah sigaramı biraz ilerleyince yakıyordum. Sigaramı ateşledikten sonra okula doğru yürümeye devam ediyorduk. Okula girdiğimizde sınıflarımız farklı olduğu için ayrı yönlere doğru ilerlemiştik. Sınıftan içeriye girdiğimde bir sene önceden sinir olduğum çocukta bizim sınıftaydı ve malasef oda bizim sınıfın öğrencisiymiş. Zaten sevmediğim sınıfta okuyordum. Nefret etmeye başlamıştım sınıfımdan ama malasef okumak zorundaydım. Sınıf yine aynıydı hiç kimse konuşmuyordu. Bende vakit geçmesi için üzerimdeki hırkayı çıkarıp sıranın üstüne koyarak uyumaya karar vermiştim. Tenefüs zili çalmasıyla uyanmam bir oldu. Kollarımı yana kaldırarak güzelce bir esnedikten sonra sıradaki hırkamı alıp üzerime giydim ve kantinin yolunu tuttum. Kahvaltı yapmamıştım ve kendime tost aldım. Bu sefer bizimkileri görmemiştim tek başıma tenefüste kahvaltı mı yaptıktan sonra sınıfa doğru ilerlemiştim. İçeri girip sırama oturdum. Yine o sıkıcı sınıftaydım. Biran önce çıkış saati gelsede eve gitsem diye düşünürken bugün antreman olduğu aklıma geldi ve bugünde antremanla geçecekti. Okuldan çıktıktan sonra eve gidip kramponlarımı çantama koyarak kulübe doğru ilerlemiştim. Soyunma odasına girdiğimde herkes okuluyla ilgili birşeyler anlatıyordu birbirine. Malasef benim anlatacak birşeyim yoktu ve üstümü giyip, kramponlarımı bağlayıp sahaya inmiştim. Isınma koşusu yapıyordum tek başıma ve herkes sırayla geliyordu. Tüm takım sahaya indikten sonra hoca da gelmişti. 
"Bugün kondisyon antremanı yapacağız" 
Kondisyon mu ? En yorucu olan yaklaşık 3 gündür nefret ettiğim herşey üst üste gerçekleşiyordu. Onun üstünden zıpla, onun altından geç, şunların arasından geç vs. derken antremanın sonuna gelmiştik. Herkes yorgunlukla kendini soyunma odasına atmıştı. Herkes üstünü giydikten sonra hoca içeri girip antreman gününü söyleyip gidebilirsiniz demişti. Eve gittiğimde kapıyı annem açtı ve direk duşa girdim. Sıcak suyu açtıktan sonra bir sigara yaktım. Su ısınana kadar sigaramı içtim ve banyonun küçük camından dışarı attım. Duş almak çok iyi gelmişti birazda olsa rahatlamıştım. Suyu kapatıp bornozumu giyip banyodan çıkmıştım. Üstümü kuruladıktan sonra pijamalarımı giyip yatağıma geçtim ve direk uyudum. Ertesi gün okula gitmek için uyandığımda üzerimdeki yorgunluk beni ele geçirmiş ve yataktan kalkma boşver dercesine tutuyordu. Saate baktığımda artık kalkmam gerektiğini yoksa geç kalacağımı farkettim. Kalkıp üstümü giydikten sonra okulun yolunu tuttum. Yine biraz ilerledikten sonra sigaramı ateşledim ve yoluma devam ettim. Sefa yoktu bu sefer yanımda galiba bekledi ben gelmeyince bugün gitmiyeceğim sanıp gitti. Sınıftan içeriye girdim ve benim yerimde başkası oturuyordu. Hiç ses etmedim ve Çiğdem'le Aslı'nın önündeki sıraya oturdum. Bu sefer aşırı uykum vardı tenefüse bile çıkmadan 3 ders uyudum. Daha fazla uyurdum ama Cansular beni almaya sınıfa gelmişlerdi. Mecbur kalkıp onlarla tenefüse çıktım. Bahçedeki banklardan birisine oturduk. Cansel (Cansu'nun ikizi) mahalledeki arkadaşım Mert ile çıkıyordu. Ayrıldıklarını söyledi. Çok şaşırdım çünkü yaklaşık 3 senelik bir ilişkileri vardı. Uykulu olduğum için sebebini sormamıştım, sadece "Hayırlısı" diye cevap verdim. Artık son derse giriyorduk ve Cansel giderken "Çıkışta bekle bizi kanka" dedi. Kafamı yukarı aşağı tamam anlamında salladıktan sonra sınıfıma doğru yöneldim. Derse girdiğimizde birşeyin farkına vardım. Herkes yavaş yavaş samimi olmuş ve muhabbetler ediyorlardı ama ben hala hiç kimseyle konuşmamıştım. En arkada tek başına oturan çocuk haricinde. Artık çıkış saati gelmişti. Bizimkilerle yürürken Cansel 
"Kanka bi gelir misin seninle birşey konuşucam." 
Mert hakkında olduğunu farketmiştim ve yanına doğru ilerledim. Bizimkiler duymasın diye onlar önden yürürken bizde yavaş yavaş arkadan ilerliyorduk. 
"Ne oldu kanka ?"
"Kanka Mert'le konuşur musun ? Biraz düzelsin çok değişti çocuk çocuk davranıyor"
"Tamam kanka ben bugün konuşurum onunla." 
Teşekkür etti ve bizimkilere yetişmek için adımlarımızı biraz hızlandırmıştık. Hep beraber ilerliyoduk. Benim evim onlardan daha yakın olduğu için hepsini sırayla öptükten sonra apartmandan içeri doğru ilerledim. Eve gidip üstümü değiştirip, yemeğimi yiyip halamlara gittim. Muhammet abi evde üniversitedeki ortamını özlemiş ve o yüzden bilgisayardan arkadaşlarıyla olan resimlerine bakıyordu. 

SONSUZ AYRILIKWhere stories live. Discover now