14. Gizem(Ceza Odası)

733 80 25
                                    

Calista'nın belki bininci kez uykusunda mırıldanmasından sonra başımı ona çevirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Calista'nın belki bininci kez uykusunda mırıldanmasından sonra başımı ona çevirdim. Kelimenin tam anlamıyla mışıl mışıl uyuyordu. Böyle uyumak için nelerimi vermezdim. Işığımın soluklaştığını fark ettiğimde, değneğimi havadaki ışık topuna doğrulttum.

"Glowia."

Işık tekrardan canlandığında bu beynimi öncekinden daha çok yordu. Uykusuz kalmam gereken daha birçok gece olacaktı, ama ben şimdiden pes etmenin sınırındaydım. Judegard'ın verdiği uyku karşıtı iksiri kafama dikmeyi bile aklımdan geçirmiştim.

Değneğimi masaya bırakarak şakaklarımı ovdum. Artık kelimesi kelimesine ezberlemiş olduğum büyü tarihi kitabıyla bakıştık. Tüm kitabı ezbere bilsem ne fark ederdi. Giltwood cadısı yine bana patlayacak bir mevzu bulurdu.

Sandalyede geriye yaslanarak saate baktım. Kahvaltı vaktinin geldiğini görmemle ayağa fırladım. Çantamı kaparak kendimi odadan dışarı attım. Yapacak başka bir şey olmadığı için tüm gece ders çalışmıştım ve burada daha fazla kalırsam patlayacaktım.

Merdivenlerden hızla inerek kızlara özel salona geçtim. Şömineyi çevreleyen koltukların yanından uçar adımlarla geçtim. Gözüme bir servis arabası iliştiğinde, birden durdum. İki adım geriledim ve servis arabasına baktım.

"Acaba..." diye mırıldandım kendi kendime.

Elimi servis arabasının yüzeyine götürdüm. Burada bunu kullanan kimseyi görmemiştim. Ve şu an içime doğan hissin nereden geldiğini bilmiyordum. Ama içgüdüsel olarak elimi yumruk yaptım. Parmak boğumlarımla masayı tıklatarak konuştum.

"Kahve lütfen."

Meraklı bakışlarımın arasında masada bir fincan kahve belirmişti. Yanına kondurulmuş bir kurabiye ve iki de şeker vardı.

Kahveyi elime aldım. Gururla gülümsedim. Objelerin sihirli olduğunu hissetme becerisini ne zaman geliştirdiğimi bilmiyordum. Ama son zamanlarda büyü güçlerimdeki artış aşikardı. Bir kere Bay Grount'tan övgü bile almıştım.

Kahveden birkaç yudum aldım. Kurabiyeyi elime alarak fincanı servis arabasına bıraktım. Kapıya yöneldim ve orta bölüme geçtim.

Yemek salonuna geçtiğimde masalar bomboştu. Bugün oldukça erkenciydim anlaşılan. Kahvaltı tepsimle oturacak bir yer ararken, bizim masada tek başına oturan Chesco'yu gördüm. Yanına gidip masaya oturdum. Selamıma karşılık vermedi. Bana bakmaya tenezzül bile etmedi aslında. Normalde pek insanlara alınan biri değildim. Ama bu tavrı beni gerçekten sinirlendirmişti. Ben de başımı önüme eğip çatık kaşlarla kahvaltımı yemeye başladım.

Kısa süre sonra Raven ve Rena da bize katıldı. Ortamdaki gerginliği sezdiler. Bir sessizce kahvaltı eden Chesco'ya, bir de çatık kaşlarla yumurtasını parçalayan bana baktılar. Birbirleriyle bakıştılar ve çıt çıkarmadan yerlerine oturdular.

"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin