5. Gizem(Zehir)

1.2K 135 86
                                    

"Su ister misin?"

"Hayır efendim. Teşekkürler."

Müdür Quamfer dirseklerini masanın üstüne koydu, ellerini kavuşturdu. Çenesini elinin sırtına yasladı. Bakışları gergindi. Dünün aksine fazlasıyla suskundu. Çenesinin kasıldığını fark ettim. Ağzından bir nefes verdi ve sandalyesinde geriye yaslandı.

Nihayet konuştuğunda, "Daha iyi misin?" diye sordu.

"İyiyim efendim. Açıkçası niye bayıldığımı bilmiyorum."

Bir süre cevap vermeden beni inceledi. Dediğimi ölçüp tartarcasına dilini yanağına dayadı.

"Uzun bir süre baygın kaldın, senin için endişelendik."

Eliyle ağzını tutarak çenesini sıvazladı. Birkaç saat baygın kaldıktan sonra, neden uyanır uyanmaz buraya gelmemi istediğini anlamamıştım. Bana ölüm tehlikesi geçirdiğim söylenmişti. Müdahale edilemeseydi, burada olmayabilirmişim. İnanması güçtü. Bana birdenbire ne olmuş olabileceğini anlamamıştım. Herkes şokun etkisiyle olduğuna inanıyordu. Belki öyleydi.

"Bana bir şey mi söylemek istemiştiniz?"

Halsizdim. Bir an önce odama dönüp uyumak ve günü sona erdirmek istiyordum.

"Konuşmamız gereken şeyler var," dedi Quamfer. Öksürerek boğazını temizledi. "Öncelikle kahramanca hareketin için seni kutluyorum. Sadece kendinin değil, birçok arkadaşının hayatını kurtardın. Daha önce büyü yaparken gözlerini kırmızıya çevirebilen genç bir büyücü görmemiştim-"

"Ne yapmışım?" diye lafını böldüm. "Efendim."

"Orada bulunan arkadaşlarından öğrendik. Sylvia sadede geleceğim. Korkmuş olabilirsin. O an için başka bir çaren yok sanmış olabilirsin," duraksadı. Mırıltı gibi bir sesle konuşmaya devam etti. "Ama kara büyü kullanmak burada hoş karşılanmaz."

O iki kelimeyi duymak, başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmeme neden oldu. Asla ağzıma kara büyü almazdım. Vahşiydi. İlkeldi. Aklanamaz bir suçtu.

"Efendim, size yemin ederim asla kara büyü kullanmam," dedim panikle.

"Yaratığın tüm kanı çekilmişti," dedi Quamfer gözlerini önüne indirerek. "Eğitmenlerin hiçbiri bu büyüyü bilmiyordu. Büyücüler Makamı'na danışmak zorunda kaldık. Sonra bu kitapta geçtiğini öğrendik."

Masanın altından sararmış yırtık sayfalarla dolu, deri kaplı oldukça kalın bir kitap çıkardı.

'YASAKLI KARA BÜYÜLER'

"Çok eski bir büyüymüş," diyerek konuşmaya devam etti. "Yüzyıllar önce bir kara büyücü tarafından icat edilmiş."

Donakaldım. Böyle bir kara büyüyü nereden bilebilirdim ki? Ben asla kara büyülerle uğraşmazdım. Amcam beni kara büyüler konusunda defalarca tembihlemişti. Parmağını daldırdığında seni bütünüyle yutan bir karanlık. Kara büyüleri böyle tanımlardı. Kara büyüler dengeyi bozardı.

Büyü dünyasının kuralları vardı. Geçilmemesi gereken çizgiler, aşılmaması gereken sınırlar. Bunlara tüm büyücülerin uyması beklenirdi. Çünkü bu kuralların var olmasının bir sebebi vardı. Denge. Geçmişte bu dengenin bozulması çok büyük sorunlara yol açmıştı. Serbest kalan kara büyü gücü ölüme, savaşlara ve kaosa yol açmıştı. Amcam büyü tarihini anlatırken hepsinden bahsetmişti. Kara büyücüler sınırlara inanmazdı. Sahip olduğumuz eşsiz yeteneğe sınır koymayı anlamsız bulurlardı.

"Büyüyü bir kitapta görmüş olmalıyım," dedim bunun doğru olamayacağını bilerek. "Efendim ben, gerçekten asla kara büyü kullanmam."

Gülümsedi. Bana inandığından emin değildim. Kitabı masanın altına kaldırdı.

"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin