Soruşturmanın başlangıcını izleyen günler, Grimlocks için her zamankinden daha gergindi. Bu denli prestijli bir büyü okulunda esrarengiz bir cinayet işlenmiş olması, okulun güvenliğiyle ilgili ciddi endişeler doğuruyordu. Henüz hiç kimsenin şüpheli bulunamamış olması da bu duruma fayda sağlamıyordu.
O günden sonra birkaç kez daha sorguya çağırılmıştım. Vizyonda gördüklerimi farklı kişilere defalarca kez anlatmıştım. Ne yazık ki onların olmadığı gibi, benim de gördüklerimin ne anlama geldiğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu.
Bu trajediye sebep olan nedenler araştırılırken, koruma kalkanının yetersizliği sıkça gündeme gelmişti. Uzmanlara göre, aktif bir koruma kalkanının sınırları içerisinde bir ölüm kehanetinin salınması mümkün olmamalıydı. Grimlocks yönetiminin ihmalden ölüme sebebiyet verdiği düşünülüyordu.
Kalkanın kaybolduğunu gördüğüm gün, bunu bildirmediğim için vicdan azabı çekiyordum. Belki gerekli önlemler alınsaydı, Bay Grount hala burada olurdu. Ama eğer yaşananlar daha büyük bir planın parçasıysa, bizi çok daha zor günler bekliyordu.
Bu süreçte okuldan ayrılan birçok kişi olmuştu. Lovena'nın oda arkadaşı Carlinda da bunlardan biriydi. Babası bakanlıkta yüksek mevkiye sahip bir büyü araştırmacısıydı ve hiç vakit kaybetmeden kızını okuldan almıştı. Haksız sayılmazlardı. Grimlocks bünyesinde bir kara büyücü barındırdığı iddialarından kolay kolay sıyrılacak gibi görünmüyordu.
Bu gelişmelerin tek faydası, artık Carlinda olmadığı için Lovena'nın yanına taşınabilmem olmuştu. Zaten hiç anlaşamadığım oda arkadaşım Calista, benden kurtulmaya dünden razıydı. Ben de ondan farklı durumda sayılmazdım.
Lovena'yla aynı odayı paylaşmak güzeldi. Sabahları saatlerce tuvaleti işgal etmesi ve sürekli erkekler hakkında ağzımdan laf almaya çalışması hariç. Geceleri bazen bana eşlik ederek saatlerce benimle uyanık kalıyordu. Benimle dergilerini paylaşıyordu ve ben de ona kitaplarımı ödünç veriyordum. Zıt karakterlerimize rağmen birbirimize uyum sağlıyorduk. Lovena'yla aynı odayı paylaşmaktan memnundum. Yani çoğu zaman.
"Ama bu Ballybon!" diye yakardı Lovena.
"Alışverişe gitmek istemiyorum."
"Ama burası bambaşka. Bir görsen."
Yastığına sarılarak bana yavru köpek bakışları attı. Alışveriş yapmayı hiç sevmediğimi bilmesine rağmen, onunla elbise almaya gitmem konusunda ısrarcıydı. Okuduğum kitabın sayfasını çevirdim.
"Hafta sonumu alışveriş yaparak geçirmek istemiyorum."
"Sylvia. Baloya ne giyeceksin söyler misin?"
"Katılmam muhtemelen," diye mırıldandım.
"Ne?" diye ciyakladı. "Delirdin mi sen? Ne demek katılmam?"
"Ortada çözülememiş bir cinayet varken balo yapılmasını saçma buluyorum," dedim.
"Asıl şu an bir baloya ihtiyacımız var," dedi Lovena. "Herkes öyle mutsuz, öyle karamsar ki. Bay Quamfer'ın da dediği gibi, öğrencilerin ruh sağlığı çok önemli."
"Bay Quamfer'ın söyledikleri ne zamandan beri umurunda?" dedim Lovena'ya bir bakış atarak.
"Sylvia lütfen," diye yalvardı tekrar. "Rena da gelmek istemiyor. Yalnız başıma gidemem. Yalnız başıma alışverişe gidersem gerçekten dibe vurmuş olurum. Dibe vurmamı istemezsin, değil mi?"
Gözlerini kırpıştırarak bana baktı. Kitabımı yüzüme gömdüm.
"Of, peki tamam."
"İşte bu!" diye bağırdı ve ellerini çırptı. "Hazırlan da çıkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"GÖLGE" - Magic Serisi I ∞
Fantasy# WattpadFantasyTR Okuma Listesinde /'Sylvia, kasabaya ilk inişinde tanıştığı kişinin bir kara büyücü olacağını bilemezdi. Oysa büyücü onu bekliyordu. Yıllardan beri.' Kasabada yaşanan felaketin ardından Sylvia kendini Grimlocks büyücülük okulunda b...
