20-How to be a heartbreaker?

14.7K 339 150
                                    

How to be a heartbreaker?

(Nasıl kalp kıran olabilirsin?)

Boys, they like a little danger

(Erkekler, onlar küçük birer tehlikedir)

~~~

''Oda arkadaşın gelirse ne olacak?''

Grant yurt odasının kapısını kilitlerken ona arkası dönüktü.

''Mark partiye katılacak.'' dedi boğuk bir sesle. ''Sabaha karşı döner.''

Chord, sormuştu fakat yine de önemsemediğini farkındaydı. O hayatına girdiğinden beri tedbirli davranmaya alışmıştı alışmasına ama şu saatten sonra bunun da bir önemi yoktu.

Şarkıda söyledikleri gibi artık hiçbir şey umurunda değildi...

Yarışma bitip kulise geçtiklerinde kimse birbirinin yüzüne dahi bakmamıştı. Konuşmadan sadece ayakkabılarını giyip aceleyle çıkmışlardı ve üzerlerini bile değiştirmemişlerdi çünkü hepsinin aklında sadece tek bir şey vardı...

Grant, yavaşça ona doğru dönünce bir süre sadece birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Odanın loş ışığında, onun yeşillerini net olarak göremiyordu. Net olarak görebildiği tek şey delicesine sevişmek istediği adamın yavaş yavaş şahlanan ereksiyonuydu.

''Korkularına ne oldu?'' dedi Chord alayla. Onu sinirlendirmek hoşuna gidiyordu.

''Amaçsızca seks yapmaktan sıkılmış olamaz mıyım?'' dedi Grant yaklaşarak.

İstemeden de olsa sinirlendiğini hissetti. Genç adamın geçmişi onu ilgilendirmezdi ama yaşadığı deneyimleri her duyduğunda midesine sert bir yumruk yemiş gibi oluyordu.

''Az sonra yapacağımızın bir amacı olacak mı?'' diye sordu, kolundan tutup onu sertçe kendisine çekerken.

Grant da hızla belini kavrayıp onu kendisine bastırmıştı. Dudakları aralıktı ve birbirine değiyordu fakat ikisi de öpüşmemek için kendilerini zorluyordu.

''Seninle yaptığım her şeyin bir amacı var.'' dedi kumral başını hafifçe geriye çekerken.

Chord, kalp atışlarının hızlanmasının suçunu odadaki cinsel gerilime bağlarken Grant'ın söylediklerinden etkilenmesinin mümkün olmadığını düşünüyordu.

''Bana kör kütük âşık oldun sanırım?!'' diye sordu alayla. Sonra ise pişman olmuştu çünkü çimen yeşili gözler anında bulutlanmıştı.

''Evet!'' dedi ve tekrar dudaklarına yaklaşıp hırsla mırıldandı Grant. ''Tenine âşık oldum. Asla bırakamadığım bir uyuşturucu gibisin! Beni yavaş yavaş zehirliyorsun!''

Chord bu kadar sohbetin yettiğini düşündü ve hızla karşısındaki dudaklara kapandı. Bir eliyle kumral saçları kavrayıp öteki eliyle de onu sımsıkı tutarken gözleri kapanmıştı.

Grant, hiç vakit kaybetmeyerek ağzını araladı ve tadını almak isteyen diline geçiş izni verdi. Ardından iki eliyle kafasını kavrayarak onu kendisine çekmişti.

Islak ve yoğun öpücüklerin yarattığı boğucu havada Chord şimdiden terlemeye başladığını hissediyordu. Uzunca bir süre öpüşmeye devam ettiler. Daha sonra Grant kendisini sertçe ona bastırmış, bunun sonucunda da birbirine sürtünen sertlikleri ikisinin de acıyla karışık bir zevkle inlemesine neden olmuştu.

Chord dudaklarını çekip gözlerini araladı ve karşısındaki istekli yüze baktı. Bu yüz, alışık olduğu yüzlerden çok farklıydı. Köşeliydi, pürüzlüydü, sert hatlara sahipti ve onundu. Bir erkeği bu kadar çok isteyebileceğini daha da önemlisi ona muhtaç hale gelebileceğini asla düşünmezdi...

TELL ME THE TRUTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin